Yaaa nasıl oluyormuş!

Avrupa Adalet Divanı'nın ‘‘Erkeğin aleyhine, kadının lehine ayrımcılık yapılabilir’’ kararı erkekleri ayağa kaldırdı‘‘Gölge etme...’’ diye başlayanlarSema Pişkinsüt (DSP Aydın Milletvekili)‘‘21'inci Yüzyıl'a girerken Atatürk'ün verdiği eşitlikten yanayım, imtiyazlardan değil. Kadınlara yönelik girişilen bazı baskıların giderilmesinden yanayım ama imtiyaz istemiyorum.’’Gülriz Sururi (Tiyatro sanatçısı)‘‘Ben, kadının kayrılmasına karşıyım. Ben olsam, terfiyi belirlemek için kura çektirirdim. Çünkü ben, kadınla erkeği eşit görüyorum. Kadının korunmasını da ona da ayrıcalık tanınmasını da doğru bulmuyorum.’’Yıldız Kenter (Tiyatro sanatçısı)‘‘Kadının, ne kadın olduğu için kınanmasına ve ne de kadın olduğu için kayırılmasına bir kadın olarak razıyım. Ben, tıpkı mitolojide olduğu gibi, kadın ve erkeğin beraber oldukları zaman bir güç olduklarına inanıyorum. Onları, birbirlerinden ayrı, birbirlerine karşı, birbirlerinin eteğine yapışarak aşağıya çeken zıt güçler olarak görmüyorum. ’’ Nazlı Eray (Yazar)‘‘Her ne kadar pek çok kişi tarafından bu karar çok olumlu karşılanacaksa da bana bir tuhaf geldi. Niçin ben, eğer bir işyerinde çalışıyorsam yalnızca kadın olduğum için terfi ettirileyim? Bu bende bir kompleks yaratır. Böyle bir tutum karşısında ben kendimde büyük bir eksiklik duyarım ki, bunu da bana hiç kimsenin duyurmaya hakkı yok.’’Prof. Dr. Necla Pur (M.Ü. Kadın İşgücü İstihdamı Araştırma Merkezi Başkanı) ‘‘Böyle bir karar elbette çok hoşumuza gitti ama bir yerde de idealimize ters düştü. Çünkü ben, her alanda eşitlikten yanayım. Ancak bu kararla, bir ölçüde, bunca yıl çekilen sıkıntı ve haksızlıkların diyeti ödendi. Gönül isterdi ki her alanda kadın ve erkek için eşitlik sözkonusu olsun.’’Doğru karar diyen kadınlarProf. Dr. Necla Arat (İ.Ü. Kadın Sorunları Araştırma Merkezi Başkanı)‘‘Bir süreden beri, bazı Avrupa ülkeleri olumlu ayrıcalık diye bir yöntem uygulamaya, kadınla erkek arasında haklar açısından var olan uçurumu kapatmaya çalışıyorlar. Kadınlardan yana tavır almayı olumlu ayrıcalık diye niteliyorlar. Ancak bunu, kadının bir imtiyazı gibi görmüyorlar. Kadının şimdiye kadar gaspedilmiş olan haklarını yerine getirecek eşitliği sağlamayı hedefliyorlar. Avrupa Adalet Divanı'nın da bu bağlamda bir karar aldığı görülüyor. Bu kararın örnek, olumlu ve model bir karar olacağına inanıyorum.’Pınar Kür (Yazar)‘‘Şimdiye kadar bu ayrımcılıktan erkekler faydalandı. Daha önce kadınların hakları yenildiği için böyle bir karar verildiği anlaşılıyor. Bu kolay verilecek bir karar değil. Daha önce sol tiyatrolar kapatıldı şimdi sağ tiyatrolar kapatılıyor. Tiyatrolar kapatılmalı mı diye soruyoruz. Haksızlık gören tarafın öç alması gibi birşey bu. Kesinkes doğru değildir ama bunca yıl kayırılan erkeklerin olayın tam karşısında kalmalarının bir zararı yoktur.’’Dünya tersine döndü: Bir erkek öğretmen kalkıp Avrupa Adalet Divanı'na başvurdu ve ‘‘Bana cinsiyet ayrımcılığı yapıldı’’ dedi. Adalet Divanı da ‘‘Tabii yapılır, bugüne kadar hep siz kayırıldınız, bir kere de bir kadın kayırılsa ne olur’’ cevabı verdi. Ve kıyamet koptu. Her kafadan bir ses çıktı; Olurdu, olmazdı... Haksızlıktı, değildi... Pozitif ayrımcılık aslında hiç de yeni bir kavram değil ama Avrupa şimdi bunu tartışıyor. Meğer bu erkekler isteseler nasıl da çok ses çıkarabiliyorlarmış; ama tabii kendi kuyruklarına basıldığında... Biz de teybimizi Türkiye'den birkaç kişiye uzattık. Ne düşündüklerini sorduk.Herşey, Almanya'da bir erkek öğretmenin Avrupa Adalet Divanı'na başvurmasıyla başladı. Ne günlere kaldık ki bu öğretmen, eşit koşullarda bulunmalarına rağmen, kendisi yerine bir kadın meslektaşının terfi ettirilmesinden şikayetçiydi. İşyerinde kadın meslektaşı lehine cinsel ayrımcılık yapıldığını, kendisine haksızlık edildiğini öne sürüyordu. Ancak dosyayı inceleyen Avrupa Adalet Divanı, çalışanlar arasındaki cinsiyet ayrımcılığından daha önce hep erkeklerin yararlandığını belirtti ve bu durumlarda kadınlara yapılan pozitif ayrımcılığın mazur görülebileceğine karar verdi. Tabii kadının sadece cinsiyeti nedeniyle terfi edilmesini destekleyen bu karar müthiş bir tartışma başlattı: ‘‘Haksız imtiyaz mı yoksa olumlu ayrıcalık mı?’’ Türkiye gündemine de yansıyan bu tartışmada genelde toplumun çeşitli kesimlerinden karara destek gelirken, kararı destekleyenler arasında felsefi görüş ayrılıkları da oluştu. Bakın, karara karşı kim ne dedi...Kararı alkışlayan erkeklerBurhan Apaydın (Hukuçu)‘‘Yüksek mahkemenin kararı, Batı'daki medeniyetin daha da zenginleşeceğinin işaretidir. Tarihte kadını erkek karşısında aşağılaştırmayan anlayışa sahip olan devletler yükselmişlerdir. Türkiye bu gerçeği kavramadıkça, ne demokrasiye, ne medeniyete ve ne de gerçek insan haklarına ulaşabilir.’’Dr. Yıldırım Aktuna (Sağlık Eski Bakanı)‘‘Ben bu olayı, kadının kayırılması olarak değil, erkeğin kayırılmaması olarak algılıyorum. Eğer erkek terfi ettirilseydi, her zaman olduğu gibi, gene erkek kayırılmış olacaktı. Demek ki bu defa, erkek kayırılmıyor buna karşılık kadın hakkına kavuşuyor.’’Orhan Pamuk (Yazar)‘‘Bu kararı destekliyorum. Bu karar, kadınlarla erkekler arasında yüzyıllardır sürüp giden eşitsizliği giderici, karşı yönde bir eşitsizlik. Bunun tarihten, kültürden gelen bir eşitsizliği gidermek için alınan bir karar olduğunu düşünüyorum. Tabii uygulamada bazı haksızlıklar olabilir ama genel olarak bu tür bir müdahaleyi destekliyorum.’’Prof. Dr. Orhan Oğuz (RTÜK Başkanı)‘‘Doğru karar vermişlerdir. Şimdiye kadar olan durumu, bu suretle düzeltmiş bulunuyorlar. Zaten centilmenlik de bunu icap ettiriyor. Ayrıca unutulmamalıdır ki, kadınların çalışma şartları son derece ağırdır.’’Bekir Aksoy (Devlet eski Bakanı) ‘‘Kadınlara imtiyazı destekliyorum. Türklerin örfünde de bu vardır. Böyle bir durumu kural haline getirmezsek eşitlik sağlanamaz. Çünkü mevcut durumda 'Kadın-erkek eşittir' söylemi, erkeklerin bir fantazisinden öteye gitmiyor.’’Kadın erkek eşit ama... diyenlerRıfat Serdaroğlu (Devlet Bakanı)‘‘Kadın-erkek eşitliğinden de bir adım öte biz kadın-erkek işbirliğinden yanayız. Kadınlar ve erkekler eşittirler. Farklı bir yoruma gerek yoktur.’’Cefi Kamhi (DTP İstanbul)‘‘Kimseye ayrıcalık tanınmamalı. Herkes eşittir. Üstelik bizim örf ve adetlerimiz nedeniyle kadına özellikle iş alanında zaten ayrıcalık tanınır.’’Tayyip Erdoğan (İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı)‘‘Hayat; kadın ve erkeğin birlikte oluşturdukları bir bütündür. İkisi birlikte olmaksızın hayatı düşünmek mümkün değildir. Ancak hayatta çoğu kez kadın ve erkek, ayrı ayrı roller üstlenmişlerdir. Bu farklılıklar, çalışma hayatına da yansıyabilir. Bu çok normaldir.’’Küçük İskender (Şair)‘‘İş ortamında cinsellik mutlaka sözkonusu. Ama terfi etmek bedensel değil, beyinsel bir takım özelliklere bağlı olmalı. Ben Avrupa Adalet Divanı'nın aldığı bu kararı saçma buluyorum. Aslında bundan önce erkekleri kayıran uygulama da saçmaydı bana göre. İş yerinde terfi edilmesi gibi bir konuda hormonal dengenin gözönüne alınmasına karşıyım. Bu kararı da kınıyorum.’’Ataol Behramoğlu (Şair)‘‘Bu kararı desteklemiyorum. Genelde, cinsiyet ayrımına dayalı ayrıcalıklara karşıyım. Kadına, sadece hamilelik, çocuk doğurma gibi süreçlerde ayrıcalık verilmesi gerekir bence. Bunun dışında meslekte terfi gibi bir konuda cinsiyet ayrımının yapılması doğru değil.’’Füruzan (Yazar)‘‘Kadınlar adına olumlu. Fakat binlerce yıldır kadınları geride bırakan bu yanlış tutumun (cinsel ayrımcılık) kadınlar adına olumlu bu kararın alınmasıyla doğru bir tutum olduğunu saymak bana yanlış geliyor. Örnek aldığımız şeyin yanlış yapmak değil yanlışları düzeltmek olduğuna inanıyorum.’’Sokaktaki vatandaş ne diyor?Fikriye Güven (Emekli işçi)‘‘Kadınla erkek arasında hiçbir ayrım yapılmamalı. Dinimizde de erkeğin namusu ayrı, kadının namusu