Güncelleme Tarihi:
Adana'yı yerinden oynatan, büyük can va mal kaybına neden olan 6.3 şiddetindeki deprem, Mersin'de yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Enerji Santralı'yla ilgili birçok soruyu gündeme getirdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yetkilileri, yer olarak Akkuyu'nun seçimi sırasında, bölgenin tamamen güvenli olduğunu, ‘5’inci derecede beyaz deprem kuşağında bulunduğunu' bildirmişti. Toplam 170 hektarlık alanda 600 megawat gücünde olacak Akkuyu Nükleer Santralı'nın yapımı için en cazip teklifi veren Alman-Fransız ortaklığındaki Nuclear Power International'ın (NPI) yetkilileri, Akkuyu'nun seçilme nedeninin deprem kuşağında olmamasını göstermişti. NPI'nin Akkuyu Proje Sorumlusu Wolfgang Breyer ile Konsorsiyumun Başkanı Ulrich Fischer, bölgenin güvenilir olduğunun kendilerine bildirildiğini açıklamıştı. Fischer, ‘‘Nükleer santrallerin seçilmesinde bazı hususlar dikkate alınır. En önemli husus bölgenin deprem kuşağında bulunmaması. Türkiye bölgenin oldukça güvenli olduğunu bildirdi’’ demişti. Çevreciler ise santralin yapılacağı bölgenin birinci derecede deprem kuşağında olduğunu iddia ediyor.
Yıllardır tartışılan, ‘Yapılsın çok yararlı olacak’ diyenlerle, var güçleriyle karşı çıkan çevrecileri karşı karşıya getiren Akkuyu Nükleer Enerji Santralı eğer faaliyette olsaydı, böyle bir deprem karşısında durumu ne olacaktı? Deprem, Akkuyu Nükleer Enerji Santralı'nı etkileyecek miydi? Bu etki çevreye nasıl yansıyacak ve ne gibi tehlikeler yaratabilecekti? Bu sorulara konunun uzmanı nükleer fizikçiler, mimarlar ve çevreciler çok değişik yanıtlar veriyorlar.