Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2003 00:00
BU da küreselleşme değil mi? Hafta sonu yeryüzününün dört bir yanında ve milyonlarca insanın katılımıyla gerçekleşen savaş karşıtı gösterileri kastediyorum.Evet evet, bu da globalizasyon. Bu da ‘‘dünya köyü’’. Ta kendisi. Ve de ne mutlu!* * *AŞIRILIKLARININ ve sivriliklerinin mutlaka törpülenmesi gerektiğini kaydetmekle birlikte, ben en baştan beri ‘‘küreselleşme sürecini’’ sahiplendim. Savundum da.Çünkü, söz konusu sürecin yalnız kimin eli kimin cebinde belli olmayan bir ‘‘ultra liberal ekonomi’’yle sınırlanamayacağını ve diyalektiğe uygun olarak, gelişmenin mutlaka ve mutlaka beşeri, siyasi ve felsefi bir ‘‘evrenselleşmeye’’ de yol açağını vurguladım. Çokuluslu firmaların anti-tezi olan ve kısaca ‘‘NGO’’ denilen ama yine çokuluslu nitelik taşıyan sivil toplum kurumlarının tedricen hayati rol oynayacağını kaydettim.Ve işte, şimdi hayat yukarıdaki varsayımı doğruluyor!* * *İLK somut örnekler, küreselleşmeye karşı gerçekleştirildiği söylenen ama bizzat kendileri ‘‘küresel’’ olan Seattle, Rio, Cenova türü büyük kitle nümayişlerinde yaşanmıştı.Ancak bunlarda biraz ‘‘taşıma suyla değirmen döndüren’’ bir şeyler sezinleniyordu.Hatta daha ileri gideceğim, ‘‘sömürgeci’’ demeyeyim ama ‘‘misyoner’’ bir yön vardı.Toplantı orada mı, zengin ülkelerin ‘‘anti küreselleşmeci’’leri haldır haldır uçaklara doluşuyor ve de üstelik, dev traktörle toprak süren Fransız çiftçi, belki hayatında daha pulluk görmemiş Hintli köylüye, genetik değişimli pirincin teorik zararlarına dair nutuk atıyordu.Benzetme yaparsam, bu durum, ‘‘periferik ülke’’deki fabrikaya her şeyi markanın anavatından gelen ve bozuk yollara uymayan çıtkırıldım bir İtalyan kamyonetin, yine İtalyan mühendislerin yönlendirmesiyle o ‘‘periferik ülke’’de monte edilmesine benziyordu.Yani, iktisadi küreselleşmenin ‘‘pre’’ diye adlandırabileceği ilk dönemindeki gibi.* * *OYSA, ‘‘W’’ rumuzlu George Bush'un Irak maceraperestliğine karşı yapılan son gösteriler bunu bir üst aşamaya sıçrattı. Başka bir deyişle, ‘‘olgunlaştırdı’’. ‘‘Ayrı mekan-aynı şiar’’ veya ‘‘ayrı araç-aynı amaç’’ formülünü kullanabiliriz.Yani, nasıl bugünkü ekonomik küreselleşmede Boeing uçağın ‘‘aynı’’ kanadı ‘‘ayrı’’ Kore'de; Fiat otomobilin ‘‘aynı’’ motoru ‘‘ayrı’’ Bursa'da veya Microsoft programın ‘‘aynı’’ yazılımı ‘‘ayrı’’ Bengalor'da üretiliyor ve farklı parçalar birleştikleri takdirde ‘‘bütün’’ olabiliyor, işte hafta sonunun gösterileri de böyle bir ‘‘toplumsal küreselleşme’’ bütününü oluşturdu.İktisadi küreselleşmede kapitalin milliyetine değil üretimin ve tüketimin yekpareliğine bakıldığı gibi, Sydney'den Madrid'e ve Londra'dan Buenos Aires'e, cumartesi ve pazar günleri yapılan protesto gösterilerinde de, şekli aşan ve özü kavrayan bir yekparelik vardı. Önemli olan, yürürken İstanbul'da Amerikan kola ve Berlin'de Türk ayran içmek veya Fas'ta İtalyan eteklik ve Roma'da Arabi cellaba giymek değil, ‘‘savaşa hayır’’da birleşmekti.İşte buna da ‘‘kü-re-sel-leş-me’’ deniyor!* * *VE, küresel bir ‘‘savaşa hayır’’ı, inkarı yok, ‘‘küresel ekomiye evet’’e borçluyuz.Onun iktisadi altyapısı, onun bilişim teknolojisi, onun ulaşım kolaylığı ve onun iletişim yakınlığı sayesindedir ki, ayrı yerlerde fakat aynı şeylerde birleşebildik. ‘‘Bütün’’ olduk.Dolayısıyla, artık görelim ki ‘‘küreselleşmeye evet’’ aynı anda ‘‘savaşa hayır’’ anlamına da gelebilir ve onu bu rotaya oturtmak, iradi bir tercih ve seferberlik meselesidir.Küreselleşmek evrenselleşmektir, evrenselleşmek ise ‘‘ba-rış-mak’’tır!
button