Y A R A Geç gösterimine raÄŸmen Yelda Kaymakçı Reynaud gibi bir yeteneÄŸi bizlere tanıştıran ve diÄŸer kalburüstü oyuncularıyla ilginç bir seyirlik haline

Güncelleme Tarihi:

Y A R A Geç gösterimine rağmen Yelda Kaymakçı Reynaud gibi bir yeteneği bizlere tanıştıran ve diğer kalburüstü oyuncularıyla ilginç bir seyirlik haline
OluÅŸturulma Tarihi: Åžubat 16, 2000 00:00

Y A R A Geç gösterimine raÄŸmen Yelda Kaymakçı Reynaud gibi bir yeteneÄŸi bizlere tanıştıran ve diÄŸer kalburüstü oyuncularıyla ilginç bir seyirlik haline gelen ''Yara'', ÅŸu sıralar birbiri ardına vizyona giren Türk filmleri içinde herhalde en fazla ses getirecek olan bir ''yol filmi'' denemesi. Film, hem Almanya'ya ulaÅŸma çabasını hem de bilincin adım adım yitiriliÅŸini, parçalanışını eÅŸzamanlı olarak kurgulamakta.Bir dönem akın akın Almanya'ya çalışmaya giden Türklerin herhalde çok az bir kısmı bu ülkeye uyum saÄŸlayabildi, ama Anadolu'da ÅŸu anda bile son derece iptidai yaÅŸam ÅŸartlarında varolan insanlarımızın çoÄŸu için bu pek de mümkün olamadı. Birkaç kuÅŸak yetiÅŸti yine de Almanya'da… Bence artık vatansızdılar, ne orada mutluydular -zaman zaman neo-nazi teröründen paylarını da aldılar- ne de hiç deÄŸilse yıllık tatillerini geçirip sıla özlemlerini gidermeye geldikleri ülkelerinde…''Almancı'' olmuÅŸlardı artık, tüylü ÅŸapka-mercedes-elde taşıdıkları teyp ile karikatürlere bile konu oldular. Hülya (Yelda K. Reynaud) babası tarafından belki akıl saÄŸlığına yeniden kavuÅŸur umuduyla doÄŸup büyüdüğü Almanya'dan koparılıp köye, amcasının yanına gönderilir. Ama o geri dönmeyi kafasını takmıştır, ne olursa olsun mutlaka Almanya'ya gidecektir. Bu yöndeki çabaları onu bir yandan da akıl hastalığının girdaplarına sürükler. (Belki Almanya'dan gönderilmeden önceki yaÅŸamına birazcık tanık olabilseydik, biraz ipucu verilseydi, Hülya'nın neden bu derece tutkuyla oraya dönmek istediÄŸini anlayabilirdik.)Sanırım montajdan kaynaklanan bazı kopukluklar da yok deÄŸil hikayede, mesela Hülya'nın Anadolu'nun bir yerinden Aksaray'a oradan da Ä°stanbul-Halkalı'ya ulaÅŸmasında ve annesini buluÅŸunda birkaç soru iÅŸareti oluÅŸuyor zihnimizde. Bir de erkekegemen toplumumuzun çoÄŸu kez cinsel açlık içinde debelenen bireylerinden fazla zarar almadan ilerleyebiliyor neyse ki (!?). Kuklacının sözlerine dikkat, sizin dünyanız ne kadar büyük, bir dönüp bakmanızı saÄŸlayacak! Köy yaÅŸamına tutulan mercek içinizi daraltacak mutlaka, neden böyle diye kendi kendinizi kemireceksiniz. O kınalı parmakların, becerikli ellerin çok daha iyi yaÅŸam ÅŸartlarına sahip olması gerekmez mi? Düş sahneleri çok etkileyici, Hülya'nın bilinçdışından bize ilginç mesajlar yollayan sahneler bunlar.Yan rollerde olsalar da her zamanki gibi gözdolduran Füsun Demirel, Halil Ergün ve Özay Fecht'i anmadan geçemeyiz. Nur Sürer'e dikkat, küçük ama derinlikli bir rolde parıldıyor. Baba rolündeki Necmettin ÇobanoÄŸlu'nu ''Yol'' filminden hatırlayacaksınız. Yelda Kaymakçı Reynaud ise abartısız , sade ama beden dili ve mimiklerindeki inanılmaz kontrolü, özellikle de aksanlı konuÅŸmasının saÄŸladığı avantajla, ÅŸapka çıkartılacak bir oyuncu.Ve "Yara", mutlaka izlenmesi gereken bir film bence.Yönetmen : Yılmaz ArslanSenaryo : Yılmaz ArslanGörüntü Yönetmeni : Jürgen Jürgens Müzik : Rabih Abou-KhalilOyuncular : Yelda Kaymakçı Reynaud, Nur Sürer, Halil Ergün, Füsun Demirel, Özay FechtYapım yılı : 1998 Almanya-Avusturya-Türkiye ortak yapımı Ebru KALPAKÇI - 16 Åžubat 2000, ÇarÅŸamba Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!