Wolfgang Gartner

Wolfgang ismi ‘’yücelik’’ ile eş anlamlıdır. Bebeğinizin adını Wolfgang koyarsanız büyüdüğünde, dünyanın önde gelen aşçılarından biri veya Kraftwerk veya Van Halen gibi çığır açan grupların bir üyesi olabilir. Bu geleneğe uygun olarak, Wolfgang Gartner olarak bilinen yapımcı ve DJ, 3 yıldan kısa bir sürede giderek daha da ünlendi, sekiz şarkısı Beatport'ta en çok dinlenen şarkılar arasına girdi (2009 yılının en çok dinlenen şarkısı dahil) ve Black Eyed Peas, Timbaland ve Britney Spears gibi ünlü şarkıcılara David Guetta, Tiesto ve Pete Tong gibi çağdaşları tarafından övgüyle karşılanan remixler yaptı.
İsmi Wolfgang olan birisi için, Gartner’in bu başarısı kimseyi şaşırtmamalıydı. Ama yine de şaşırttı. Çünkü onun tarzı buydu: dinleyicileri şaşırtmak. ‘’Şu anda sanki bu türü geliştirmem gerekiyormuş gibi hissediyorum,’’ diyor. ‘’Daha önce yapılmamış, tamamen yeni bir şey yaratmam gerekiyor’’

Gartner’ın sadece birkaç işine baktığınızda bile, mesleğinde ne kadar hızlı değiştiğini görebilirsiniz. ‘’Undertaker’’in melodisi adeta bir ansiklopedi gibi dizilmiş ve kısa parçalara ayrılmış, ancak parçanın tamamını bir arada tutmayı başaran bir dizi elektronik tınıdan oluşmuştur. Tam bir Gartner albümü olduğunu ilk dinleyişte anlamanıza rağmen ritimlerinin karmaşıklığı parçaya tamamen aşina olmanızı engelliyor. “Firepower” neo-klasik bir melodiyle açılıyor, bunu Vangelis veya Tangerine Dream’in ruhunu yansıtan arpeje partisyonları izliyor ve son olarak Çin’deki yeni yıl kutlamalarındaki havai fişek gösterilerini anımsatan bir dizi ritimle devam ediyor. Ama Gartner sadece basit bir underground ruhu taşımıyor.

Coachella ve Ultra Music Festival gibi etkinliklerde binlerce kişinin önünde çaldı. Black Eyed Peas’ten will.i.am ile birlikte ortak çalışmalara imza attı ve grammy için aday gösterildi. Eminem'den Stevie Nicks’e kadar birçok sanatçının kariyerinde yer edinmiş efsanevi prodüktör Jimmy Iovine, Gartner ile yakından ilgilenmiştir. Diğer sanatçıların remiks yapma talebi o kadar yoğunlaştı ki, bu taleplerin %95’ini elemek zorunda kalıyor (“Genel olarak, sadece saygı ve hayranlık duyduğum sanatçılarla çalışmayı tercih ediyorum”).

Wolfgang gibi, Gartner kendi sanatsal çalışmalarına çok küçük yaştayken başlamıştır. Kaliforniya'da büyüyen bir çocuk olarak, piyano eğitimi aldı ve klasik ve jazz çaldı. 11 yaşındayken ailecek Tanzanya’ya yapılan bir seyahat sırasında, Kevin Saunderson’un 1988 tarihli crossover techno hiti “Good Life” ile dans müziğiyle tanıştı. “O şarkıyı duydum ve beynimin kimyasal yapısı tamamen değişti.” Diğer çocuklar futbol oynayıp, çizgi film izlerken Gartner, Amerika’ya döner dönmez klavye ve elektronik baterilerle kendi orijinal müziklerini üreterek bu alana giriş yaptı.

Mozart'ın aksine, Gartner'ın dehası yaramaz bir çocuğun talihsizliğine dönüşmemişti. Tam tersi: “Tüm zamanımı, tek başıma, müzikle geçirdim….” Yeniyetmelik dönemlerinde kendi eserlerini dünyayla paylaşmaya başladı. 13 yaşındayken, kaset çalar ve dört mikser içeren bir set buldu ve partilerde çalmaya başladı. Bir yıl sonra, turntable’lara terfi etti ve 16’sına geldiğinde gece klüplerinde çalıyordu. İyi eğitimli kulağı ve özellikle armoniye yatkınlığı sayesinde, birbiriyle uyumsuz notalarla parçaları karıştırmak gibi bir klasik çaylak hatası yapmazdı. “Müziğin bütünlüğünü bozmayı asla istemedim,” diye bahseder o günlerden.
Bu müziğin bütünlüğü, onun için hala önemlidir. Gartner stüdyoda yeni şarkılar yaparken, bu şarkıların farklı mekanlarda nasıl duyulacağını düşünürken ve gereksiz süslemelere kalkışmadan dans müziği ustalarını şaşırtmanın yeni yollarını ararken oldukça titiz davranır. Pek çok yapımcı bir ritmle şarkıya başlarken, Gartner bir melodi ve konseptten yola çıkar ve şarkıları oluşturan bölümler arasında bir uyum sağlanana kadar arayışını sürdürür. “Müzik yoktan var edilen birşey değildir” diyor Gartner. “İlham doğal bir süreçtir.” Ve hiçbir şekilde zorla olmaz.

Gartner kariyerinde ilerlerken sadece sanatını geliştirmek istemiyor, aynı zamanda Top 40 listesine yeni bir soluk getirmek istiyor. “Yapımcı olarak pop ve rap şarkıcılarıyla çalışmak istiyorum.” Tabi ki kimliğini ve dürüstlüğünü koruyarak: “Yapmaktan keyif aldığım şeyleri yapmak istiyorum ve bir rap şarkıcısı benimle çalışmak isterse, ne ala." Hazırlık aşamasındaki çok sayıda yeni projesi var, ancak yine de dünya çapında üne kavuşma ile fazla göz önünde olmanın farklı olduğunu kabul ediyor. “Benim için önemli olan nicelik değil, nitelik” diye bitiriyor sözlerini. Söz konusu olan Wolfgang Gartner ise, kesin olan tek bir şey var: bir sonraki hamlesini asla tahmin edemezsiniz.