Güncelleme Tarihi:
WhatsApp gizlilik sözleşmesini Ocak'ta güncellemişti. Yeni gizlilik sözleşmesi büyük yankı uyandırmış, kullanıcılardan tepki görmüştü. WhatsApp, tepkiler karşısında sözleşme kabul süresini uzatmıştı.
Gizlilik sözleşmesini kabul etmeyen kullanıcılar 15 Mayıs’tan itibaren mesaj atamayacak ve alamayacak. Bu kullanıcıların hesapları ‘aktif olmayan hesap’ olarak tanımlanacak ve aktif olmayan hesaplar da 120 gün sonra silinecek. Mesaj gönderimi olmamasına rağmen aramalar ve bildirimler ise kısa bir süre daha devam edecek.
Akıllardaki tüm soruları Siber Güvenlik Uzmanı Alev Akkoyunlu ile İletişim Bilimci Yalçın Arı’ya sorduk.
Gizlilik sözleşmesini kabul etmekle nelere onay vermiş olacağız?
Yalçın Arı: Mark Zuckerberg Facebook üzerinden bazı verilerimize zaten erişiyor. Ve bu veriler hem Facebook hem de Instagram’da karşımıza ilgi alanlarımıza göre şekillendirilmiş reklamlar olarak çıkıyor. Fakat sahip olduğu Facebook verileri ile istediği düzeyde, en azından Google kadar, para kazanamıyor ya da reklam verenlerin taleplerini karşılayamıyor. WhatsApp verilerimizle daha spesifik bilgilerimize ulaşıp bunları şirketler ile paylaşarak hem sektörde daha fazla söz sahibi olacak hem de verilerimizi şirketlere ya da devletlere satarak daha fazla para kazanacak.
Facebook’ta eğitim durumumuz, yaşadığımız yer, konumumuz gibi bilgiler kayıt altında. Bu bilgiler ışığında karşımıza bazı reklamlar çıkıyor. Ama Facebook siz herhangi bir sayfayı ziyaret etmedikçe size spesifik olarak reklam gösteremiyor. Bu da veri piyasası için yetersiz kalıyor.
İşte bu yeni yasa sayesinde WhatsApp yazışmalarımızdan nelere ihtiyacımız olduğunu öğrenip (örneğin yeni bir ayakkabı ihtiyacımız olduğunu arkadaşımızla paylaştığımızda), yapay zeka bu veriyi işleyerek Instagram üzerinden istediğimiz tarz bir ayakkabıyı önümüze çıkaracaktır. Yani WhatsApp üzerindeki görsel ve yazılı tüm iletişimimizi Facebook ya da Instagram’da veri olarak kullanıp bunları reklam devlerine sunacaktır.
Birçok uzman zaten WhatsApp’ın bu verileri kullandığını bunu sadece sözleşme üzerinden meşru hale getirmeye çalıştığını düşünüyor. WhatsApp’ın verilerimizin ne kadarını kullandığı bilinmiyor. Kullanıcı sözleşmesiyle yetinip yetinmediğini bilmiyoruz.
WhatsApp sözleşmesini kabul etmek istemeyen kullanıcılar ne yapacak?
Yalçın Arı: Eğer WhatsApp yeni bir güncelleme yapmaz ya da geri adım atmazsa gizlilik sözleşmesini kabul etmeyen kullanıcılar artık bu uygulamayı kullanamayacak. Başka benzer mesajlaşma uygulamalarına yöneleceklerdir.
WhatsApp’ın bu yeni gizlilik sözleşmesi insanlarda şöyle bir farkındalığa sebep oldu: "Başka uygulamalar da var ve ben WhatsApp’a mahkûm değilim. Gündelik ihtiyaçlarımı diğer uygulamalar üzerinden de gerçekleştirebilirim." Bu yeni gizlilik sözleşmesi yüzünden WhatsApp kullanan insanların mağdur olacağını düşünmüyorum. Başka bir dünya her zaman mümkün.
WhatsApp kullanım yoğunluğu alternatif uygulamalara kayar mı?
Alev Akkoyunlu: Kişisel olarak bu kaygının diğer mesajlaşma uygulamalarına da duyulması gerektiğini düşünsem de, WhatsApp oldukça ciddi kullanıcı sayısına sahip bir uygulama olduğu için etkisini daha yoğun hissediyoruz. Diğer uygulamalara geçişler devam edecek ama günün sonunda kemikleşmiş bir WhatsApp kullanıcı kitlesi olduğu için sadece sizin değil, iletişim halinde olduğunuz kişilerin de bu uygulamalara geçmesi gerekiyor.
Yalçın Arı: WhatsApp’ın ilk gizlilik sözleşmesi hakkındaki haberler ciddi anlamda bir prestij kaybına neden oldu. Aynı zamanda hem Türkiye’de hem de tüm dünyada abone sayısında düşüş yaşandı. WhatsApp uygulamasını kapatıp diğer uygulamalara geçen insanlar oldu. En çok sayısal geçişin Telegram’a olduğunu biliyoruz. O dönem tüm dünyada bir ay gibi bir sürede 25 milyon yeni kullanıcı Telegram indirmişti. Signal ve Bip indiren insanların sayısı da azımsanmayacak düzeydeydi. Mesela yerli uygulama Bip’i indirenlerin sayısı sanırım 7,5 milyon civarındaydı. Mayısta bu geçişin daha büyük şekilde gerçekleşeceğini düşünüyorum.
Alternatif mesajlaşma uygulamaları güvenilir mi?
Alev Akkoyunlu: Alternatif mesajlaşma uygulamalarına ne kadar güvenebileceğimiz de şaibeli bir konu. Özellikle bu alanda kullanıcıların hangi uygulamayı kullanırlarsa kullansınlar iletişim içeriklerinde dikkatli olmalarını öneriyoruz. Kullanıcılar, uygulamalarla hangi verileri paylaştıkları konusunda temkinli olmalılar. Bir mesajlaşma uygulamasında uçtan uca şifreleme yoksa o mesajlaşma uygulamasını kullanmamalılar. Nitekim WhatsApp uçtan uça şifreleme uygulaması sayesinde yazışmaları kendisi bile okuyamadığının altını çiziyor.
Yalçın Arı: Birçok siber güvenlik uzmanı tarafından Signal'in kullanılması öneriliyor. Açık kaynaklı bir uygulama, bu da tüm kullanıcıların onu inceleyebilmesi anlamına geliyor. Signal gerçek şifreleme hizmeti sunuyor. Görüntülü görüşmeler bile şifreli.
Telegram bugüne kadar hiçbir hükümet ya da şirketle verilerini paylaşmadı. WhatsApp’ta bir mesajı ancak belli bir süre içinde silebiliyorsunuz ama Telegram'da karşı tarafa gönderdiğiniz mesajı istediğiniz an her iki taraftan da silebiliyorsunuz. Signal’i bir tarafa koyuyorum. Ama adını saydığım uygulamaların da güvenlik açısından mükemmel olduklarını söyleyemem.
Kullanıcı kaybı WhatsApp’ı nasıl etkileyecek?
Alev Akkoyunlu: Uygulamanın marka ve müşteri iletişimini çok iyi yönetip dijital göçün önüne geçebileceğine inanıyorum. Uygulama sözleşmesindeki değişiklik daha çok Facebook entegrasyonu için gerekli ancak kullanıcılar, özel iletişimlerinin 3. şahıs kişi veya kuruluşlarla paylaşılmasından kaygılı. Bu kaygıyı minimize etmek gerekiyor. Bu krizi iyi yönetirlerse çok kayıp yaşanacağını düşünmüyorum.
Yalçın Arı: Bir teknoloji şirketi için iki kayıptan söz edebiliriz. Biliyorsunuz, WhatsApp, Facebook’un bir alt markası. 2014 yılında yaşanan bir Cambridge Analytica vakası var. Facebook verileri kullanılarak insanların davranışlarının manipüle edilmesi diye özetleyebiliriz. Ve bu verilerle ABD seçimlerinin etkilendiği, aynı yöntemlerle Brexit referandumunun da manipüle edildiği haberleri...
Bu iki olay insanların nezdinde Facebook’a olan güveni ciddi anlamda sarstı. Kimse verilerin kullanılması anlamında güvenmiyor. Çoğumuz Facebook hesabımız olduğu halde açıp bakmıyoruz. Bir tür anıt mezar gibi orada duruyor. Bu işin algı kısmı. Ama aynı zamanda Facebook hesabını kapatan da milyonlarca insan var.
Aynısı WhatsApp için de geçerli. Hem sayısal olarak abone kaybı yaşıyor hem de ciddi anlamda bir prestij kaybı yaşıyor. İnsanların verilerinin kullanılması ile ilgili bilinçli olmaya başladığı bu zamanlarda bunu kolay düzeltmek mümkün görünmüyor.
Whatsapp bu hamlesi ile rakiplerini güçlendirip stratejik bir hata mı yaptı?
Alev Akkoyunlu: Bu hamleyi yapmadan önce düzgün bir iletişim politikası ile kullanıcıları bu konuyla ilgili samimi bir şekilde bilgilendirmesi gerekiyordu. Maalesef ilk hamlesi ciddi bir stratejik hata oldu ki sözleşme onaylama süresini uzatma kararı almalarından kendilerinin de bu durumun farkına vardığını gözlemliyoruz.
Sizce WhatsApp bir süre uzatması daha yapar mı?
Yalçın Arı: WhatsApp’ın süreyi uzatıp uzatmayacağı bence insanların kolektif olarak vereceği tepkiye bağlı. Eğer ilk sözleşme haberinde olduğu gibi kitlesel bir tepki verirsek bir uzatmaya daha gidebilir.
Neden AB ve İngiltere'de farklı, diğer ülkelere farklı sözleşme sunuluyor?
Alev Akkoyunlu: Her ülkenin veri koruma regülasyonları farklı olduğu için sözleşme içeriklerinin değişmesi de olağan karşılanabilir. Nasıl ki Türkiye’deki Amazon ve Netflix içeriğimiz, Amerika ve Avrupa ile aynı değilse burada da bir farklılık olabiliyor.
Yalçın Arı: WhatsApp gibi teknoloji şirketlerinin iki ajandası olur. Biri açık diğer de kapalı ajanda. Bu tür gizlilik sözleşmeleri kamuoyunun bildiği ajandalar. "Verilerinizi kullanacağız sizden izin istiyoruz" gibi. Diğeri de kimsenin bilmediği gizli kapalı ajanda. Bugün teknik olarak bu teknoloji şirketlerinin verilerimizi hangi şekilde kullandıklarını bilmiyoruz. O yüzden yasal olarak ve o ülkedeki toplumsal bilince göre karar veriyorlar.
15 Mayıs'a kadar onay vermezsek sonra kararımızı değiştirip uygulamayı kullanabiliyor muyuz?
Alev Akkoyunlu: 15 Mayıs'tan sonra şartları onaylamazsanız, aramaları ve bildirimleri almaya bir süre daha devam edebiliyorsunuz. Tabii mesaj okumak veya göndermek mümkün olmayacak. Ardından ise ne olacağı henüz kesinleşmedi ancak bununla birlikte WhatsApp’ın yeni politikasına göre 120 gün boyunca aktif olmayan hesaplar siliniyor. Yeni politikaları kabul etmeyen hesaplar da bu kapsamda değerlendirilerek hesapları ve verileri silinebilir. Dolayısıyla fikrini değiştiren kullanıcılar ürünü sıfırdan tekrar kurabilir.