Web 2.0 da nereden çıktı
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 26, 2006 00:00
İnternet’in 1993’te kamu kullanımına girmesinin üzerinden tam 13 yıl geçti. Herhalde son yüzyılda toplumsal ve çalışma hayatını en çok etkileyen ve değiştiren gelişme şüphesiz İnternet ve bununla ilgili gelişmeler olmuştur. Peki son günlerde konuşulan "Web 2.0" veya "İnternet 2.0" nedir? Nereden çıktı bu terim durduk yerde?
İnternet ilk ortaya çıkışından bu yana sadece bağlantı (hyperlink) veren metin sayfalarından çok ileriye gitti. Hem içerik çok gelişti, hem de İnternet’in teknolojik kabiliyetleri çok ilerledi. İnternet tabanlı uygulamalar, e.posta hizmetleri, İnternet üzerinden anında mesajlaşma, Skype, MSN, AOL, Yahoo ve benzeri uygulamalarla İnternet üzerinden telefonla konuşma ve elbette ki elektronik ticaret alanındaki gelişmeler bunlara birkaç örnek. Bugün aramızda İnternet üzerinden alışveriş yapmamış pek kimse de kalmamıştır.
Bunun ötesinde bir önemli unsur daha var, o da aidiyetlik hissi. İnternet’te buna "community" deniliyor, dilimizde camia veya cemaat olarak ifade edebiliriz. Tüketiciler, yani İnternet kullanıcıları İnternet sitelerine üye olarak bu platformlarda vakit geçiriyorlar. Örneğin görüşlerini ifade ediyorlar, deneyimlerini paylaşıyorlar, akıl soruyorlar ve daha pek çok insani davranışta bulunuyorlar. Bu oldukça önemli bir gelişme. Kurumlar bu gelişmeleri kendileri için nasıl avantaja döndürebileceklerini düşünmeliler.
Web 2.0 belki şu şekilde özetlenebilir: Yeni anlayışta öncelikli odak kullanıcı olacaktır. Daha önce kurum veya kişi kendi bildiği gibi bir İnternet sitesi yayınlıyordu. Artık bunun yerine öncelikle kullanıcının ne istediği değerlendirilecek ve ona göre bir site oluşturacak. Bu site teknolojik altyapısı açık ve XML, RSS, Ajax, Eclipse ve benzeri gibi genel kabul görmüş standartlarda olacak. Web 2.0 siteleri ve yaklaşımları daha hafif olacak; yani sistemleri, kaynakları ve hatları yormayacak. Ayrıca dağıtık ve kullanıcı katılımcı bir yaklaşım sergilenecek. En azından bunlar Gartner analistlerinden Ray Valdes ve David Mitchell Smith’in söyledikleri.
İnternet ilk ortaya çıkışından bu yana sadece bağlantı (hyperlink) veren metin sayfalarından çok ileriye gitti. Hem içerik çok gelişti, hem de İnternet’in teknolojik kabiliyetleri çok ilerledi. İnternet tabanlı uygulamalar, e.posta hizmetleri, İnternet üzerinden anında mesajlaşma, Skype, MSN, AOL, Yahoo ve benzeri uygulamalarla İnternet üzerinden telefonla konuşma ve elbette ki elektronik ticaret alanındaki gelişmeler bunlara birkaç örnek. Bugün aramızda İnternet üzerinden alışveriş yapmamış pek kimse de kalmamıştır.
Bunun ötesinde bir önemli unsur daha var, o da aidiyetlik hissi. İnternet’te buna "community" deniliyor, dilimizde camia veya cemaat olarak ifade edebiliriz. Tüketiciler, yani İnternet kullanıcıları İnternet sitelerine üye olarak bu platformlarda vakit geçiriyorlar. Örneğin görüşlerini ifade ediyorlar, deneyimlerini paylaşıyorlar, akıl soruyorlar ve daha pek çok insani davranışta bulunuyorlar. Bu oldukça önemli bir gelişme. Kurumlar bu gelişmeleri kendileri için nasıl avantaja döndürebileceklerini düşünmeliler.
Web 2.0 belki şu şekilde özetlenebilir: Yeni anlayışta öncelikli odak kullanıcı olacaktır. Daha önce kurum veya kişi kendi bildiği gibi bir İnternet sitesi yayınlıyordu. Artık bunun yerine öncelikle kullanıcının ne istediği değerlendirilecek ve ona göre bir site oluşturacak. Bu site teknolojik altyapısı açık ve XML, RSS, Ajax, Eclipse ve benzeri gibi genel kabul görmüş standartlarda olacak. Web 2.0 siteleri ve yaklaşımları daha hafif olacak; yani sistemleri, kaynakları ve hatları yormayacak. Ayrıca dağıtık ve kullanıcı katılımcı bir yaklaşım sergilenecek. En azından bunlar Gartner analistlerinden Ray Valdes ve David Mitchell Smith’in söyledikleri.