Vurmak gerek

Türkiye’nin de aralarında olduğu yaklaşık 35 ülke, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a mektup göndererek, Suriye’de bulunan BM misyonunun yeni iddiaları da bir an önce araştırmasını istedi. BM de iddiaların incelenebilmesi amacıyla bölgeye giriş ve araştırma için Suriye hükümetinden resmi olarak izin istedi. Prof. Ake Sellström başkanlığındaki BM silah denetçileri salı gününden beri Suriye’de bulunuyor. Suriye yönetimi daha önce silah denetçilerine, mart ayında 26 kişinin kimyasal silahla öldürüldüğü iddia edilen Han El-Assal kentine giriş izni vermişti.

Kırmızılar aşıldı

DIŞİŞLERİ Bakanı Ahmet Davutoğlu, Suriye’de kimyasal silah kullanıldığına dair ciddi deliller olduğunu ve Şam rejiminin ‘tüm kırmızı çizgileri aştığını’ söyledi. Berlin’de Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle ile biraraya gelen Dışişleri Bakanı Davutoğlu, ABD’nin Suriye’deki kırmızı çizgilerinin aşılıp aşılmadığının sorulması üzerine, “Sadece dün yaşanan kimyasal silah saldırısı değil, Suriye’de 100 bini aşkın insan öldü, 200 bini aşkın insan kayıp.

Bütün şehirler yerle bir edildi. Bütün kırmızı çizgiler aşıldı ama hala BM Güvenlik Konseyi’nde bir karar almak bile mümkün olmadı” yanıtını verdi. Suriye yönetiminin kimyasal silah kullanıldığı iddialarını yalanladığını hatırlatan Davutoğlu, “Bu iddialar doğruysa BM inceleme heyetine izin verilmesi gerekir. Bu yapılmazsa, insanlık suçu işlenmiş olması nedeniyle uluslararası toplum Doğu Avrupa’da geçmişte nasıl tavır takındıysa bunu Ortadoğu’daki insanlara saygının gereği olarak aynı tavrı takınmak durumundadır. Aksi halde müsamaha gösterilerse yarın daha büyük ölçekli facialarla karşı karşıya kalabiliriz” diye uyardı.Almanya Dışişleri Bakanı Westerwelle ise “Suriye’de kitle imha silahı kullanıldıysa kesinlikle insanlık suçu işlenmiştir” dedi. İddiaların ‘çok feci ve ciddi’ olduğunu söyleyen Alman İçişleri Bakanı, “BM silah denetçileri derhal bölgeye gitmedir” dedi.

Zındıkların işi Provokasyon

İRANLI yetkililer ise Şam’daki katliam için bir kimyasal saldırı varsa bile bunun ancak “teröristler” dediği Suriyeli muhalif gruplarca yapıldığını görüşünü dile getirdi. İran’ın yeni Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, önceki akşam Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile telefon görüşmesinde, ‘Eğer kimyasal silah kullanımı ile ilgili haberler güvenilir kaynaklarca doğrulanırsa, bu kesinlikle hiçbir cinayeti işlemekten geri durmadıklarını gösteren terörist ve zındık grupların işidir’ dedi. İran’ın Ankara Büyükelçiliği tarafından aktarılan görüşmede Zarif, “BM denetçileri Suriye’de bulunurken, zaten teröristleri geri püskürten Suriye hükümeti neden böyle bir işe girişsin? Bu vahşi katliam terörist gruplarca yapılmıştır, çünkü onlar Suriye’deki krizin şiddetlenmesini ve bunun uluslararası bir krize dönüşmesini kendilerine çıkar olarak görüyorlar” dedi.

RUSYA

RUSYA Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aleksandır Lukaşeviç, “provokasyon” ifadesini kullandı. Bunun, BM Güvenlik Konseyi’nin rejim karşıtları lehine harekete geçirme ve Cenevre 2 Konferansı’nın düzenlenme şansını ortadan kaldırma çabaları gibi göründüğünü belirten Lukaşeviç şu açıklamayı yaptı: “Edinilen bilgilere göre şu tablo ortaya çıkmaktadır. Son günlerde Hükümet güçlerince militanlara karşı etkin harekatlar düzenlenmiştir. 21 Ağustos sabahı militanların mevzilerinden sözü edilen bölgeye karşı zehirli kimyasal maddeyi içeren ve 19 Mart 2013 tarihinde Han Al-Asal’da teröristlerin fırlattığı ev yapımı füzesinin aynısı fırlatılmıştır. Sivil halk arasında can kayıpları haberleri gelmektedir. Angaje edilmiş bölgesel medyanın, emir almış gibi Hükümeti sorumlu tutarak saldırgan haber kampanyasına başlaması dikkat çekmektedir. Muhalefet kaynaklarına dayalı provokatif haberlerin son günler dahil olmak üzere önceki dönemlerde de ortaya çıkması tesadüf gözükmüyor.”

Yapmadık, yapmayız

BEŞAR Esad yönetimi ise iddiaları bir kez daha reddetti. Enformasyon Bakanı Umran el Zuabi, “Kimyasal silah kullanmadık ve kullanmayız” dedi. El Zubai buna karşılık muhaliflerin daha önce Halep’te kimyasal silah kullandıklarına dair iddiasını yineledi.