Güncelleme Tarihi:
Vural, düzenlediği basın toplantısında, ayakkabı boyayarak evinin geçimini sağlamaya çalışan çocuğa katkı sağlamak amacıyla yaptığı girişimin, Bakan Çubukçu tarafından “siyasi istismar vesilesi” haline getirilmek istendiğini ifade etti. Böyle bir konuda kendisinin herhangi bir siyasi medet ummadığını kaydeden Vural, yaptığı insani davranışın siyaset malzemesi yapılmasını da kabul etmediğini dile getirdi.
Gezisi sırasında söz konusu çocuğun gözündeki sıkıntıyı hissettiğini ifade eden Vural, şöyle devam etti:
“Sıkıntı içinde olduğunu hissettiğim bir çocuğa karşı yapacağım insani ve vicdani bir davranış olmalıydı. Ayakkabımın boyaya ihtiyacı yoktu. Ayakkabımı boyatmış da değilim zaten. Sayın Bakan, 'ayakkabı boyattı' diyor. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olan Bakan olursa böyle olur. Ben yalnızca çocuğun sıkıntısını hissettim ve içimden bir şey yapmak geldi. O işi yapıyorsa saygı duydum ve ona duyduğum saygıdan dolayı da tozunu aldırdım. Kendim değil yakın çalışma arkadaşlarıma ilgilenmelerini söyledim. Ne verdiklerini de bilmiyorum. Ben vurdumduymaz olamam. Mağdur insanlarımızın yanında olmak, elimizden ne geliyorsa onu yapabilmek, bir nebze olsun insani sorumluluğumuzu yerine getirmek konusunda tereddüt etmeyiz. Asıl sorunlu olan kafa, bundan siyaset üretenlerdir.”
Eski Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın, 2008 yılında bir çocuğa ayakkabısını boyatırken çekilmiş fotoğrafı gösteren Vural, Bakan Çubukçu'nun bunu görmemesinin, bir çifte standart olduğunu söyledi. Vural, ayrıca, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın da yine 2008 yılında Sivas'ta, bir üniversite mezununa ayakkabısını boyattığını söyledi.
“ASIL ÖNEMLİ SORUN, EKONOMİK POLİTİKA”
Çocukların durumuyla ilgili daha önce TBMM'ye sundukları ve halen bekleyen araştırma önergelerinin olduğunu belirten, bu çocukların özellikle ailelerinin durumlarının iyi araştırılması gerektiğini anlatan Vural, şöyle devam etti:
“Bugün evin reisini işsiz bırakanlar, evine ekmek götüremeyen aile reisinin dramını hissedemeyenler, tuzu kurular, bu çocukların çalışmasını, evine ekmek götürmesini eleştirebiliyor.
Ben bu çocuğa saygı duyuyorum. Saygı duymadığım; vurdumduymaz bir şekilde çocukların durumunu görmeyen ve çözüm bulamayan Nimet Çubukçu gibi, Başbakan gibi yöneticilerdir. Öyle bir fotoğrafın, bir istismar aracı olarak, Bakan tarafından malzeme olarak kullanılmasını kınıyorum. Türkiye'nin en önemli sorunu, bu çocukları bu durumda bırakan ekonomik politikadır.”
Oktay Vural, Anayasa değişikliği teklif taslağıyla ilgili bir soru üzerine ise “110 milletvekili imzalamış ama imzalayan milletvekilleri kaç madde için değişiklik verdiğini bilmiyor. Bu nasıl bir iradedir. Milletvekillerinin iradesi değil, Başbakanlıkta, sırça köşkte oturan birisinin iradesi” diye konuştu.