Volkan Konak'tan köşe yazarına suç duyurusu

Güncelleme Tarihi:

Volkan Konaktan köşe yazarına suç duyurusu
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 05, 2009 14:59

ŞARKICI Volkan Konak, “Çorap kokan adamlar Anıtkabir'e girmesin” sözleri üzerine kendisi hakkında ‘Volkan Konak kafasını ne zaman dezenfekte edecek?’ başlıklı bir yazı kaleme alan Trabzon'daki yerel gazetenin köşe yazarı Yahya Düzenli ve gazete hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Haberin Devamı


Volkan Konak, Antalya'nın Kemer İlçesi'nde 14- 20 Haziran tarihleri arasında düzenlenen Altın Nar Kültür ve Sanat Festivali'nde sahneye çıkmış, şarkı aralarında sık sık Atatürk sevgisini dile getirmişti. Volkan Konak, Atatürk karşıtlarından ‘çorapları kokanlar’ diye söz ederek, “Onlar Ankara ziyaretlerinde Anıtkabir'i ziyaret etmiyorlarmış. Aman etmeyin. Onlar çorap kokulu adamlar. Onlar topuklarının arkasına basarak girmesinler zaten Anıtkabir'e. Onlar girerse, Anıtkabir'i dezenfekte etmek gerekir” demişti. Konak konserinde sık sık Nazım Hikmet'in şiirlerinden de dizeler okumuştu.
Volkan Konak’ın bu sözlerine en sert tepki, memleketi Trabzon'da yayınlanan Karadeniz'den Günebakış Gazetesi köşe yazarı Yahya Düzenli'den geldi. Düzenli, 19 Haziran'da yayınlanan, ‘Volkan Konak, bir yıl önce Trabzon'un merkezinde Türk kadınına, ‘Müslüman bir ülkede kadın olmak istemem’ diyerek hakaret eden Konak, bu kez mesafeyi epey açarak Kemer'de sahnede ortaya çıkıyor. Trabzon'da başörtüsüyle başlattığı ifrazatlarını Kemer'de ‘çorap’la devam ettiriyor. Konak, öncelikle kafasını dezenfekte etmeli! Bir de ‘zihin kirliliği’ için laboratuara göndermek gerekiyor herhalde” ifadelerini kullandı.
Volkan Konak, bu yazının ardından avukatı aracılığıyla yazıyı yayınlayan Karadeniz'den Günebakış Gazetesi ve yazar hakkında, ‘kişilik haklarına hakaret edildiği’ gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulundu. Karadeniz'den Günebakış Gazetesi Sorumlu Yazıişleri Müdürü Gökhan Dihkan, dün Cumhuriyet Savcılığı'na giderek 2009/1298 sayılı dosya kapsamında ifade verdi. Savcılığın yürüttüğü soruşturmanın ardından dava açılıp açılmayacağı belli olacak.

Haberin Devamı

İşte o köşe yazısı

VOLKAN Konak'ın, Kemer'de söylediği sözlere tepki gösteren Yahya Düzenli'nin, Karadeniz'den Günebakış Gazetesi'nde yazdığı köşe yazısının tamı ise şöyle:
‘Trabzonlu olup, Trabzon'da yaşayıp da kendi ikliminden, toprağından, kültüründen, folkloründen utanan, onu aşağılayarak şahsiyet bulan, ‘toplam hayat’ının rantını Trabzon'dan yiyen, kendisini ‘aydın-sanatçı’ nasbeden, kerameti kendinden menkul sanatçı artıklarının ne hikmetse arada bir ifrazatlarını döktükleri oluyor. Bir yıl önce Trabzon'un merkezinde Türk kadınına, ‘Müslüman bir ülkede kadın olmak istemem’ diyerek hakaret eden Konak, bu kez mesafeyi epey açarak Kemer'de sahnede ortaya çıkıyor. Trabzon'da başörtüsüyle başlattığı ifrazatlarını Kemer'de ‘çorap’la devam ettiriyor. Bu sözlerin sahibi Konak, öncelikle kafasını dezenfekte etmeli! Bu Nazımperest Konak'a öncelikle dezenfekte edilmesi gerekenin o çok hayran olduğu ve kafasının tüm hücrelerinin onunla yıkandığına/kirlendiğine her fırsatta şahit olduğumuz kendisi olduğunu hatırlatıyoruz. Çelişkiler kumkuması Konak, bir de ‘aynı ideolojide olmayan, aynı fikri taşımayan insanları sevebileceği’ni söylüyor. Ve de ‘Ben yalnızca bu güzel ülkeyi sevmeyen insanları sevmem’ diyor. Sanıyorum Konak'ın sözlüğünde sevgi kelimesinin karşılığı = Nefret. Farkında olmasa da bilinçaltı bunu dışa vuruyor. Tam bir avamca halk vulgarizasyonu. Gözlerinden (timsah gözyaşları mı deniyor) yaş akan bu Konak çocuğu, birdenbire kaplan kesilerek hıncını Atatürk'ü arkasına alarak çıkarmaya çalışıyor. Bir türlü uslanmıyor bu Konak çocuğu. Tek malzemesi Atatürk, Nazım ve Türk kadınının başörtüsü. Yalnız hafızasını ve Nazım okumalarını yeniden gözden geçirmesi gerekecek. O çok sevdiği Nazım'ın, Konak'ın ‘güzel ülkesini sevmeyen’ kaçkınların başında geldiğini yeniden test etsin. Eğer güzel ülkesini sevmeyen insanları sevmeyecekse öncelikle ustası Nazım'dan nefret etmesi gerekecek. Ayrıca Konak'a 24 saat ayağından çıkarmadığı, kimbilir belki de ayakkabısını çıkardığında derisiyle birlikte çıkacak çoraplarını ‘kir testi’ için kriminoloji laboratuarına göndermesini de öneriyoruz. Eğer icad edilmişse bir de ‘zihin kirliliği’ için laboratuara göndermek gerekiyor herhalde. Gene de faydası yok ama Karadeniz patikalarında yolunu şaşıran bu çelişik, durulamamış, volkanlaşacağı alanı bir türlü bulamamış ‘Konak hırçını’nı edebe davet edelim.’

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!