Deniz İNCEOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2009 00:00
Caz gitaristi Önder Focan, yeni albümü “36mm Biometric”te vize için başvurduğu konsoloslukta yaşadığı fotoğraf sıkıntısını eleştiriyor. Önder Focan “Diğerlerine göre biraz sinirli bir parça oldu” diyor. Albümdeki her parçanın ayrı bir hikâyesi var.
TÜRKİYE’NİN önde gelen caz gitaristlerinden Önder Focan’ın 12. albümü “36mm Biometric”, gelecek hafta AK Müzik’ten piyasaya çıkacak. Dokuz şarkıdan oluşan albümün en dikkat çekici parçası, albüme ismini veren “36mm biometric”. Çünkü Focan bu besteyi, iki yıl önce istenilen tüm evrakları toplayarak gittiği bir vize başvurusundan sonra yapmış: “Evraklarım elimde, konsoloslukta uzun kuyruklar bekledikten sonra sıra bana geldiğinde fotoğrafımın istedikleri gibi biyometrik olmadığını söylediler. Tekrar fotoğraf çektirip yeniden sıraya girdim ve aynı sıkıntıları tekrar yaşamak zorunda kaldım. Tüm Avrupa Birliği üyesi ülkeler schengen vizesi istiyor ama ne yazık ki belli bir standardı olmuyor. Her seferinde bir daha uğraşıyorsunuz. 36 mm biyometrik olacak dediler. Biyometrik kelimesini bölersek biyo hayat, metre de bir ölçü birimi. Hayatı 36 milimetre boyunda bir vesikalıktan nasıl ölçüyorlar kafama takılıyor.”
Önder Focan, yaşadığı bu olaydan sonra biraz eleştiren, biraz da alay eden kendi deyimiyle “sinirli” bir beste yapmış.
HAYATTAN HAZ ALDIĞIM NOKTALAR
Önder Focan’ın albümündeki dokuz parçanın her birinin ayrı bir hikayesi var. Kısmet; bir arkadaşının soyadı.
Ruby; birlikte seyahat ettiği 16 aylık bir bebek için yazıldı.
Ağaçkakan’ı oğlu bir dönem sürekli ağaçkakan resmi yaptığı için besteledi.
Kahveci; Nardis Jazz Club’ın karşısındaki kahveciye yazıldı. Mekanın izinlerini alana kadar açamadıklarını gören kahveci, para kazanamadıkları için onlara çay, kahveyi bedava verdi.
İşte Önder Focan tüm bu hikayeler yüzünden albüm için “Yaşadığım insan ilişkilerinde beni etkileyen hikayeleri anlatıyorum. Her birinde hayattan haz aldığım noktalar var” diyor. Albümde Önder Focan’a Şenova Ülker (trompet), Engin Recepoğulları (tenor saksafon), Hakan Çimenot (trombon), Erdal Akyol (akustik bas) ve Ediz Hafızoğlu (davul) eşlik ediyor. 36 mm Biometric albümünü piyasaya çıkmadan 24 Ekim’de Nardis Jazz Club’ta dinleyebilirsiniz.
Erzurum’da çevre filmleri
BU sene 23-27 Ekim tarihleri arasında 4’üncüsü düzenlenen Uluslararası Dadaş Film Festivali’nin başlığı, “Çevre ve İnsan Gerçeği” adını taşıyor. Festivalin bu yılki uluslararası bölümünde Alman sineması konuk ediliyor. Festival’in ana temasının “Çevre” olması sebebiyle çevre ile ilgili belgesel filmler ve çocuk filmleri gösterimde yer alıyor. Festivalin yarışma filmleri bölümünde; Kız Kardeşim Momo, Hayat Var, Acı, Sonsuz, Başka Dilde Aşk gibi filmler gösterilecek.
GÜNÜN AJANDASI
DANS
Afrika ritimleri
DÜNYANIN 2. büyük Afrika Dansı grubu addedilen “KanKouran West African Dance Company”, bugün 20.00’de Koç Üniversitesi Sevgi Gönül Kültür Merkezi’nde dans severler ile buluşacak. Türk seyircisi ile ilk defa buluşacak KanKouran’ın yüksek enerjili, nefes kesecek bu gösterisini izlemek için eguclu@ku.edu.tr adresine kayıt yaptırabilirsiniz. Topluluğun 23 ve 24 Ekim’de Taksim’de vereceği Afrika Dansı ve Perküsyon Workshoplarına kayıt için info@afrikadansi.com adresinden ve www.afrikadansi.com web sitesinden detaylı bilgi alabilirsiniz.
GÖSTERi
Laz Marks sahada
Mizah yazarı Yılmaz Okumuş’un kaleme aldığı ve Haldun Açıksözlü’nün oynadığı Laz Marks 80 maçta 22 bin seyirciye ulaşmıştı ve sezonada yenilenerek sahalara çıkmaya devam ediyor.
Laz Marks Emice’nin Maç Programı; 22 Ekim Tekirdağ/Eğitim-Sen, 30 Ekim Kartal/ Hasan Ali Yücel Kültür Merkezi 20.30.
Bilgi için; 0212 254 89 30.
SEMPOZYUM
Dağlarca’nın şiiri
BURDUR Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nde düzenlenen, “Türkçem benim ses bayrağım!” Fazıl Hüsnü Dağlarca Sempozyumu programında çeşitli üniversitelerden akademisyenler Türk şiirinin son büyük ustası Dağlarca’yı ve şiirini ele alıyor. Bugün Konur
Ertop’un konuşmasıyla açılacak sempozyum 3 gün sürecek. Dağlarca’nın şiirindeki “yurttaşlık” kavramı, Dağlarca’nın Türkçe bilinci ve Dağlarca’daki “çocuk” kavramı ile birlikte genel olarak şiirleri akademisyenlerce değerlendirilecek.