Vitali Hakko son yolculuğuna uğurlanıyor

İstanbul'da dün vefat eden Hakko için Vakko'nun Merter'deki fabrikasının bahçesinde kurulan çadır içinde tören düzenlendi.

Hakko'nun çadırda hazırlanan platforma konulan tabutunun önüne, büyütülmüş bir fotoğrafı ile üzerinde “Cem”, “Vaytel'ciğim” ile “Papiciğim” yazılı beyaz orkidelerle bezeli kalp şeklinde çiçek bırakıldı. Bu arada tabutun arka tarafında Vitali Hakko'nun sevdiği beyaz renkli erengül ve antoryum çiçeklerinden oluşturulmuş çelenkler yer aldı.
Tören, bir dakikalık saygı duruşunun ardından Vitali Hakko'nun özgeçmişinin okunmasıyla başladı.

Burada konuşan Hakko'nun iş ortağı Alberto Elhadef, Vakko'nun 73 yıl önce “Şen Şapka” adıyla Vitali Hakko'nun bebeği olarak dünyaya geldiğini ve bugün, kocaman bir adam olan o bebeğin babasına veda edeceğini söyledi.
Elhadef, “Ama insan nasıl böylesine sevdiği ve saydığı birine veda eder? Aramızda Vitali Hakko'nun sihirinin değmediği kimse yoktur” dedi.

Vitali Hakko'nun, yakın dostları Vehbi Koç, Nejat Eczacıbaşı gibi Cumhuriyet'in ilk girişimci kuşağından olduğunu dile getiren Elhadef, Hakko'nun Türkiye'ye ilk hazır giyim kavramını, ilk modern mağazacılığı, ilk defileyi getirdiğini de anlattı.

“Vitali Hakko hayatına sıfırın altından başlayıp kocaman bir dünya yarattı” diyen Elhadef, Hakko'ya bugün burada veda etmediklerini, onun sonsuza dek kalplerinde yaşayacağını ifade etti.

Uzun yıllar Vitali Hakko ile çalışan Deniz Adanalı da, Hakko'nun pek çok dostunun da dediği gibi, hiç büyümeyen meraklı bir çocuk olarak çok şey öğrendiğini, etrafına çok şey öğrettiğini ve Türkiye'ye çok şey verdiğini söyledi.
Hakko'nun mükemmeliyetçi ve her zaman en iyisini isteyen bir yapıya sahip olduğunu dile getiren Adanalı, kendilerinin de Hakko gibi Türkiye için en iyisini istemeye devam edeceklerini belirtti.

Vitali Hakko'nun, bir akrabası Türkiye'den bir başka ülkeye yerleşirken, “Vatan bir tanedir” dediğini de anlatan Adanalı, “O bir Türkiye aşığıydı. O çok güzel bir Türk'tü. Sevgili Vitaliciğim, vatanının tarihinde çok güzel bir sayfaya sahipsin” diye konuştu.

DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de gazetecilerin soruları üzerine, Hakko'nun tekstil sektörünün duayenlerinden biri olduğunu ifade ederek, “İşçi-işveren diyalogları arasında iyi ve kötü günlerimiz hep olur. Ama Hakko, çağdaş yaklaşımı hiçbir zaman bırakmayan, kavgayı o gün sonlandıran bir kişiydi. Onun iş yerlerinde de grev yaptık, ama o olduğu için değil, grup sözleşmesi olduğu için grev yaptık. Kendisiyle yan yana gelerek sorunları çözen bir diyaloğumuz oldu” şeklinde konuştu.

Vakko'da örgütlü Türkiye Tekstil Örme ve Giyim Sanayi İşçileri Sendikası (TEKSİF) Yedikule Şube Başkanı Sabahattin Çetin de, Hakko'nun işçilerine baba şefkatiyle yaklaştığını dile getirerek, “Hiçbir zaman paramıza göz dikmedi. Bugün Türkiye'de böyle işverenler parmakla gösterilecek kadar az” dedi.

Törende konuşmaların ardından Vitali Hakko'nun tabutu, alkışlar arasında siyah renkli bir cenaze aracına konuldu. Hakko'nun naaşı, eşi Ketty, oğlu Cem Hakko ve kızı Sima Lodrik tarafından, dini törenin yapılacağı Karaköy Büyük Hendek Caddesi'ndeki Neve Şalom Sinagogu'na uğurlandı.

Bu arada, Cem Hakko'nun, üzerinde “Vakko” yazılı beyaz iş gömleği giydiği görüldü.

Törene, Vitali Hakko'nun erkek kardeşi Albert ve eşi Vivet Hakko, torunları Katia, Pia, Can Hakko, Serena, Vedat ve İzer Lodrik ile damadı Erol Lodrik, eski gelini Betina Mahcler, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özince, Koç Topluluğu Üst Yöneticisi (CEO) Bülent Bulgurlu'nun yanı sıra Vakko çalışanları ve sevenleri katıldı.

Bu arada, Vitali Hakko için fabrikanın girişindeki firma bayraklarının yarıya indirildiği ve bir taziye defteri açıldığı da görüldü.

Hakko için gönderilen çok sayıda çelenk arasında, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Muzaffer Metin Ataç'ın çelenginin de yer aldığı gözlendi.

Öte yandan, törene katılanlara çıkışta Vitali Hakko'nun “Hayatım Vakko” adlı anı kitabı da dağıtıldı.