Güncelleme Tarihi:
Bulaşıcı bir hastalıkla ilgili temas zincirinin tarandığı ‘filyasyon’, vatandaşın hayatına koronavirüsle girdi. Oysa Türkiye bu işlemi tüm bulaşıcı hastalıklarda, enfeksiyon zincirini kırmak için kullanıyor. COVID-19 ile birlikte dünyada sadece Türkiye’nin uyguladığı filyasyonun nasıl uygulandığını Hürriyet olarak yerinde araştırdık. Türkiye genelinde 4 bin 600’e yakın sağlık personelinin görev aldığı filyasyon ekipleri, 3’er kişi halinde ve 24 saat esasına göre çalışıyor. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı Bulaşıcı Hastalıklar Birim Sorumlusu Dr. Kerime Altunay, işlem ile COVID-19 hastası ile temaslıların tek tek incelendiğini belirterek Hürriyet’e şunları söyledi:
HASTALIK GELMEDEN
“Bizim Türkiye olarak bir pandemi planımız vardı. Koronavirüsün Çin’de çıkışıyla birlikte ocak ayında bu planı revize ettik ve uygulamaya koyduk. Hatta hastalık ülkeye gelmeden filyasyona başladık. Tabii kimseyi izole etmedik. Sadece semptom var mı diye baktık. Çünkü bazı hastalıkların belirtileri koronavirüsle benzer olabiliyor. Her belirtiyi tek tek kontrol ettik.
CİDDİ BİR SAĞLIK ORDUSU
Filyasyon ekibinin Ankara grubunda 900 kişi var. Tüm Türkiye’de ciddi bir sağlık ordusu demek bu. Bizim Halk Sağlığı Bilgi Sistemi’miz var. Bu sistemi sürekli süzüyoruz. Yeni bir hasta gördüğümüz an telefonla arıyoruz. Sonra sahadaki ekiplerimize haber verilerek önce hasta izole ediliyor. (Durumu ağırsa hastanede, değilse evde.) Daha sonra da temaslıları tek tek tespit ediliyor. Hasta ile aynı evi paylaşan temaslılara öncelikle farklı odalarda ya da birbirlerinden çok uzakta oturmalarını tavsiye ediyoruz. Aynı eşyaları kullanmamalarını istiyoruz. Bizden sonra bu kişileri aile hekimleri arayıp semptom sorgulaması yapıyorlar. Öncelikle kişilere ‘ateşiniz var mı, öksürük şikâyetiniz oldu mu, nefes darlığınız var mı, kimlerle temas ettiniz’ diye soruyoruz. Hep en başa dönüyoruz ve çalıştığı işyerinden, ki bir kişi bile olsa, onu ve temaslıları izlemeye başlıyoruz. Hastadan sürüntü alırken özel kıyafetimizi giyiyoruz, maske takıyoruz, hijyen kurallarına çok önem veriyoruz. Eve gelir gelmez hemen duşa giriyoruz.”
İSTANBUL’U 1200 KİŞİ TARIYOR
Bakan Koca önceki gün filyasyon çalışması ile ilgili şunları söylemişti: “Vaka artış hızının erkenden düşüşe geçmesini biz bu filyasyonla sağladık. İlk vakadan itibaren tespit ettiğimiz her vakada biz filyasyon yönetimini uyguladık. Pozitif tanı konan hastaların her birinin son üç gün içinde temas ettiği bütün kişilere ulaşıp, onları taramaya çalıştık. Bunun ne denli dikkat, titizlik gerektiren bir süreç olduğunu dışarıdan anlamak zordur. Türkiye’de ölüm artış hızındaki yavaşlama 5. haftada gerçekleşti. Türkiye ölüm artış hızındaki yavaşlamayı en erken yakalayan ülke.
HER VAKAYA 4.5 TEMASLI
Her doğrulanmış vakaya ortalama 4.5 temaslı kişi düşüyor. Bunların yaklaşık yüzde 96’sına ulaşarak takiplerini yaptık. Toplamda takipleri yapılan 251 bin 28 kişi oldu. Filyasyon ekipleri biri doktor, biri sağlık memuru, biri yardımcı personel olmak üzere ortalama 3 kişiden oluşan ekipler. Ekipler, her yeni koronavirüs vakasının tespitinde vakanın hikâyesi alınır alınmaz harekete geçip hastanın temas halinde olduğu listelenmiş kişileri 48-49 saat zaman zarfında tarıyorlar. Ekipler sahada mobil cihazlarla hareket ediyorlar, merkez birimlerimiz onların sahadaki çalışmasını takip ediyorlar.
ZONGULDAK’TA YÜZDE 99 TAKİP
Temaslı takibinin en yüksek oranda sonuçladığı il yüzde 99 ile Zonguldak. En düşük il ise yüzde 92 ile Şanlıurfa. Vakaların en yoğun olduğu İstanbul’da şu an 1200 filyasyon ekibi görev alıyor.”
KORKUYU SES TONUNDAN ANLIYORUZ
Ankara Numune Hastanesi’nde özel bir bölüm filyasyon ekibine ayrılmış durumda. Bu bölümde çağrı merkezi gibi kullanılan birimde yaklaşık 40 kişi görev yapıyor. Ekipler telefonla şüphelilere ulaşıyor. Uyarılar yapıyor. Ekipte telefon başında görev yapan Rahime Karakülah, 11 yıldır sağlık sektöründe çalışıyor. 2 yıldır da izleme-değerlendirme biriminde görev yapan Karakülah, “İnsanların korkularını ve streslerini telefonun başında ses tonunda anlayabiliyoruz. Onlara neler yapmaları gerektiği konusunda yönlendirip moral vermeye çalışıyoruz” diye konuştu.
Ekibin bir diğer üyesi Derya Koçak, 2 yıldır Aile Hekimliği biriminde çalışıyor. Koçak, “Sayı arttıkça tabii ki bizler de etkileniyoruz. Ancak korkmayıp, vatandaşlarımızla olan diyaloğumuzda hijyen açısından ne yapmaları gerektiğini anlatıyoruz ve motivasyonlarını yüksek tutuyoruz. Zaman bizi de etkileyen diyaloglar yaşıyoruz. Bunlardan birisi de 49 yaşında hiçbir kronik hastalığı olmayan ve koronavirüse yakalanan bir annenin çocuklarıyla yaptığım görüşmeydi” dedi.
İZOLASYON GEVŞERSE VAKALAR ARTAR
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, vaka sayılarındaki düşüşün çok sevindirici olduğunu belirterek bir uyarı yaptı. Çelik, “Düşüş gözlense de hâlâ gerekli tedbirleri almamız ve izolasyon kurallarına uymamız gerekiyor. İzolasyon kurallarındaki gevşeme, kendini ciddi bir vaka artışıyla gösterecektir. Bu da tüm emekleri boşa çıkarır. Bu nedenle önümüzde iki-üç hafta çok önemli. Lütfen kurallara uyalım” dedi.
HEM TELEFONDA HEM SAHADA
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın önceki gün açıklamalarında bahsettiği filyasyon saha ekibi kapılarını Hürriyet’e açtı. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanlığı’nda görev yapan 40 kişilik ekip, vardiyalarla 7 gün 24 saat çalışıyor. Telefon başından bir dakika ayrılmayan filyasyon ekibi, koronavirüslü kişilerle temas etmiş ya da etme ihtimali bulunan kişilerle telefonda görüşerek onları yönlendiriyor. Özel kıyafetli ekipler de telefon başındaki ekiple irtibata geçip vatandaşlara ulaşıyor.