OluÅŸturulma Tarihi: Haziran 23, 2002 00:00
ABD'nin önde gelen okullarından olan Virginia Ãœniversitesi'nin bünyesindeki ‘‘İntihal Kaynakları Merkezi’’, Ä°stanbul Ãœniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Kemal AlemdaroÄŸlu'nu ‘‘intihalcilikle’’ suçladı. AlemdaroÄŸlu'nun, BirleÅŸik Amerika'da 1992 yılında çıkan bir tıp kitabının bazı bölümlerini Türkçe'ye çevirerek kendi adıyla yayınladığını iddia eden merkez, internetteki sitesinde intihal belgelerine yer verdi. Bunun üzerine Uluslararası Cerrahi BirliÄŸi de devreye girdi ve Prof. AlemdaroÄŸlu'ndan açıklama istedi.BU konuyu yazıp yazmama konusunda uzun müddet kararsız kaldım. Zira yazacaklarımın bir kesim tarafından baÅŸka maksatlarla kullanılmasından endiÅŸe ediyordum. Ama, ortada senelerdir mücadele ettiÄŸim ‘‘intihal’’ yani ‘‘bilimsel hırsızlık’’ hadisesinin yeni bir örneÄŸi var gibiydi ve hadisenin kahramanı da Ä°stanbul Ãœniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Kemal AlemdaroÄŸlu idi.Bazı çevreler, konuyu Ä°stanbul Ãœniversitesi'nde bundan birkaç ay önce yapılan rektörlük seçimleri sırasına da gündeme getirmeye çalışmışlardı ama iÅŸin arkasında bilimsel endiÅŸeler deÄŸil, ideolojik çekiÅŸmeler vardı. O günlerde, sırf bu yüzden yazmamış ve seçimlerin yapılmasını beklemiÅŸtim.Derken, iÅŸ büyüdü ve Türkiye'nin sınırlarını aşıp uluslararası bilim çevrelerinde tartışılır oldu. Türkiye'nin en büyük ve en eski üniversitesinin rektörü, ÅŸimdi, dünyanın bir baÅŸka kıt'asındaki çok önemli bir üniversite tarafından ‘‘intihalcilikle’’ suçlanıyor.Ä°ÅžTE, TEÅžHÄ°RÄ°N ADRESÄ°Hadise ÅŸu: BirleÅŸik Amerika'nın önde gelen okullarından olan Virginia Ãœniversitesi, ‘‘intihal’’ yani ‘‘baÅŸkasının eserini üzerine imzasını atarak kendi çalışmasıymış gibi yayınlama’’ faaliyetlerinin önüne geçmek ve intihalcileri teÅŸhir etmek için bir ‘‘İntihal Kaynakları Merkezi’’ kurdu. Merkezin başına Louis A. Bloomfield adında bir fizik profesörü getirildi.Virginia Ãœniversitesi'ndeki bu merkez, ilk olay olarak Türkiye'deki bir yayını ele aldı ve Ä°stanbul Ãœniversitesi'nin Rektörü Prof. Dr. Kemal AlemdaroÄŸlu'nu ‘‘intihalcilikle’’ suçladı. ‘‘İntihal Kaynakları Merkezi’’ bununla da yetinmedi ve internetteki sitesinde intihal iddialarını destekleyen bazı belgeler yayınladı. Merak edecek olanlar için, sitenin adresini veriyorum: www.plagiarism.phys.virginia.edu/case1.htmlKonu, Prof. AlemdaroÄŸlu'nun, 1995 senesinde, CerrahpaÅŸa Tıp Fakültesi'nde görevli iken kendisiyle beraber aynı kürsüde bulunan Mustafa TaÅŸkın ve Berat Apaydın adlarındaki iki doçentle beraberce yayınladığı bir kitap: ‘‘Laparoskopik Cerrahi’’. Virginia Ãœniversitesi, bu kitapta yeralan ve Prof. AlemdaroÄŸlu tarafından yazılmış olan ‘‘Laparoskopik Kolektomi’’ baÅŸlıklı bahsin, Kaliforniya'da, Saint Joseph Tıp Merkezi'nin Genel Cerrahi Servisi Åžefi Dr. Philippe Jean Quilici'nin 1992'de çıkarttığı ‘‘New Developments in Laparoscopy’’ isimli çalışmasından ‘‘makaslandığını’’ söylüyor.Suçlamadan daha önce Murat Belge ile Taha Kıvanç kısaca bahsetmiÅŸlerdi. Ancak konu geçtiÄŸimiz günlerde daha geniÅŸ bir akademik platformda tartışılır oldu ve kopyaları bana da ulaÅŸan yeni yazışmalarla beraber son durumu aktarmak istedim.Ben, Prof. AlemdaroÄŸlu'nun Ä°stanbul Ãœniversitesi'ndeki uygulamalarının bir çoÄŸunu haklı ve yerinde alınmış kararlar olarak gördüm. Rektörün karşı çıktığım ve çıkmaya devam edeceÄŸim tek uygulaması, Ãœniversite Kütüphanesi'ndeki binlerce elyazması kitabın üç seneden beri inadla sandıklarda çürütülmesine göz yummasıydı.CEVABI BEKLÄ°YORUMVirginia Ãœniversitesi'nin yayınladığı intihal belgelerinden bazılarına burada yer veriyorum. Yandaki kutularda ise bu intihal macerasının kronolojisi ve önceki gün görüştüğüm Prof. AlemdaroÄŸlu'nun sorularıma verdiÄŸi cevaplar bulunuyor.Åžurasını açıkça söyleyeyim: Prof. AlemdaroÄŸlu'nun verdiÄŸi cevaplar beni maalesef tatmin etmedi. Ama bütün bunlara raÄŸmen, Türkiye'nin en büyük ve en eski üniversitesinin başında bulunan kiÅŸinin ikinci bir ‘‘DoÄŸramacı modeli intihal’’ efsanesinin doÄŸmasına sebep olabileceÄŸine ihtimal vermek istemiyorum ve Prof. Dr. Kemal AlemdaroÄŸlu'ndan gelecek olan tatmin edici bir açıklamayı merakla bekliyorum.Ä°ntihalin günlüğü13 Aralık 2001Virginia Ãœniversitesi'ndeki ‘‘İntihal Kaynakları Merkezi’’nin Prof. AlemdaroÄŸlu'nun makalesini gündeme getirmesi üzerine, ameliyat áletleri yapımcısı olan ve Dr. Quilici'nin de kitabını yayınlayan ‘‘Tyco’’ ÅŸirketinin yetkilisi Kathleen Tracy, bir açıklama yaptı. Tracy, ‘‘Dr. Quilici'nin makalesinin ve makalede yeralan Eric Hatton'a ait çizimlerin Türkiye'de yayınlanması için izin vermemiÅŸ olduklarını’’ duyurdu.10 Ocak 2002Aynı kiÅŸi, yani Kathleen Tracy, bu defa tartışma konusu olan kitabın yazarlarından Dr. Mustafa TaÅŸkın'a bir mektup gönderdi ve ‘‘Özür dilerim, bir hata yapmışım. Åžirketimizin Türkiye temsilciliÄŸi ile görüştüm ve yayın konusunda izin almış olduÄŸunuzu öğrendim’’ dedi. Bu açıklama, ‘‘Suçlanan taraf, ÅŸirketin Ä°stanbul'daki yetkililerini önceki açıklamalarını deÄŸiÅŸtirmeye zorladı’’ diye yorumlandı.8 Nisan 2002Uluslararası Cerrahi BirliÄŸi'nin Genel Sekreteri Prof. Felix Harder devreye girdi ve Prof. AlemdaroÄŸlu'ndan açıklama istedi. Prof. Harder, ‘‘Yayınınızın büyük bir bölümünün Dr. Quilici'nin çalışmasından kopya edildiÄŸini ve bu yayının Türkçe'ye çevrilmesi için gerekli iznin alınmamış olduÄŸunu öğrendik. Seçkin bir üyemizsiniz, lütfen bu konuda bir açıklama yapın’’ diye yazdı.7 Haziran 2002Uluslararası Cerrahi BirliÄŸi'nin yöneticilerinden Victor Bertschi, 1996 Nisan'ından beri üyeleri olan Prof. AlemdaroÄŸlu'nun Genel Sekreter Prof. Felix Harder'ın mektubuna hálá cevap vermediÄŸini ve konuyu ciddiyetle takip ettiklerini duyurdu.13 Haziran 2002‘‘İntihal Kaynakları Merkezi’’nin yöneticisi Prof. Louis A. Bloomfield, ‘‘Tyco’’ ÅŸirketinin yetkilisi Kathleen Tracy'ye bir mektup yazıp ‘‘Dünyanın, daha ahláki bir yer olmasını arzu ettiÄŸini ve hiç kimseye zarar vermek istemediÄŸini’’ söyleyerek ‘‘Bu iÅŸi ne yapacağız? Konu sizin açınızdan kapandı mı?’’ diye sordu.Ä°kna olmadım Kemal Bey!BU yazıyı hazırlarken, Rektör Prof. Dr. Kemal AlemdaroÄŸlu ile konuÅŸtum. Virginia Ãœniversitesi'nin iddialarının doÄŸru olup olmadığını ve bu konuda bugüne kadar niçin bir açıklama yapmadığını sordum.Prof. AlemdaroÄŸlu, bana ÅŸunları söyledi:‘‘...Benimle uÄŸraÅŸanlara cevap vermeye gerek duymuyorum. Ben, Türkiye'de laparoskopi konusunda çalışan ilk iki-üç kiÅŸiden biriyim. 1991'de kursa gittim ve o senenin Ekim'inden beri laparoskopiyi uyguluyorum. Vatan Hastahanesi'nde, bunun kursunu da açtım.Sözkonusu Ä°ngilizce yayın aslında küçük bir el kitabı, bir ‘manual'dir. Biz, o yazının Amerika'daki yayıncısından 1994'te yayın izni aldık. Yazıyı aynen basmaya bile hakkımız olduÄŸu, aldığımız o izinden bellidir. Bu makaleyi ne bir sıfat, ne de bir unvan için kullandım. Ben, Uluslararası Cerrahlar BirliÄŸi'nin Türkiye temsilcisiyim. BirliÄŸin genel sekreteri Felix Harder'in bana gönderdiÄŸi mektubu da cevapladım. Ama bu cevap, üyesi olduÄŸum kuruluÅŸla benim aramdaki bir yazışmadır ve dolayısıyla ne cevap verdiÄŸimi açıklamayacağım...’’Söylediklerini dinledikten sonra, Prof. AlemdaroÄŸlu’na ‘‘Alıntı yapma iznine sahip olduÄŸunuz bu araÅŸtırmayı kullanırken neden yazarın adını vermediniz de üzerine kendi isminizi yazdınız? En azından asıl kaynağı bir dipnotla gösterseydiniz bütün bunlar yaÅŸanmayacaktı. Kaynağı neden göstermediniz, neden dipnot kullanmadınız?’’ diye sordum.Prof. AlemdaroÄŸlu, ‘‘Dipnot koysam aslında iyi olurdu... Farkında deÄŸildim... Ama bilimsel yayınlarda, kaynak alınan el kitaplarının isimleri dipnotlarda zaten yazılmıyor. Benim makalemin sonunda 60 kadar kaynak var’’ cevabını verdi ve iÅŸin can alıcı noktası da, iÅŸte burasıydı...Kemal Bey'e ÅŸimdi, bir hatırlatma yapmak istiyorum:Bilimsel yayınlarda, kullanılan her kaynağın dipnot yahut sonnot ÅŸeklinde gösterilmesi ÅŸarttır Kemal Bey! Bu, uluslararası bir teamülden de öte, akademik ve aynı zamanda etik bir mecburiyettir. Bir baÅŸka memlekette yayınlanmış bir araÅŸtırmayı Türkiye'de yayınlamak için izin almış olmanız, size o araÅŸtırmaya sahip çıkma, yazının üzerine imzanızı atarak kendi çalışmanızmış gibi yayınlama hakkını vermez; tam tersine, yazarın adını kullanmanızı ve kaynağı göstermenizi mecburi kılar. Bu, Batı'nın ‘‘courtesy’’, yani ‘‘müsaade’’ dediÄŸi uygulamadır ve riayet edilmediÄŸi takdirde ‘‘plagiarism’’in, yani ‘‘intihal’’in sınırlarından içeriye girilmiÅŸ olur.Dolayısıyla, Kemal AlemdaroÄŸlu'na tekrar soruyorum ve artık açık bir cevap bekliyorum: ‘‘Bu iÅŸi yaparken neden isminizin başına ‘‘çeviren’’ ibaresini koymadınız, yahut en azından dipnot kullanmadınız Kemal Bey?’’FuhuÅŸ vergisinin ÅŸiiri bile vardıKADÄ°R Ercan'ın dünkü Hürriyet'te enteresan bir haberi vardı: Emniyet Genel Müdürlüğü AsayiÅŸ Daire BaÅŸkan Yardımcısı Halil Yılmaz ile eski hesap uzmanlarından Ä°hsan Çilingir, Polis Dergisi'nde çıkan makalelerinde, ‘‘fuhÅŸun ve kumarın suç olmasına raÄŸmen, bu iÅŸlerden kazanılan paradan vergi alınmasını’’ teklif etmiÅŸler.Haberi okuyunca, Ä°kinci Abdülhamid zamanında da fuhuÅŸtan vergi alınmaya kalkışılması üzerine, o devrin büyük ‘‘heccav’’ı yani ‘‘hiciv ÅŸairi’’ EÅŸref'in yazdığı bir kıt'ayı hatırladım. EÅŸref'in dörtlüğünü, sadece son mısraın üçüncü kelimesini deÄŸiÅŸtirerek, hiç yorumsuz aynen naklediyorum:‘‘Vergi miktarını ol mertebe (o derece) arttırmalı kim (ki), / Sahib-i servet olanlar da züğürt kalmalıdır! / Yalınız fahiÅŸelik vergisi haksızlık olur, / Evlilerden de seviÅŸtikçe rüsum almalıdır!’’Â
button