Güncelleme Tarihi:
2007-2011 yılları arasında 48 kişinin usulsüz dinlenildiği iddiasıyla başlatılan soruşturma tamamlandı. Savcı Alpaslan Karabay, aralarında eski İstihbarat Daire Başkanı (İDB) Ramazan Akyürek ve ondan sonra göreve gelen Ömer Altıparmak’ın da aralarında bulunduğu 50 şüpheli polis hakkında “Suç işlemek için örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, resmi belgede sahtecilik, kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme ve saklama, özel hayatın ve haberleşmenin gizliliğini ihlal ve iftira” suçlaması dava açtı. İddianamede 38 kişi müşteki, 10 kişi de mağdur sıfatıyla yer aldı.
DOLAYLI BAHÇELİ’Yİ DİNLEDİLER
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunulan iddianamede, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin sekreteri ve danışmanları ile korumalarının dinlenilmesine ilişkin müfettişlerin hazırladığı rapora da yer verildi. Raporda, “bir siyasi partinin Genel Bakanı’nın Başdanışmanı, Özel Kalem Müdürü, Özel Kalem Müdür Yardımcısı ve Koruma Müdürü olan söz konusu kişilerin dinlenilmesinin o Genel Başkanın da dolaylı olarak dinlenmesini de beraberinde getirdiği, yapılan dinleme işleminin 12 Haziran 2011 genel seçiminin hemen öncesinde yapılmasının da dikkat çektiği, sonuçta iletişime müdahale işleminin bir siyasi partinin geleceği ve ülkenin siyasi süreci açısından farklı sonuçlar doğurabileceğinin değerlendirildiği” belirtildi.
TEŞVİK ETTİLER İDDİASI
İddianamede, şüphelilerden eski İstihbarat Dairesi Başkanları Akyürek ve Altıparmak ile Recep Güven, Denetleme Dairesi Başkanı Taner Bülent Demirel’in, dinlemelere ilişkin denetleme defterine yazdıkları düşünce yazılarının, “yapılan yasadışı ve hukuka aykırı dinlemeleri gizlemeye yönelik olduğu gibi bu tür dinlemelerin gerçekleştirilmesi ve bu konuda faaliyetlerde bulunulmasını destekleyici ve teşvik eder nitelikte olduğu” iddia edildi.
DELİLLERİ YOK ETTİLER
İddianamede, İstihbarat Daire Başkanlığı’nda, yapılan dinlemelere ilişkin tüm işlemlerin verilerinin tutulduğu sistemdeki LOG kayıtlarının şüphelilerin başka birimlere atanmaları ile sonuçlanan personel değişikliği esnasında silindiği iddia edildi. Şüphelilerin, İDB’de bulunan sistemde basit bir sorgulama yaparak mağdurların gerçek kimliklerini tespit etmelerinin de mümkün olmasına karşın böyle bir yola başvurmadıkları da belirtilen iddianamede, “Ülke vatandaşlarının anayasa ve kanunlarla güvence altına alınmış olan özgürlüklerine soyut iddialar ve içeriklerle müdahale edilmesinin hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmaz” denildi.
İddianamede özetle şu ifadelere yer verildi :
NEREDE KULLANDIKLARI BELLİ DEĞİL
“Hakkında önleme dinlemesi tedbiri uygulanacak kişilerin özenle ve belli bir amaca matuf olarak seçilmiş oldukları gözetildiğinde, her bir evrakı düzenleyen, imzalayan şüphelilerin ortak bir amaca yönelik olarak hareket ettikleri, elde ettikleri kayıtları, kişisel verileri nerede ne şekilde kullandıklarının bu soruşturma kapsamında belirlenememiştir.
GÜLEN ÖRGÜTÜ İÇİN DİNLEDİLER
Şüphelilerin hukuka aykırı dinlemelerin Fetulah Gülen örgütünün amaçları doğrultusunda gerçekleştirildiği, İstihbarat Daire Başkanlığındaki bu örgüt yapılanmasının Fetulah Gülen örgütünün alt yapılanması olduğu, bu alt yapılanma içerisinde örgütün asıl amacının gerçekleştirmek üzere hedeflenen kişilerin iletişimleri tespit edildiği, dinlenildiği, sinyal bilgilerini değerlendirildiği ve kayda alındığı, bu şekilde bu kişilere ait veriler elde edildiği, devlet hiyerarşisinin dışına çıkarak İstihbarat Dairesi Başkanlığında suç işlemek için oluşturulmuş illegal örgütünün amaçları doğrultusunda ve devletin imkanlarını kullanarak faaliyet gösterdikleri, şüpheliler Ramazan Akyürek ve Ömer Altıparmak’ın İstihbarat Daire Başkanı olarak görev yaptıkları dönem süresince bu örgütün yöneticisi oldukları anlaşılmıştır.”
İddianamenin kabul edilmesi halinde sanıklar önümüzdeki günlerde yargılanmaya başlanacak.