Güncelleme Tarihi:
Fransız yazar Jean Christophe Grange'ın Kızıl Nehirler, Leyleklerin Uçuşu, Taş Meclisi gibi kitaplarından herhangi birini okuyup beğendiniz mi? Peki ya Edgar Allen Poe'yu sever misiniz? Ya 19'uncu yüzyılın biraz kasvetli atmosferinde geçen dedektif öykülerini... Ya da beyazperdede teknolojinin en son olanaklarıyla yaratılan görsel efektleri. Bunlardan herhangi birini seviyorsanız Vidocq, size keyifli saatler vaadediyor demektir. Tabi bu arada Gerard Depardieu, Guillaume Canet, Ines Sastre ve Andre Dussolier'den oluşan kadroyu da gözardı etmemek gerekiyor.
ÖNCE PRANGA MAHKUMU SONRA POLİS ŞEFİ |
Kendi adını taşıyan bu filme ve daha başka bir çok filme esin kaynağı olan Eugene François Vidocq'u biraz daha yakınan tanımak ister misiniz?... Önceleri 'ünlü bir suçlu' sonradan da Paris'in en tanınmış dedektifi olan Vidocq, aynı zamanda Victor Hugo ve Honore de Balzac gibi yazarların romanlarında yarattığı bazı kahramanların da ilham kaynağı. Hatta söylenenlere göre Hugo, ünlü yapıtı Sefiller'deki Jean Valjean karakterini yaratırken de onu örnek aldı. 1775 yılında bir fırıncının oğlu olarak dünyaya gelen Vidocq, çocukluk çağında yaptığı bazı 'canilikleri' saymazsak ilk suçunu işlediğinde sadece 13 yaşındaydı. Babasının kasasını soymuştu. Bu olaydan üç yıl sonra orduya katıldı. Ancak disiplinsiz davranışları yüzünden atıldı. Sahte subaylarla çete kurarak ev soygunlarına karıştı. Hayatını da bu tarzda sürdürmeye başladı. Tabi bu arada defalarca yakalandı, tutuklandı, hapse atıldı, prangaya vuruldu. Her defasında da hapishaneden kaçtı. En son yakalandığında polis ona "kendileri için" çalışması teklifinde bulundu. Vidocq, bu işi de son derece başarılı bir şekilde yaptı. 1818 yılında, dönemin Fransa kralı tarafından Polis Şefliği'ne atandı. Bu arada ünü de giderek attı. Dönemin ünlü yazarlarının dostu oldu. Polis şefliğinden emekli olduktan sonra bir dedektiflik bürosu kurdu. Bu arada da bir yandan durmadan yazıyordu. Vidocq'un eline devletin gizli dosyaları geçtiğinde ise kaderi tersine döndü. Bildiklerini açıklamasından korkulduğu için 'hayali' bir suçla tutuklanıp hapse mahkum edildi. Ancak karar temyiz edildi. 1857 yılında yoksulluk içinde ölen Vidocq, deneyimlerini ve gözlemlerini Hırsızlar, Fransız Argo Sözlüğü, Paris'in Gerçek Sırları gibi kitaplarda topladı. |
DoÄŸaüstü güçleri olan ve yüzü her zaman için ayna ile kaplı bir katilin peÅŸinde olan bir dedektifin hikayesini anlatan filmin en çok dikkat çeken yanı özel efektleri. Hatta film bu efetleri nedeniyle "Fransız sinemasında bir devrim" olarak bile nitelendiriliyor.Â
Yapımcı şirkete 150 milyon franka malolan Vidocq' ta yönetmen Pitof teknolojinin en gelişmiş olanaklarından sonuna kadar yararlanmış. Çekim için yüksek çözünürlüklü dijital kameralar kullanmış. Bu kameralar sayesinde, çok net görüntüler elde edilebiliyor.
Daha da önemlisi bu kameralar yönetmenlere görüntüler üzerinde sonradan bilgisayarda oynama olanağı tanıyor. Vidocq'ta da filmin 2300 sahnesinden 800'ü çekimden sonra bilgisayarda yeniden işlenmiş.
Yönetmene göre bu yalnızca teknolojik bir yenilik değil aynı zamanda sanatsal bir seçim. ''Bu kameralar mükemmel bir alan derinliğine ulaşmamı, arka planı çok daha net hale getirebilmemi, çekimden sonra görüntüleri çok daha zengin ve güzel kılabilmemi sağlıyor'' diyor Pitof.
FÄ°LMÄ°N KÃœNYESÄ°
Yönetmen:Pitof (Jean-Christophe Comar)
Senaryo:Pitof , Jean Christophe Grange
Oynayanlar: Gerard Depardieu (Vidocq) , Guillaume Canet (Etienne Boisset) , Ines Sastre (Preah) , Andre Dussollier (Lautrennes) , Isabelle Renauld (Marine Lafitte)
Resmi sitesi: http://www.vidocq-lefilm.com/
Â
Â