Vicdan töresi... 7 yıl sonra dayanamayıp aile içi cinayeti itiraf etti
Güncelleme Tarihi:
2012’de öldürülüp 2013’te cesedi toprağa gömülü bulunan ve kimliği belirlenemeyen kadının, 25 yaşındaki Halime Akça olduğu belirlendi. Kimsesizler mezarlığına defnedilen Akça’nın töre cinayetine kurban gittiği, cinayetten 7 yıl sonra ortaya çıkan gizli tanığın “Vicdan azabına dayanamıyorum” ifadesiyle ortaya çıktı.
ANKARA Elmadağ’daki Taburlar köyü girişi, Çataltaş mevkisinde 5 Ocak 2013’te hayvanlarını otlatan bir çobanın köpeği toprak altında bir insana ait ayak buldu. Jandarma ekipleri, cesedin 25 yaşlarında bir kadına ait olduğunu ve yaklaşık 8 ay önce gömüldüğünü belirledi. Adli Tıp Kurumu’ndaki otopside kadının 8 yerinden bıçaklanarak öldürüldüğü ortaya çıktı. Kimliği belirlenemeyen kadın, DNA örnekleri alınarak kimsesizler mezarlığına gömüldü.
AİLE FERTLERİNE DAVA AÇILDI
Cinayetten 7 yıl sonra “Vicdan azabına dayanamıyorum” diyerek ortaya çıkan tanığın anlatımları gerçeği ortaya çıkardı. Nisan 2019’da Hatay İl Jandarma Komutanlığı Serinyol Jandarma Karakolu’na giden ‘Elma’ kod adlı gizli tanık, “Halime Akça, 2012 yılında aile meclisinin verdiği karar doğrultusunda ağabeyleri Abdulşükür ve Abdulmelik Akça ile halasının oğulları Burhan ve Kasım Akça tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Elmadağ’da bilmediğim bir alana götürülerek gömüldü. 7 yıldır vicdan azabı çekiyorum, her gece rüyalarıma giriyor. Halime’nin son anları gözümün önünde gitmiyor” dedi.
Gizli tanığın ifadesinin ardından Halime Akça’nın babası Abdulrezzak, ağabeyi Abdulmelik ve halasının oğulları Burhan ve Kasım Akça gözaltına alındı. Diğer ağabeyi Abdulşükür ise kayıplara karıştı. Kimliği belirlenemeyen ve o dönem kimsesizler mezarlığına gömülen kadından alınan DNA profilleri, baba Abdulrezzak ve anne Hacer’den alınan DNA örnekleriyle eşleşince öldürülen kişinin Halime Akça olduğu kesinleşti.
Tutuklanan baba Abdulrezzak, ağabey Abdulmelik ve hala çocukları Burhan ve Kasım Akça hakkında, “Yakın akrabayı töre saikiyle tasarlayarak, canavarca hisle, eziyet çektirerek öldürdükleri” suçlamasıyla dava açıldı. İddianamede, “Baba ve ağabeylerin, yaşantısından ve davranışlarından dolayı artık maktule (Halime Akça) müdahale etme gerektiğini düşündükleri, öldürmenin bile aile fertlerini üzmeyecek boyuta geldiği, aile fertlerinin başlarının yere eğdirdiğini düşüncesinin hakim olduğu, bu nedenle suçun işlenmesi ve delillerin karartılması açısında uygun olması nedeniyle maktulü çiftliğe götürdükleri, burada maktulün (Halime Akça) bıçaklanarak katledildiği, kimsenin göremeyeceği bir yer olarak çam ağaçların ve çalılıkların altına gömdükleri” ifadelerine yer verildi.
GELİNLİK GİYDİRDİM
Görgü tanığı olarak ifadeleri alınan aile fertlerinden A.A., “Sapkın yola düştüğünü düşündükleri Halime Akça’nın, ağabeyleri tarafından öldürüldüğünü, bunu aileden herkesin bildiğini, kimsenin konuşmadığını” söyledi. N.S. ise ifadesinde “Halime Akça, ailesinin onaylamadığı bir ilişki yaşadığı için babasının talimatıyla kardeşleri tarafından öldürüldü. Halime’yi öldürüp gömdükten sonra ağabeyi Abdulrezzak, babasına ‘iş tamam, halettim’ dediği, babasının ise ‘kızıma gelinlik giydirdim’ diye ağladığını biliyorum” dedi.