Viagra ile gelen aldatmaca dramı

Mutluluk hapı Viagra, Türkiye'de daha piyasaya sürülmeden bir çiftin boşanma davasına neden oldu. Leyla Kovaçoğlu adlı genç kadın, iktidarsız olduğunu ileri sürdüğü eşi Hakan'ın Viagra kullanarak bu sorununu giderdiği ve ilk fırsatta kendisini aldattığı iddiasıyla boşanma davası açtı. Leyla Kovaçoğlu,

8 yıllık evliliğine rağmen hâlâ bakire olduğunu belirtti.

Hakan-Leyla Kovaçoğlu çiftinin Brezilya dizileri kadar karmaşık, Türk filmlerine konu olacak kadar arabesk hikayesi, 3 Ağustos 1987 tarihinde, bir dost davetinde başladı. Bir bilgisayar şirketinde teknik müdür olarak çalışan Hakan Kovaçoğlu, davette tanıdığı ve çok hoşlandığı Leyla Hızlı'yı aynı günün akşamı telefonla aradı. O akşam ve daha sonraki günlerin akşamlarında, Hakan ile Leyla'nın saatler süren telefon görüşmeleri sırasında, bir evliliğin ilk temelleri de atılmış oldu. Tek evladı olan kızı Leyla'nın bu ilişkisine onay veren anne Naciye Hızlı, dışarda buluşmalarına izin vermiyordu, ama uzun süren telefon görüşmelerine göz yumuyordu.

Saatler süren bu telefon görüşmeleri, sonunda ilk meyvesini verdi ve birbirlerine aşık olan Hakan Kovaçoğlu ile Leyla Hızlı, 11 Şubat 1989'u ‘‘nişan tarihi’’ olarak belirlediler. Kısa bir süre sonra, ailesiyle ilişkileri bozulan Hakan Kovaçoğlu, bavulunu toplayarak nişanlısı Leyla'nın evine taşındı. Anne Naciye Hızlı, konu komşuya rağmen, hem kızının çok istemesi, hem de eşinin ölümünden sonra evde erkek olmaması nedeniyle müstakbel damadını evine kabul etti. Hakan ve Leyla, iş dışındaki bütün zamanları birlikte geçiriyorlardı artık.

Günler, aylar geçti; mutlu aşk, 26 Kasım 1990 tarihinde düğünle noktalandı. Hakan ve Leyla Kovaçoğlu çifti, bu tarihin mutlu bir beraberlikten çok, sonu gelmez acıların başlangıcı olduğunu, yıllar sonra anladılar.

CİNSEL SORUNLAR

Daha evliliğin ilk günlerinde başladı sorunlar. İlk ciddi sorun, yeni evli çiftin cinsel ilişkiye girememesi oldu. Leyla ve Hakan Kovaçoğlu, çok üzgün olduklarını gören yakınlarına, ilişki kuramadıkları gerçeğini anlatmak zorunda kaldılar. Bu arada, Hakan Kovaçoğlu'nun sık sık sara nöbetleri geçirmesi, eşi Leyla Kavaçoğlu'nun da kas rahatsızlığı nedeniyle hareket etmekte zorlanması, çiftin evliliği için, ciddi anlamda sorunlar yaratıyordu.

Bir ay, iki ay, üç ay derken, evliliklerinin ilk yılı dolmasına rağmen, Kovaçoğlu çiftinin arasında, evliliğin en önemli gereklerinden biri olan cinsel ilişki hâlâ kurulamamıştı. Doktorlara gidildi, tedavi görüldü, ilaçlar kullanıldı; ancak bu ilişki hiç sağlanamadı. Hatta Kovaçoğlu'nun testislerinden biri, ameliyatla alındı. Çiftin hiç cinsel ilişki kuramamasına, Leyla Kavaçoğlu'nun hâlâ bakire olmasına rağmen, bu evlilik, tam 8 yıl devam etti.

ALDATMA SUÇLAMASI

Ayrılıktan ilk kez geçtiğimiz yılın ortalarında söz edildi. Bir yıl önce iş değiştiren ve Beşiktaş'taki yeni işyerine, eski çalıştığı yerdeki sekreteri Aylin'i de getiren Hakan Kovaçoğlu, eşi Leyla tarafından ‘‘kendisini aldatmak’’la suçlandı. İçerenköy'deki evine, şirkete ait otomobille gidip gelen ve sekreteri Aylin'i de evine götürüp getiren Hakan Kovaçoğlu, ne söylediyse, eşi Leyla'yı kendisini aldatmadığına inandıramadı. Hatta bunun için bir akşam, sekreter Aylin'i, eşinin kendilerini yüzleştirmesi için, evine bile getirdi. Sekreter Aylin ‘‘Hakan'la iş dışında ilişkimiz yok’’ demesine rağmen Leyla Kovaçoğlu, ‘‘Sen evli bir erkekle ilişkiye girmeye utanmıyor musun?’’ diye diretti.

İyice gerilen ipler, o akşam koptu. Eşinin, ‘‘Hakan, o kapıdan çıkarsan bir daha geri gelemezsin’’ sözüne rağmen Hakan Kovaçoğlu, sekreter Aylin'i alarak evden çıktı ve bir daha geri dönmedi.

VİAGRALI DÖNEM

Kadıköy 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde boşanma davası açan Leyla Kovaçoğlu, eşinin ürolog Doğan Başak'ın önerisiyle Viagra hapı kullanmaya başladığını ve ereksiyon sorununu giderdiğini iddia etti. Leyla hanım, sorununun hallolmasından sonra kendisini aldattığını öne sürdüğü eşi Hakan Kovaçoğlu'ndan 20 milyar lira tazminat ve 250 milyon lira da nafaka talep etti.

İlk bakışta, sıradan bir karı koca anlaşmazlığının son aşaması gibi görünen boşanma davasının 10 Aralık 1998 tarihinde görülen ilk duruşmasında, taraf avukatlarının mahkemeye sunduğu dilekçelerde, karşılıklı suçlamaları içeren ilginç ayrıntılar gözler önüne serildi.

Suçlanan koca: Viagra senaryo

Hakan Kovaçoğlu, Leyla Kovaçoğlu'nun iddialarını asılsız olduğunu, cinsel ilişkinin iktidarsızlık yüzünden değil, genç kadının ciddi kas rahatsızlığı yüzünden kurulamadığını iddia etti. Davacının iddialarının ancak Brezilya dizilerine konu olabileceğini ifade eden Hakan Kovaçoğlu'nun avukatı Hüseyin Karakaş, böyle bir senaryoya hiç kimsenin inanmayacağını belirtti. Avukat Karakaş, Leyla Kovaçoğlu ve ailesinin artık para koparamayacaklarını anladıkları ve biraz daha para alabilme hırsı ile bir Viagra senaryosu hazırladıklarını öne sürdü. Avukat Karakaş, ‘‘bu hapın iktidarsız olan birini tedavi edici etkisi olmadığını, sadece cinsel gücü artırdığını’’ savundu. Karakaş, şunları söyledi:

‘‘Neden daha önce boşanmamış ki? Bir çift, evlenmeden önce iki yıl aynı evde kalacak, ama kadın, erkeğin iktidarsız olduğunu anlamayacak. Asıl kendisi hastadır ve bu yüzden cinsel ilişki kurulamamıştır. Müvekkilim, sara hastalığı nedeniyle ilk yıllarda bir dönem iktidarsızlık sorunu yaşamıştır, ama sonra tamamen normale dönmüştür. İktidarsız olmadığını, doktor raporuyla kanıtlamaya hazırız. Davacının para tutkusu açıktır. Hiç çalışmamıştır, geliri olmamıştır, ama adına banka hesapları vardır. Bu paraları nasıl biriktirmiştir?’’

Evlendikleri günden beri müvekkilinin, kazandığı bütün parayı eşine verdiğini, oturdukları evin bu paralarla alındığını, geri kalan bütün paralarının da yıllardır, Leyla Kovaçoğlu adına açılan hesaplara yatırıldığını ileri süren Avukat Karakaş, ‘‘Müvekkilim her ay, hiç dokunmadan maaşını eşine veriyordu. Son olarak 50 milyon lira almak istedi, ancak eşi buna müsaade etmedi. Bu yüzden tartışma çıktı. Müvekkilim, bundan böyle paraların ortak hesapta olması gerektiğini söyleyince, davacı altın yumurtlayan tavuğu kaybettiğini anladı. Bu yüzden dava açtı. Ayrıldıktan sonra bile, müvekkilimin kredi kartlarında 200 milyon lira para çekti’’ dedi.

Kayınvalidenin görüşü: Sekreterine ev tutmuş Leyla Kovaçoğlu'nun

annesi Naciye Hızlı, tutucu bir aile olduğu için, nişanlanmadan önce kızının Hakan Kovaçoğlu ile dışarı çıkmasına izin vermediğini, ancak ağabeyi tarafından kovulunca, acıyarak evine aldığını ifade etti. Kayınvalide Hızlı şöyle konuştu:

‘‘Sık sık bayılıyordu. Doktora götürdük, sara hastası olduğunu öğrendik. Ağlamaya başladı. Sensiz yaşayamam dediği için, kızım ona dayanamadı ve evlenmeye karar verdi. Kızım da dizlerinden rahatsız, ama bu durum, iş görmesine engel değil. Kızıma, iktidarsız ve hasta olan biriyle daha fazla evli kalmamasını söyledik, ama hep bize, 'Bu benim hayatım, siz karışmayın' cevabını verdi. Hakan bir gün sabaha karşı eve geldi, kapıyı açtı ve doğru buzdolabına gitti. Bir ilaç aradığını söyledi ama bulamadı. Daha sonra konuyu açtığım kızım, bana bu ilacın

Viagra olduğunu ve dolapta kendisinin bulduğunu söyledi. Bu hap sayesinde iktidarsızlıktan kurtulmuş ve kızımı, Aylin isimli sekreterle aldatmaya başlamış. Müşterek evleri olduğunu duyduk.

Aylin bir gün evimize geldi ve 'Hakan benim 4 yıllık arkadaşım. Eve de alırım, birlikte de yaşarım' dedi. Daha sonra, damadımla birlikte kol kol evden çıkıp, müşterek evlerine gittiler...’’

Leyla'nın bakireliği iktidarsızlık kanıtı

Yaşadığı aşırı stress yüzünden doktor kontrolünde olduğu belirtilerek ilk duruşmaya katılmayan Leyla Kovaçoğlu'nun avukatı Müzeyyen Heper, mahkemeye sunduğu dilekçede, çiftin arasındaki sorunların baş sorumlusu olarak davalı Hakan Kovaçoğlu gösterdi. Avukat Heper, şöyle konuştu:

‘‘Bir tıp kongresine hazırlanmıyoruz. Sorun son derece basittir. Davalının son derece ciddi sağlık sorunları vardır. Evini terk ettiği güne kadar ereksiyon olamamış ve cinsel ilişki kuramamıştır. Müvekkilem Leyla Kovaçoğlu, halen bakiredir ve bu gerçekler, delilleriyle tarafımızdan kanıtlanmıştır. Davalı, davacının banka hesaplarını ve günlüğünü, annesinin telefon kayıtlarını istiyor. Biz onun hanım arkadaşının telefon kayıtlarını talep ettik mi? Bahsi geçen ev, müvekkilime aittir. Evdeki eşyaların büyük bir bölümü de evlenmeden önce ailesinden kalmadır. Davalı evli bile değilken, babası tarafından kovulunca, küçük bir valizle bu eve sığınmıştır...’’ Avukat Heper, karşı tarafın avukatının, Hakan kovaçoğlu'nun iktidarsızlık problemi olmadığını ve bunu doktor raporuyla ispatlayabileceklerini söylemesi üzerine ‘‘Müvekkilemin hâlâ bakire oluşundan daha sağlam bir delil olamaz ki’’ dedi.