Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2000 00:00
Durmuş OdabaşıVAKIFLAR, Denizcilik ve Özelleştirme'den Sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, bayram tatilinden istifade ederek 18 ili kapsayan bir inceleme gezisine çıktı. Bakan'ın acılı kentlerimizden Düzce'den başlattığı gezinin Marmaris Bölümü'nü izleyen Hürriyet Muhabiri Mustafa Sarıpek'in gönderdiği haberden bazı alıntılar yapıyorum.ANAP İlçe Merkezi'nde partililerle toplanan Yalova'ya Müftü Mustafa Kaya bir dosya sunuyor ve Çarşı Camii'nin depremden zarar gördüğünü, onarılması gerektiğini, bunun için de 2 Numaralı SİT Kurulu'ndan izin alınmasını belirtiyor. Derhal yetkililere talimat veren Yolova, caminin onarılması ve ışıklandırılması için gerekli girişimleri başlatmalarını istiyor.BAKAN daha sonra Denizcilik İşletmeleri'ni ziyaret ediyor ve Şef Resul Irmak kendisine bir dosya sunduktan sonra, deniz yoluyla giriş ve çıkış yapan her kişiden 10 dolar ‘‘ayakbastı'' parası aldıklarını, bu konuda yerli ve yabancılardan çok sayıda şikayet ile eleştiriye hedef olduklarını anlatıyor.ANCAK Bakan, bir yıla yakın zamandır sorumluluğu altında bulunan Denizcilik İşletmeleri'ndeki bu uygulamadan habersizdir. Ya da her turizmcinin, seyahat acentesi işletmecisinin her fırsatta yakındığı bu durum bugüne kadar sorumlu bakana ulaşmamıştır.BAKAN önce, Resul Şef'e talimatını verir:‘‘Burası için ne gerekiyorsa yapılacak. Sen yaz, yerine getirmeyeni bildir, gerisi kolay. Bunları yapmazsan, sen de kendine dikkat et...''BAKAN değil, Osmanlı'nın ‘‘vezir-i azam''ı mübarek.BAKAN'la kendisi arasında en az 5 makam bulunan Resul Şef, üstlerine bu durumu nasıl anlatır, bakanın doğrudan emirlerini nasıl yerine getirir bilinmez. Eğer Bakan'a güvenip Donkişot'luk ederse, bakan da bir gün giderse, onu orada kim tutar orası şimdiden bilinmez.BAKAN sonra asıl mesele olan her giriş ve çıkışta alınan ‘‘ayakbastı'' parasına basıyor... ‘‘Olmaz... Deli Dumrul misali gelenden geçenden para alınmaz. Bunun bir mantığı olmalı'' diyor ve Denizcilik İşletmeleri Genel Müdürü Erkan Arıkan'ı telefonla arıyor:‘‘Girişten alınan ayakbastı parasını hemen kaldırın. Sadece çıkışlarda 10 dolarlık ücret alınacak. Ayrıca buranın ihtiyacı olan romorkör, 2 bilgisayar, merkezi ısıtma-soğutma sistemi de bir ay içinde halledilsin...''* * *AYDIN Milletvekili olan Bakan Yalova'nın yanında o sırada bir yerel TV ekibiyle Hürriyet Muhabiri bulunmaktadır. Der ki; ‘‘Devletin zararı söz konusu olabilir. Ancak otelcinin, esnafın kazancı ülkeye kár olarak dönecek. Hedefimiz ‘kısa kes Aydın havası olsun' parolasıyla önce hizmeti hedeflemek.''LİMANDAKİ kafeterya işletmeciliğinin de yeni kurulan Marmaris Turizm Tanıtma Vakfı'na verilmesini isteyen Yalova, ‘‘Bürokratik engelleri ortadan kaldırıp acil çözüm sağlamak gerekir. Marmaris'in kaybedecek vakti yok. Yetkililer buraya gelecek. Gelmeyeni bana
haber verin, kulağından tutup getirteyim'' dedi.* * *GERÇEKTEN de vezir-i azamın gezisi gibi... yazılı kuralları, yakın zamana kadar da köklü devlet gelenekleri olan Türkiye'de bakanların sorunlardan nasıl haberdar olduğu, ‘‘Kısa kes Aydın havası'' olsun mantığı içinde nasıl çözdüğü, kanun ve kuralları ‘‘es'' geçme alışkanlığının nasıl yerleştiği, ‘‘devlet düzeni''nin nasıl ‘‘siyasi parti'' ya da ‘‘hükümet düzeni'' haline geldiğine işte bir örnek.KANUNLARIMIZDA ‘‘gelmeyeni kulağından tutup getirmek'' gibi bir madde yok, ama demek ki, ‘‘hükümet devleti''nde var.* * *OYSA ben bir bölge milletvekili olan Devlet Bakanı Yüksel Yalova'yı, bir bölge gazetecisi olarak yakından takip eder, bir çok çalışmasını da taktirle izlerim. Devlet Bakanlığı koltuğuna yakıştığını her fırsatta dile getiririm. Kendisinin, Aydın ve çevresindeki bürokrat ataması ve sürgünlerinin çoğunda adının geçtiğini bilirim. Ama bugüne kadar hiç bir ‘‘karanlık işin'' arkasında ya da önünde olduğunu duymadığım gibi, yine Aydın ve çevresinde gerçekleştirilen bir çok hizmete aracılık ettiğini bilirim. 3 ay önce temeli atılan bir okulun, 3 ay sonra anahtar teslimi aşamasına gelmesindeki gayreti ile bu alanda bir Türkiye, belki de bir dünya rekoru kırılmasına aracılık ettiğini de bilirim.BURADA, bu yazı için kıymetli vakitlerini ayıranlar diyebilir ki; ‘‘Yukarıda eleştirdiğin bir bakanı, aşağıda göklere çıkarıyorsun...'' Haklısınız, ama benim burada yaptığım, bir ‘‘meyve veren ağacı'' taşlamaktan ibarettir.ÇÜNKÜ Sayın Yalova'dan, yıkılan devlet düzen ve geleneğininin, hükümet ve parti düzeni haline gelmesinin de önüne geçilmesi yolunda bir misyon üstlenmesini bekliyoruz.
button