Verheugen, hem övdü hem ödev verdi

Güncelleme Tarihi:

Verheugen, hem övdü hem ödev verdi
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2004 00:00

Son resmi ziyaretini tamamlayan AB Komisyonu'nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Günter Verheugen, giderayak Türkiye'deki gelişmeleri övdü ama uyarılarda bulunmayı da ihmal etmedi. Verheugen, ayrılırken, Güneydoğu Anadolu'nun kalkındırılması için strateji belirlenmesi ve zina konusunda yanlış anlamaya yol açacak davranışlarda bulunulmamasını istedi. VERHEUGEN GÖRÜŞMESİ SENDİKACILARI BİR BİRİNE DÜŞÜRDÜAB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu üyesi Verheugen’la Hyatt-Regency Otel’de bir araya gelen Türk-İş, DİSK, Hak-İş, TİSK ve KESK Başkanları arasında tartışma çıktı.Baydur, Kılıç ve Uslu’nun gazetecilere yaptığı açıklamanın ardından DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, Salim Uslu’nun yanına gelerek, "Sen bana haddini bilmez demişsin" demesi üzerine Uslu "Nereden çıktı bu. Bir arkadaştan kaset al dinle" yanıtı verdi. Çelebi’nin "Bu provokasyon. Eğer hakkımda böyle bir şey söylediyseniz basına açıklama yapacağım" diye konuşmasını sürdürmesi üzerine Uslu, açıklamasında öyle bir şey söylemediğini belirterek, "Provokasyon bunun neresinde. İstiyorsan içeri gir konuşalım" dedi. Uslu’nun yanıtının ardından Çelebi ile Refik Baydur arasında kısa süreli bir tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmaların ardından Uslu, Çelebi Kılıç ve Baydur, Verheugen’la görüşme yaptıkları toplantı salonuna geçerek, bir süre basına kapalı konuştu. (ANKA)Verheugen, 6 Eylül'de başladığı ziyaretini tamamlayarak Türkiye'den ayrıldı.  Verheugen, Brüksel'e hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda düzenlediği basın toplantısında, “Türkiye'nin geleceği için çeşitli çevrelerle faydalı toplantılar yaptığını ve çok şey öğrendiğini” bildirdi.  Yaptığı tespitlerin, daha önceki analizlerini doğruladığını söyleyen Verheugen, Türkiye'nin AB yolunda etkileyici ilerleme kaydettiğini, ülkede yeni bir Avrupa ruhu gördüğünü, bu ruhun sürmesi halinde kalan sorunları çözmenin mümkün olacağını belirtti. Bugün İstanbul'da son olarak işveren ve işçi sendikası liderleri ve dini azınlıkların temsilcileriyle görüştüğünü aktaran Verheugen, yasal ve uygulama alanında birçok eksikleri belirlediklerini, ancak bu kesimlerden AB'ye üyelik yolundaki sürecinin devam etmesi mesajı aldığını vurguladı. VERHEUGEN'İN "POTANSİYEL RİSKLERİ VE İSTEKLERİ" Temasları sırasında "potansiyel riskler" de tespit ettiğini dile getiren Verheugen, bunları, "işkence ve kötü muamelenin önlenmesi, ana dilde yanların başlamasına rağmen kültürel hakların daha da genişletilmesi, Güneydoğu Anadolu'nun kalkındırılması için özel strateji belirlenmesi, yeni Türk Ceza Kanunu (TCK) tasarısında yer alan zina konusunun yanlış anlaşılmalara yol açmayacak şekilde ele alınması" olarak sıraladı. Türkiye'de işkence ile mücadelenin önemine dikkati çeken Verheugen, işkencede bulunanların mutlaka cezalandırılması gerektiğini söyledi.    GÜNEYDOĞU'YU KALKINDIRMA STRATEJİSİ  Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde siyasi ve ekonomik açıdan istikrarlı bir bölgenin oluşturulmasının önemine işaret eden Verheugen, şöyle konuştu:    “Bir strateji geliştirilmesi gerekiyor. Bunlardan biri kültürel hakların iade edilmesi... Gerçekten bu konu ile ilgili çok iyi bir başlangıç yapıldığını görüyorum. Anadilde yayın ve farklı dillerde eğitim başladı. Özellikle de Kürtçe'de eğitim başladı. Bunun devam ettirilmesi gerekiyor.    Diğer önemli konulara gelecek olursak, sosyo ekonomik durumun geliştirilmesi ve buradaki eşitsizliklerin ortadan kaldırılması. Zaten AB bu konuda Türkiye'ye her türlü desteği vermeye hazırdır.”    RAPORDA ADİL VE TARAFSIZ DEĞERLENDİRME     Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu'nun 6 Ekim tarihinde planlandığı gibi sunulacağını bildiren Verheugen, şöyle devam etti:    “Şimdi Brüksel'e geri dönüyorum. Brüksel'e geri dönerken şundan kesin olarak eminim ki Türkiye gerçekten çok kararlı görünüyor. Bizim değerlendirmemiz son derece adil ve tarafsız bir değerlendirme olacaktır. Bu değerlendirmemizde Türkiye'nin kaydetmiş olduğu ilerlemeleri değerlendirirken, ancak eksikliklerinde altını çizmeden edemeyeceğiz. Bunu da dile getireceğiz. Zannederim bugüne kadar uygulamış olduğunuz işler son derece başarılı idi. AB, Türkiye'nin demokratikleştirilmesi ve modernleştirilmesinde önemli bir katalizör görevi üstlendi.”     SORULARI YANITLADI    Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Verheugen, ”Diyarbakır'a ziyareti sırasında terör saldırısı sonucu bir polisin öldürülmesi” ile ilgili soruya, “Bu konu kesinlikle benim sorumluluk alanıma girmez. Benim görev alanımın dışında” yanıtını verdi.    "ZİNA KONUSUNDA YANLIŞ ANLAMAYA MAHAL VERİLMEMELİ" “Türkiye'de, zina konusundaki tartışmaların” hatırlatılması üzerine Verheugen, şunları söyledi:    “Türk Ceza Kanunu'nun tamamı çok büyük önem taşıyor. Sadece zina konusu değil. TCK modernleşmenin çok önemli bir noktası. Ardından tabii ki, biz de kendi değerlendirmemizi yapacağız. Türkiye Büyük Millet Meclisi kararını verecektir. Ancak bu noktada söylemem gereken bir şey var. Mutlaka çok dikkatli olunması gerekiyor. Kesinlikle bir yanlış anlamaya mahal vermemeli.”  VERHEUGEN AZINLIKLARIN DİNİ TEMSİLCİLERİYLE GÖRÜŞTÜ Verheugen, İstanbul temasları çerçevesinde Fener Rum Patrikhanesi'nde dini azınlıkların temsilcileriyle görüştü. Toplantı çıkışı bir açıklama yapan Türkiye Musevi Hahambaşı İshak Haleva, olumlu bir görüşme gerçekleştirdiklerini dile getirerek, “AB Uyum yasalarından sonra Türkiye'de her şey yerli yerinde, en önemlisi iyi niyet olması” dedi.  Vatikan Türkiye Temsilcisi George Marovich de Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda önemli aşamalar kat edildiğini dile getirerek, “Türk Milleti demokrasi ile yönetilmeye layıktır. Türkiye, AB'ye girmesiyle Avrupa'ya zenginlik katacak. Türkiye'nin zenginliğinden Avrupa da yararlanacak” diye konuştu.  Süryani Katolik Cemaati Temsilcisi Yusuf Sağ ise görüşmede Türkiye'nin AB üyeliği ve azınlık konularının gündeme geldiğini söyledi.  HEYBELİADA RUHBAN OKULU  Bu arada toplantıya katılanlar, gazetecilerin “Heybeliada'daki Ruhban Okulu'nun açılmasına” ilişkin sorularını yanıtlamadı. Görüşmeye, Patrikhane Başkatibi Filadepfias, Türkiye Musevi Hahambaşısı İshak Haleva, Vatikan'ın Türkiye Temsilcisi George Marovich, Latin Katolik Cemaati Temsilcisi Louis Pelatre ve Ermeni Ortodoks Cemaati Temsilcisi Kirkor Damatyan katıldılar.  “ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE HALA ENGEL VAR" Verheugen, dini azınlıkların temsilcilerin önce işveren ve işçi sendikalarının liderleriyle buluştu. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Verheugen'e, çalışma yaşamında hala “12 Eylül hukuku” olduğunu ve örgütlenme özgürlüğü önünde hala engeller bulunduğunu söylediklerini bildirdi.  TİSK Başkanı Refik Baydur, toplantıya, Türkiye'nin AB ile ilgili müspet yanlarını ortaya koymak üzere katıldıklarını belirterek, ”Ne yazık ki bu toplantının başlangıcında bulunmayan bazı dostlarımız, oraya spesifik, şahsi dertlerini getirip AB'yi temsil eden bir adamın huzuruna yaymaya çalıştılar. Biz buna katılmıyoruz” diye konuştu.  Türk-iş Genel Başkanı Salih Kılıç, görüşmede işçi-işveren ayrımı yapılmadan sorunların dile getirildiğini belirterek, ”Verheugen'den aldığım ifade, Türkiye'nin olumlu bir ilerleme raporu ile karşılaşacağıdır” ifadesini kullandı.   Olumlu bir görüşme yapıldığını belirten Kılıç, “TİSK, Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonlarının AB süreci ile ilgili yapılan çalışmalar konusunda ortak bir teklifi oldu. DİSK ve KESK bu platformda yok” diye konuştu. Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu, Verheugen'in, “Türkiye'nin her zamankinden daha fazla AB'ye yakın bulunduğunu”, “Türkiye'nin, kaydettiği ilerlemenin etkileyici olduğunu” ifade ettiğini söyledi.  KESK Başkanı Sami Evren, görüşmede Eğitim-Sen'in kapatılması davasını gündeme getirdiklerini, Verheugen'in, “bu konuda yanlarında olduklarını” ifade ettiğini belirtti.  
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!