Verheugen Diyarbakır'da

Güncelleme Tarihi:

Verheugen Diyarbakırda
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2004 00:00

AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen Ankara'daki ziyaretlerinin ardından Diyarbakır'a geldi. Diyarbakır Valisi Nusret Miroğlu'nu makamında ziyaret eden Verheugen, AB katılım süreci ile başlayan demokratikleşme ve modernleşme sürecinin burada ciddi bir etki yaratmasına neden olduğunu düşündüklerini söyledi.Ankara'daki ziyaretlerinin ardından THY'ye ait tarifeli uçakla Diyarbakır'a gelen Verheugen, Diyarbakır Valisi Nusret Miroğlu'nu makamında ziyaret etti. Verheugen, burada yaptığı açıklamada; Diyarbakır Valisi ile görüş alışverişi imkanına sahip olduğu için duyduğu memnuniyeti dile getirmek istediğini belirterek, bunun kendisi için önemli bir ziyaret olduğunu bildirdi. Kendisinin bu ziyaretinin bu bölgeye ve bu kente yaptığı ilk ziyaret olduğunu ifade eden Verheugen, şöyle konuştu: “Bu ziyaretimin özel bir amacı var, oda buradaki durumu yerinde incelemek ve vatandaşlarla görüşerek onların reform sürecine ilişkin görüşlerini almaktır. Reformların vatandaşların hayatlarını ne yönde etkilediği konusunda bilgi alarak, sivil toplum kuruluşlarının da reformlar başarılı oldu mu? Eksikleri olup olmadığı konusunda görüşlerini alacağım. AB Diyarbakır ve bu bölgeye özellikle önem veriyor. Çünkü bu bölgede uzun yıllar çatışma yaşandı. Aynı zamanda bölgede ekonomik bakımdan da farklılıklar söz konusu, bu nedenle AB katılım süreci ile başlayan demokratikleşme ve modernleşme sürecinin burada ciddi bir etki yaratmasına neden olduğunu düşünüyoruz.” Diyarbakır Valisi Miroğlu da, Verheugen'e Diyarbakır'ı simgeleyen bir seramik tabak hediye etti. Verheugen ile Miroğlu daha sonra basına kapalı olarak yaklaşık 20 dakika görüştü. DİYARBAKIR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ'NE ZİYARETVerheugen, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'i makamında ziyaret etti. Ziyarette konuşan Baydemir, Türkiye'nin AB ile ilişkilerinde ve AB'ye girme sürecinde önemli bir dönemeçte bulunduğunu belirterek, ziyaretin, sonuçları itibarıyla herkes açısından önem taşıdığını kaydetti. Türkiye'nin, 1999 yılında iki şansı birlikte yakaladığını ifade eden Baydemir, şunları söyledi: “Biri bölgemizde son 15 yıl boyunca yaşanan çatışmaların durması ve Kürt militanların silah bırakması, diğeri de Türkiye'nin AB sürecine dahil olmasıydı. Katılım Ortaklığı Belgesi ve Ulusal Program çerçevesinde şimdiye kadar 60'a yakın yasada çok ciddi değişiklikler yapıldı. Bu da yaklaşık 160 kanun maddesinin değiştiğini gösterir. Gerçekten son 5 yılda çok ciddi reformlar gerçekleştirildi. Şüphesiz bu reformlar, Türkiye'de yaşayan tüm insanlarımızın ortak istencini yansıtmaktadır. Reformlar, Türkiye'nin demokrasi kültürünün gelişmesi konusunda büyük bir katkı sunmuştur. Uygulamada sıkıntılar olmakla birlikte, tüm insanlarımızın müzakere tarihi almayı hak ettiğini düşünüyoruz. Bunun hem reform sürecini hızlandıracağını, hem de şu anda uygulamada yaşadığımız sıkıntıların aşılmasına ivme kazandıracağını düşünüyorum. 26 medeniyetten devraldığımız Diyarbakır, şimdiden AB'ye hazırlanma konusunda büyük bir istek ve iradeye sahiptir.” “İLERLEMELERİ AÇIKÇA GÖREBİLİYORUZ”Basına kapalı olarak yaklaşık 20 dakikalık görüşmenin ardından çıkışta basına açıklama yapan Verheugen, ziyaretin kendileri için son derece önemli, aynı zamanda duygusal olduğunu belirterek, şöyle dedi: “Bundan 5 yıl önce Türkiye'nin katılım öncesi stratejisini hazırlayıp sunduğum konuda Kürt sorunu bizim için en önemli ve en büyük problemlerden biriydi. 5 yıl önce problemlerden ötürü Diyarbakır'ı ziyaret edemezdim, fakat bu süreçten sonra Diyarbakır'ı ziyaret edebiliyoruz. Tabii ki uygulamada problemler var. Büyük ilerlemeler olmasına rağmen her şey mükemmel değil, ama ilerlemeleri de açıkça görebiliyoruz. Bütün ilerlemeler, AB'ye entegrasyonla birlikte Türkiye'nin demokratikleşmesi sayesinde oldu.” Kürt halkının politik, kültürel, sosyal haklarını korumanın en önemli yolunun Türkiye'nin AB'ye entegrasyonuyla mümkün olduğunu düşündüğünü ifade eden Verheugen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Zaten bütün Türk vatandaşlarının eşit haklara sahip olması, AB tarafından öne sürülen şartlardan biridir. Gerçekten de ekonomik, siyasi, kültürel reform sürecinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Hiç kimse ve hiçbir unsur, bu süreci ve çabaları olumsuz etkilememelidir. Şiddete başvurulması kesinlikle söz konusu olamaz ve yasaklanması gereken bir konudur. Şiddet asla çözüm değildir. AB entegrasyon sürecinde hem şehriniz insanları, hem de bütün vatandaşlar için çok daha önemli şeyler olacağını düşünüyorum. Sayın Başkan, AB'ye katılımdan ve takvimden bahsetti. Gerçekten AB ile müzakereler komisyonun önerileri ve kararıyla başlayacaktır. Fakat kararın verilme aşamasında bir rapor hazırlanacak. Bu raporu hazırlamadan önce, yaptığımız bu ziyaretle görüşlerinizi almak istiyorum.” Verheugen, ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Baydemir için ”Burada böyle demokratik bir belediye başkanının olması bizim için ayrıca sevindiricidir” dedi. Verheugen ile görüşmesini anlatan Baydemir ise, Helsinki zirvesinden bugüne kadar hayata geçirilen reformlar ve bunların Türkiye'de yaratmış olduğu etki gücünden duyduğu memnuniyeti aktardığını belirtti. Baydemir, AB ile ilişkilerin Türkiye'deki demokrasi kültürünün gelişiminde çok önemli bir katkı sunduğunu ve reformların sorunlara çözüm olacağı konusunda umutlu olduğunu aktardığını ifade ederek, şöyle dedi: “Bunun için yapmamız gerekenler var. Yüksek sesle düşündüğümde Türkiye'nin hem demokrasi standartlarının yükseltilmesi konusunda, hem de Türkiye'nin uyum sürecinin tamamlanmasında belki de atılması gereken birkaç adım daha var. Bunlardan biri, Siyasi Partiler Yasası'nın değiştirilmesi ya da esnetilmesidir. Türkiye'nin genelini ilgilendiren yüzde 10 barajının kaldırılmasının faydalı olabileceğine dair görüşlerimi ilettim. Ayrıca ekonomik farklılıkların ortadan kaldırılmasında bölgeye pozitif ayrımcılıkla yaklaşmak gerektiğini, Türkiye'de tüm sorunların barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümlenebileceğine ve hukuksal koşul yaratmakla hemen sonuç alabileceğimize dair umutlarımı paylaştım. Örneğin bu konuda genel bir af olmasa bile yeni yasal düzenlemeyle toplum rahatlatılabilir ve şiddet bütün olarak gündemimizden çıkarılabilir. Terörle Mücadele Yasası'nın 5. ve 17. maddesindeki infazdaki eşitsizliğin kaldırılmasıyla rahatlama sağlanabilir. Tüm bunlarla birlikte şüphesiz ki pek çok reform devrim niteliğindedir. Örneğin ölüm cezasının kaldırılması, dil yasağının kaldırılması gibi... Bunlar önemli gelişmelerdir. Ben gerek Türkiye'deki demokratikleşmenin büyümesi, gerekse de sorunların barışçıl yöntemlerle çözümlmesi ve Türkiye'nin takvim alacağı konusundaki umudumu koruduğumu ifade ettim.” Baydemir, Verhugen'e kaşkol, kilim ve bir gümüş tespih hediye ederken, Verheugen, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Gazi Köşkü'nde basına kapalı yemek yedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!