Güncelleme Tarihi:
Son dakika haberi
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda görülen davada, dün savunması tamamlanan sanık Ahmet Özçetin’in çapraz sorgusuna geçildi.
GÖRÜNTÜLER İZLETTİRİLDİ
Sanık Ahmet Özçetin’e, darbe gecesi dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal’ın, 143. Filoya getirilişi sırasında güvenlik kamera görüntüleri izletildi. Ünal’ın arkasındaki kişinin kendisi olduğunu kabul eden Özçetin, arkalarından gelen, ellerinde uzun namlulu silah bulunan 3 kişinin de Ünal’ın korumaları olduğunu iddia etti. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanığa, "Hava Kuvvetleri Komutanın zorla getirilmediğini söylüyorsunuz ama arkasında silahlı kişiler var. Kendiniz tehdit altında olduğunuzu söylüyorsunuz ama sizin diğer görüntülerinizde sizi tehdit edecek silahlı kişiler yanınızda yok. Bu sizce tezat değil mi?" sorusunu yöneltti. Sanık soruya, "Komutanın korumaları nereye giderse gitsin yanında bulunur. Onlar korumaları. Benimle durumu ifademde anlatmıştım" diye cevapladı.
ALAYCI CEVAPLARI SALONU KARIŞTIRDI
Müşteki avukatları, sanığa davanın sanıklarından bazılarının hakkında verdikleri ifadeleri tek tek okudu. Sanık bu ifadelerle ilgili, "Bunu kendisine sorun" diye yanıtladı.
Darbe davası sanıklarından eski albaylar Ali Eraslan, Bilal Akyüz, İsa sancaklı, Veysel Kavak gibi isimlerin askeri liseden arkadaşı olup olmadığı sorulan sanık Özçetin, "Gerçekleri açıklıyorum. Okul sıralarında bu isimlerle oturduk darbeyi planladık. 2016 yılında darbeyi yaptık. Gerçek bu" dedi.
Avukatın, "Askeri lisedeki arkadaşlarınızın hepsinin darbe davalarında sanık olması sizce tesadüf mü sorusuna" sanığın verdiği, "Roma’yı da biz yaktık. Geçmişe gidip Roma’yı yakıp geldik" cevabı bir anda salonu karıştırdı. Mahkeme Başkanı Selfet Giray, "Böyle bir cevap usulü yok. Cevabınız varsa verirsiniz. İstemiyorsanız cevap vermeme hakkınız var" diyerek sanığı uyardı.
Ancak salonda bulunan şehit yakınları ve gaziler sanığın mahkemeyle dalga geçtiğini iddia ederek, "Katil, şerefsiz, alçak" şeklinde sanığa yönelik sözler sarf etti. Salonda bir anda tansiyon yükseldi. Mahkeme Başkanı Giray, duruşma kurallarını hatırlatarak tansiyonu düşürdü. Ancak soruları yanıtlamaya devam eden sanığa yönelik salondan yoğun bir şekilde, ’Yuh’ sesleri yükselmesi üzerine Mahkeme Başkanı Giray, duruşmaya öğle arası verdi.
'O ŞEHİTLERLE NASIL HELALLEŞECEKSİNİZ?'
Aranın ardından sanığın çarpraz sorgusu yapıldı. Avukat Mustafa Erkan Misafir, Polis Özel Harekat Dairesini bombalayan uçakların Özçetin'in talimatıyla kalktığını, uçaklara mühimmatların yine sanığın talimatıyla yüklendiğini ve sanığın, ailesi ve kendisinin tehdit altındayken bu talimatları verdiğini ifade ettiğini belirterek, "Kendinizin ve ailenizin can güvenliği için o polislerin ölümüne nasıl göz yumuyorsunuz? Mahşer günü eşinizle çocuğunuzla helalleşebilirdiniz ama o şehitlerle nasıl helalleşeceksiniz?" diye sordu.
Sanık Özçetin, şunları söyledi: "Bombalama talimatı vermedim, polislerin ölmesinden ben de çok üzüntü duydum. Bu olayın nasıl gerçekleştiği konusunda detaylı araştırma yapılması lazım. Pilot mühimmatı kendi kafasına göre bırakmaz, mutlaka pilota talimat verilmiştir. Aldığı talimatta pilotu ikna eden husus vardır, ona ikna olmuştur ki mühimmat bırakmıştır. Bu mühimmat birçok şekilde bırakılmış olabilir. Talimat birçok yerden verilmiş olabilir. Muhabere karıştırması diye bir şey var, telsize girerler ve sizi yanlış yere yönlendirirler. Biz telsiz karışması yüzünden kendi gemimizi batırdık. PKK'ya bomba atarken telsize girme hadiseleriyle karşı karşıya kaldık. Buradaki büyük karanlığın dava sürecinde ortaya çıkmasını umut ediyorum."
'ÖLÜ DEĞİL ŞEHİT DİYECEKSİN ALÇAK'
Özçetin'in şehitlerden "ölü" diye söz etmesi üzerine, bazı şehit yakınları, "Ölü değil, şehit diyeceksin, alçak, hain." diyerek tepki gösterdi.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR