Veli bebeğin yaşam mücadelesi

Güncelleme Tarihi:

Veli bebeğin yaşam mücadelesi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 01, 2007 09:45

Konya'da ilk bebekleri cam kemik hastalığı nedeniyle sadece 29 gün yaşayabilen Akbıyık ailesinin 4,5 aylık ikinci bebeği de böbreklerindeki protein kaybı nedeniyle yaşam mücadelesi veriyor.

Haberin Devamı

Mehmet Akbıyık (26), AA muhabirine, yaklaşık 3 yıl önce eşi Rümeysa Zehra Akbıyık (26) ile severek evlendiğini ve kısa süre sonra dünyaya gelen ilk bebeklerinin, cam kemik hastalığı nedeniyle 29 günlükken yaşamını yitirdiğini söyledi.

Eşinin 2006 yılında tekrar hamile kaldığını ve Veli'nin henüz 7 aylıkken dünyaya geldiğini belirten Akbıyık, “Bebeğimiz 1 kilo 700 gram olarak dünyaya geldi. 1 haftalıkken oğlumuzun böbreklerinde protein kaybı olduğunu öğrendik. Doktorlar bize yaşama şansının çok zayıf olduğunu söylediklerinde çok üzüldük” dedi.

“9 KİLOGRAM OLDUĞUNDA BÖBREKLERİ ALINACAK”

Çocuklarının yaşam mücadelesinden galip geleceğine inandıklarını ifade eden Akbıyık, şunları kaydetti:

“Henüz 2,5 aylıkken ameliyat olan oğlumuz, şu an 4,5 aylık ve 4 kilo 300 gram ağırlığında. Böbreklerinde sürekli protein kaybı olduğu için 9 kilogram olduğunda küçücük bedeninden böbrekleri alınacak. Uygun böbrek bulunduğunda da nakil işlemi yapılacak. Yani oğlumu ilerde daha zor günler bekliyor. Ancak bunun üstesinden geleceğine inanıyorum. Onun yaşaması için elimden ne geliyorsa her zaman yapmaya hazırım. İlk bebeğimin sadece cansız bedenini kucağıma alabildim. Bu bebeğimi kucağımıza aldık. Biz ona o bize çok alıştı. Onu yaşatabilmek için sonuna kadar yanında olacağız.”

KENDİ ALAMADI, OĞLUNA ALACAK

Mehmet Akbıyık, 16 yaşındayken il genelinde yapılan güreş müsabakalarında birinci olduğunu, ancak maddi imkansızlıklar nedeniyle elbisesi ve ayakkabısı olmadığı için Ankara'daki seçmelere gidemediğini belirterek, şöyle dedi:

Haberin Devamı

“Oğlum sağlığına kavuşacak. Buna inanıyorum. Ona benim giyemediğim ayakkabıları alacağım. Onunla top oynayıp, bisiklete bineceğiz. Ah o bir sağlığına kavuşsun, onunla neler neler yapacağız. Onun için neredeyse hiç uyumuyoruz. Annesi gün boyu başında. Ben de asgari ücretle çalıştığım iş yerinden gece 22.00'de çıkıp, oğlumun yanına gidiyorum. Ben bakarken annesi uyuyor. İlerde tedavi masrafları ağırlaşabilir. Sigorta karşılamazsa çok sıkışacağız.”

Anne Rümeysa Zehra Akbıyık ise tek isteğinin oğlunun gerekli kiloya ulaştıktan sonra, diyalize bağlandığında, gerekli böbreğin bulunması olduğunu söyledi.

TÜRKİYE'DE ÇOK AZ KİŞİ DE GÖRÜLÜYOR

Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Nefroloji Ana Bilim Dalı Başkanı Yr. Doç. Dr. Harun Peru, 5 aydır Veli bebeğin hastanelerinde tedavi gördüğünü söyledi.

Haberin Devamı

Erken ve çok küçük doğan bebeğin, solunum güçlüğü nedeniyle ilk aylarda hastanenin yoğun bakım ünitesinde tutulduğunu belirten Peru, şunları kaydetti:

“Bebekte Türkiye'de çok nadir görülen Konjenital Nefrotik Sendrom tanısı rahatsızlığı var. Bu hastalık genelde Finlandiya'da görülüyor. Hastalığın en büyük özelliği hastalar 3-5 yaş civarında böbrek yetmezliğine gidiyor. Bunların büyük bir çoğunluğu protein kaybetmesi nedeniyle yaşamaları için protein damar ya da ağız yoluyla veriliyor. Aksi taktirde yaşama şansları yok. Biz de bebeğe kalıcı damar yolu açtık. Proteini buradan veriyoruz. Veli bebek 7-10 kilogram ağırlığına geldiğinde böbrekleri alınıp, periton diyalizine bağlanacak. Hayatını bu şekilde sürdürecek. Böbrek nakli olursa nakil yapılır. Aksi taktirde yaşamını bu şekilde sürdürebildiği yere kadar sürdürecek.”

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!