Güncelleme Tarihi:
DİLDEN KOPARILDIK
“Bir millet tarihinden koparılmak istendi. Dilimizden kopartıldık, bin yıllık birikimi kenara attık. Şahdamarının kesilmesi işte budur. Yeni bir adım atıldı şimdi. Osmanlıca’nın öğrenilmesi konusu. Amacı tarihimizi öğrenelim, geleceğimizin temeli atalım.
KÜRTÇE İBADET PEŞİNDELER
İnançlarımızdan kopartılmaya çalışıldık. Türkçe ibadet yaptılar. Şimdi Kürtçe ibadet diye peşinde koşuyorlar. Türkiye Cumhuriyeti 1923 yılında kurulmuş olabilir ama bizim kökümüz daha derinlerdedir. 23 deyip orası sıfır noktası kabul etmeyeceğiz değil mi? Cumhurbaşkanlığı forsunda sembolik olarak yer alan 16 devletin tarihi 2 bin 200 yıldan fazladır. Türkiye Cumhuriyeti bizim son devletimizdir.
POLİSLER İÇİN DE YAPTIK
Ahmet Bey’e ‘Ne yapıp edelim seçme seçilme yaşını 18’e indirelim dedim. Siz 18’e indirdiğiniz zaman parlamento 18 yaşındaki gençlerle dolacak diye bir şey yok, yarışa onları da koyalım. Hemen bahane hazır, ‘askerlik ne olacak’. Parlamento sürecini askerliğe sayarsın olur biter. Pratik zeka bunları üretir. Polisler için de aynı şeyi yaptık, çözdük, bunlar çözülür ya. 18’in seçme ve seçilme yaşı olması mukadderdir, olacaktır, buna inanıyorum. Fatih, İstanbul’u fetih ettiğinde kaç yaşındaydı.
EĞİLMEK DALKAVUKLUĞU GETİRİR
Gençler sakın kula kul olmayın, makam mevki sahiplerinin önünde eğilmeyin, ister Cumhurbaşkanı ister Başbakan ister sermaye olsun bilesiniz ki rızkın sahibi olan Allah’tır. Tabii ki biz rızkımızın peşinde koşacağız, koşmadan o kapılar açılmaz. Şunu bilelim ki eğilmek dalkavukluğu getirir. Bu milletin gençlerine dalkavukluk yakışmaz, yaraşmaz.
acının istismarını yaparlar
Gezi olaylarında yine gençler üzerinden, onların heyecanı üzerinden kurulan tezgâh da aynı. Bir tanesi çıktı dedi ya sözde artist, ‘hâlâ anlamadınız mı olay ağaç kesme olayı değil’ diyor. Olay ne? Olay gençleri birbirine düşürmek. Gezi olaylarında gençleri sokağa çağıran yine bunlardır. Siz bazılarının romantik güzellemeler yaptığına bakmayın. Bunlar sadece acının istismarını yaparlar. Gazetede yazar, şarkısını yapar, filmini çeker, para kazanır. Bunlar her devrin kazananıdır. Hiç kaybetmezler. Başbakan darağacına gönderilmiş bunlar kazanmıştır.
UNUTACAĞIMIZI MI ZANNEDİYORSUN
Doğan Medyası bana bugün (dün) başyazıyla cevap yazıyor. Okudunuz mu. Meydanlarda bir iki yerde Mısır’da Mursi’nin idamıyla alakalı açıklamalarım oldu bu açıklamalar üzerine beyefendiler rahatsız olmuşlar orada ima yollu olarak ‘şok karar Mısır’da milletin yüzde 52 oyunu alan Mursi’ye idam kararı verildi.’ Şimdi bunu yazıyor. Sosyal medyada ciddi yüklenme başlıyor. Bu yüklenme başlayınca yayından kaldırıyorlar. Bunu meydanlarda söyledim. Sayın Başbakan da sağ olsun meydanda dillendirdi. Ey Doğan Grubu niye rahatsız oldun. Ya sen değil misin ‘411 el kaosa kalktı’ diyen. Sen değil misin benim seçilme hakkım elimden alındığı zaman ‘muhtar bile olamaz’ diye başlık atan. Bütün köşe yazarlarında bize saldırdığın o günleri unutacağımızı mı zannediyorsun. Cumhurbaşkanı oldum yine aynı şekilde devam. Milletin verdiği oya saygın yok, ima yoluyla yapıyorsun.”
YALAN YANLIŞ ATIYORLAR
Geçenlerde yalan yanlış yine atıyorlar, ‘Türkiye’nin 600 milyar dolar borcu varmış. 400 milyar dolar borcu varmış.’ Bir ülkenin borcu milli gelire oranla ölçülür. Bizim şu anda göreve geldiğimizde milli gelire oranla borcumuz yüzde 73’tü. Ama şimdi hamdolsun yüzde 35’e düştü.”
Vahşetin tarihçileri
Adana’da Mersin’de olaylar oldu utanmadan sıkılmadan Cumhurbaşkanlığı’na fatura kesiyorlar. Böyle bir düşünce olur mu. Batman’a, Diyarbakır’a, Siirt’e gittik. Bundan mı rahatsız oldunuz. Bu malum partinin şu anda eş başkanı olan zat Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday oldu. Pop star edasıyla alladılar, pulladılar demokrasi havarisi, insan hakları idolü gibi sundular. Şimdi yine aynısını yapıyorlar. Sonra bu genel başkanın 6, 7, 8 Ekim’de makyajı döküldü. Kürt kardeşimizi sokaklara döktü.
Ama bunlar bir vahşetin tarihçisi, müsebbibi olarak ortaya çıktı. Utanmadan sıkılmadan yapılan saldırı için bizi suçluyor. Silah, bomba, şiddet sizin işiniz. Yakıp yıkma sizin işiniz. Biz sadece ve sadece siyasetin meşru araçlarını kullandık. Siz dağa da gider gelirsiniz. Dağla iyi anlaşırsınız dağdan tehditler gelir. Bu tehditlerle mi bir yere varacağınızı sanıyorsunuz. Biz insanları yaşatmak için mücadele verdik. Çözüm sürecini bunun için başlattık. Siz ne yaptınız. Çözüm sürecini sabote etmek için her yola başvurdunuz.