Vekiller Ergene'nin kirliliğine inanamadı
Güncelleme Tarihi:
Fırat KESKİNKILIÇ- Ali Can ZERAY/EDİRNE, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2008 18:10
ERGENE Havzası'nda yaşanan kirliliği araştırmak için oluşturulan Meclis Araştırma Komisyonu üyesi 10 milletvekili, Edirne’nin Uzunköprü İlçesi’nden geçen Ergene Nehri'nde incemelerde bulundu.
Milletvekilleri, içindeki ağır metal ve fabrikaların kimyasal atıkları nedeniyle canlı türünün yaşamadığı nehirdeki ağır oku ve pisliği görünce şaşkınlıklarını gizleyemedi.
Ülke genelinde yaşanan çevre sorunlarının araştırılarak, sürdürülebilir çevre politikası için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonu üyesi AKP milletvekilleri Recep Yıldırım, Kayhan Türkmenoğlu, Binnur Şahinoğlu, İlknur İnceöz, Özlem Müftüoğlu, Çağla Aktemur Özyavuz, Mithat Ekici, CHP'li Şevket Köse, Rasim Çakır ve MHP'li Mustafa Kemal Cengiz Ergene Havzası'ndaki kirliliği yerinde incelemek için Edirne’nin Uzunköprü İlçesinden geçen ve Tekirdağ’ın Çorlu ve Çerkezköy İlçelerindeki fabrikaların kimyasal atıkları nedeniyle canlı yaşayamaz hale gelen Ergene Nehri'nde incelemelerde bulundu. Milletvekilleri içerisinde ağır metal bulunduran ve 4'üncü kalite su olduğu tespit edildiği için tarım sulamasında dahi kullanılmasına izin verilmeyen Ergene Nehri'ndeki koku ve kirliliğin boyutunu gözleriyle gördü. Daha sonra 10 kişilik milletvekili grubu DSİ 11'inci Bölge Müdürülğü’nde düzenlenen Ergene Havzası toplantısına katıldı.
Toplantıya Edirne Valisi Mustafa Büyük, Tekirdağ Valisi ve aynı zamanda Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAP) Başkanlığı görevini yürüten Aydın Nezih Doğan, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ve Trakya genelindeki İlçelerin kaymakamları ve belediye başkanları katıldı.
TÜRKİYE SUSUZLUK TEHTİDİ ALTINDA
Son yüzyılda dünya nüfusunun 3 kat artmasına rağmen su kaynaklarının kullanımının 6 kat arttığını belirten DSİ 11'inci Bölge Müdürü Yakup Başoğlu yaptığı sunumda şunları söyledi:
“Son 20 yıl içerisinde artan insan nüfusu ve bunun sonucu olarak artan su talebi, küresel bir su krizini gündeme getirmiştir. Diğer bir deyişle su tüketimi, yenilenen su miktarının üstünde olmaktadır. Küresel ısınma ve bunun sonucu olan iklim değişiklikleri yağış düzenini bozmakta su kaynakları aynı oranda kendini yenileyememektedir. Su kullanımı sanayileşmiş ülkelerde 266 litre iken Afrika’da 67 litre, Asya’da 143 litre, Latin Amerika’da 184 litredir. Türkiye’de ise kişi başına günlük su tüketimi ortalama 111 litredir.
Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için, kişi başına düşen yıllık su miktarının en az 8- 10 bin metreküp arasında olması gerekmektedir. Kişi başına düşen yıllık bin 430 metreküp kullanılabilir su miktarıyla Türkiye, sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Yenilenebilir su kaynakları bakımından çok zengin olmayan Türkiye, küresel ısınmanın ve su kıtlığının çok ciddi tehdidi altındadır. Bilim adamları tarafından yapılan değerlendirmelere göre, bahar aylarında Türkiye’nin batı kesiminde az düzeyde seyredecek olan kuraklık, İç Anadolu’da orta düzeyde görülecek. Yaz aylarında ise Türkiye’nin iç ve özellikle güney doğu kesimlerinde kuraklık daha fazla yaşanacaktır. Kuraklık konusunda bizi bekleyen tehlikenin görülmesi, bir an önce su tasarrufuyla ilgili adımların atılması gerekmektedir.”
‘İSTANBUL'UN PİSLİĞİ TRAKYA'YA ATILMASIN’
Çevre planlarının alındığı Trakya Kalkınma Birliği’nden rahatsız olduğunu belirten Edirne Belediye Başkanı CHP’li Hamdi Sedefçi de konuşmasında, “Ben Trakya’yı bir ciğer gibi görüyorum. İstanbul ise bir kedi. Biz şu an ciğeri kediye teslim ettik. İstanbul’un bütün pisliğini sanayisinin Trakya’ya atılması çalışmaları gündemde.
Bunun engellenmesi lazım. İstanbul’un sanayisinin Trakya’ya aktarılması planları yanlış. Ben bu çalışmadan rahatsızım. Edirne için sorun yok belki ama, Trakya için sorun büyük. Kedi ciğeri yemesin. Bunun için önlem alınmasını istiyorum” dedi.
Edirne Belediye Başkanının konuşmasının ardından söz alan Trakya Kalkınma Birliği’nin başkanlığını yürüten Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan ise, “Sayın başkanın bıraktığı kedi ciğer benzetmesi ile devam etmek istiyorum. Ortada kedi de yok ciğer de yok. Ortada yanlış bilinçlilik var. Bunu hemen düzeltmemiz lazım. İnsanların bu kadar çok planlama çalışmasından ürkmesinin sebebini anlamakta zorluk çekiyoruz. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nin içinde bulunduğu Trakya bölgesi gerçekten Türkiye için son derece değerli bir bölge. Sanayi ve tarım olarak oldukça değerli. Bu değerli bölgenin de planlanması gerekiyor” dedi.
PAZARKULE'DE HATIRA FOTOĞRAFI
DSİ 11'irci Bölge Müdürlüğü Konferans salonundaki toplantının ardından heyet Edirne Valisi Mustfa Büyük ve Tekirdağ Valisi Aydın Nezih doğan ile birlikte Yunanistan’a sınır oluşturan Pazarkule Sınır Kapısında incelemelerde bulundu. Burada nöbetçi er iki ülke sınırında Valiler ve miletvekillerine tekmil verdi. Daha sonra vekiller iki ülke arısandaki sınır taşının arasına geçerek iki ülkenin topraklarına da ayaklarını basarak hatıra fotoğrafı çektirdi.
Ülke genelinde yaşanan çevre sorunlarının araştırılarak, sürdürülebilir çevre politikası için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan meclis araştırma komisyonu üyesi AKP milletvekilleri Recep Yıldırım, Kayhan Türkmenoğlu, Binnur Şahinoğlu, İlknur İnceöz, Özlem Müftüoğlu, Çağla Aktemur Özyavuz, Mithat Ekici, CHP'li Şevket Köse, Rasim Çakır ve MHP'li Mustafa Kemal Cengiz Ergene Havzası'ndaki kirliliği yerinde incelemek için Edirne’nin Uzunköprü İlçesinden geçen ve Tekirdağ’ın Çorlu ve Çerkezköy İlçelerindeki fabrikaların kimyasal atıkları nedeniyle canlı yaşayamaz hale gelen Ergene Nehri'nde incelemelerde bulundu. Milletvekilleri içerisinde ağır metal bulunduran ve 4'üncü kalite su olduğu tespit edildiği için tarım sulamasında dahi kullanılmasına izin verilmeyen Ergene Nehri'ndeki koku ve kirliliğin boyutunu gözleriyle gördü. Daha sonra 10 kişilik milletvekili grubu DSİ 11'inci Bölge Müdürülğü’nde düzenlenen Ergene Havzası toplantısına katıldı.
Toplantıya Edirne Valisi Mustafa Büyük, Tekirdağ Valisi ve aynı zamanda Trakya Kalkınma Birliği (TRAKAP) Başkanlığı görevini yürüten Aydın Nezih Doğan, Edirne Belediye Başkanı Hamdi Sedefçi ve Trakya genelindeki İlçelerin kaymakamları ve belediye başkanları katıldı.
TÜRKİYE SUSUZLUK TEHTİDİ ALTINDA
Son yüzyılda dünya nüfusunun 3 kat artmasına rağmen su kaynaklarının kullanımının 6 kat arttığını belirten DSİ 11'inci Bölge Müdürü Yakup Başoğlu yaptığı sunumda şunları söyledi:
“Son 20 yıl içerisinde artan insan nüfusu ve bunun sonucu olarak artan su talebi, küresel bir su krizini gündeme getirmiştir. Diğer bir deyişle su tüketimi, yenilenen su miktarının üstünde olmaktadır. Küresel ısınma ve bunun sonucu olan iklim değişiklikleri yağış düzenini bozmakta su kaynakları aynı oranda kendini yenileyememektedir. Su kullanımı sanayileşmiş ülkelerde 266 litre iken Afrika’da 67 litre, Asya’da 143 litre, Latin Amerika’da 184 litredir. Türkiye’de ise kişi başına günlük su tüketimi ortalama 111 litredir.
Bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için, kişi başına düşen yıllık su miktarının en az 8- 10 bin metreküp arasında olması gerekmektedir. Kişi başına düşen yıllık bin 430 metreküp kullanılabilir su miktarıyla Türkiye, sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Yenilenebilir su kaynakları bakımından çok zengin olmayan Türkiye, küresel ısınmanın ve su kıtlığının çok ciddi tehdidi altındadır. Bilim adamları tarafından yapılan değerlendirmelere göre, bahar aylarında Türkiye’nin batı kesiminde az düzeyde seyredecek olan kuraklık, İç Anadolu’da orta düzeyde görülecek. Yaz aylarında ise Türkiye’nin iç ve özellikle güney doğu kesimlerinde kuraklık daha fazla yaşanacaktır. Kuraklık konusunda bizi bekleyen tehlikenin görülmesi, bir an önce su tasarrufuyla ilgili adımların atılması gerekmektedir.”
‘İSTANBUL'UN PİSLİĞİ TRAKYA'YA ATILMASIN’
Çevre planlarının alındığı Trakya Kalkınma Birliği’nden rahatsız olduğunu belirten Edirne Belediye Başkanı CHP’li Hamdi Sedefçi de konuşmasında, “Ben Trakya’yı bir ciğer gibi görüyorum. İstanbul ise bir kedi. Biz şu an ciğeri kediye teslim ettik. İstanbul’un bütün pisliğini sanayisinin Trakya’ya atılması çalışmaları gündemde.
Bunun engellenmesi lazım. İstanbul’un sanayisinin Trakya’ya aktarılması planları yanlış. Ben bu çalışmadan rahatsızım. Edirne için sorun yok belki ama, Trakya için sorun büyük. Kedi ciğeri yemesin. Bunun için önlem alınmasını istiyorum” dedi.
Edirne Belediye Başkanının konuşmasının ardından söz alan Trakya Kalkınma Birliği’nin başkanlığını yürüten Tekirdağ Valisi Aydın Nezih Doğan ise, “Sayın başkanın bıraktığı kedi ciğer benzetmesi ile devam etmek istiyorum. Ortada kedi de yok ciğer de yok. Ortada yanlış bilinçlilik var. Bunu hemen düzeltmemiz lazım. İnsanların bu kadar çok planlama çalışmasından ürkmesinin sebebini anlamakta zorluk çekiyoruz. Edirne, Tekirdağ ve Kırklareli’nin içinde bulunduğu Trakya bölgesi gerçekten Türkiye için son derece değerli bir bölge. Sanayi ve tarım olarak oldukça değerli. Bu değerli bölgenin de planlanması gerekiyor” dedi.
PAZARKULE'DE HATIRA FOTOĞRAFI
DSİ 11'irci Bölge Müdürlüğü Konferans salonundaki toplantının ardından heyet Edirne Valisi Mustfa Büyük ve Tekirdağ Valisi Aydın Nezih doğan ile birlikte Yunanistan’a sınır oluşturan Pazarkule Sınır Kapısında incelemelerde bulundu. Burada nöbetçi er iki ülke sınırında Valiler ve miletvekillerine tekmil verdi. Daha sonra vekiller iki ülke arısandaki sınır taşının arasına geçerek iki ülkenin topraklarına da ayaklarını basarak hatıra fotoğrafı çektirdi.