Sefa KAPLAN
Oluşturulma Tarihi: Şubat 19, 2007 00:00
Ünlü mimar Aydın Boysan, Hürriyet’ten Arçelik Çayırova Tesislerine, Amerikan Hastanesi’nden Eczacıbaşı’na pek çok binanın mimarıdır aslında. Ama medya dünyasında genel olarak çok iyi içki içmesiyle, içki adabını çok iyi bilmesiyle ve içki meclislerinde yaptığı esprileriyle tanınır.
Gazeteci arkadaşımız Ümit Bayazoğlu tarafından hazırlanan ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan "Hayat Tatlı Zehir, Aydın Boysan Kitabı"nda ise bu hoşsohbet insanın bütün hayatı gözler önüne seriliyor. Boysan’ın anılarının en çarpıcı taraflarından birisi ise merhum işadamı Vehbi
Koç ile yaşadıkları. Denize donla girme bahsi ise hiç kuşkusuz bunların en çarpıcıları arasında yer alıyor:
"1965 senesi, seçimlerinden bir gün önceydi. Elül sonu ekim başı falan olacak. Bir cumartesi öğle vaktiydi. Vehbi Bey, ’Bizi bir yemeğe götürsene’ dedi. ’Tamam, buyrun’ dedim. Tuzla’daki köfteciye gittik... Vehbi Bey’le bir arabada gidiyoruz. Tuzla’da deniz kıyısında mezarlık vardır. Mezarlığın deniz kıyısında çok hoş bir yeri vardır. Fevkalade sıcak bir gündü. Vehbi Bey, ’Yahu bir denize girelim şurada’ dedi. ’Mayo yok, havlu yok’ dedim. ’Donla gireriz’ dedi. Ve biz donla denize girdik orada. Sonra donları kuruladık, pantolonları giydik, restorana gittik. (s. 119-120)"
Gönül Yazar don giymez miydi
Aydın boysan kitabında ünlü şarkıcı Gönül Yazar ile ilgili bir "don" hikáyesi de var. Aydın Boysan ile Gönül Yazar, Cem Özer’in sunduğu bir televizyon programına katılırlar. Devamını kitaptan takip ediyoruz:
"Çekim sırasında Gönül Yazar anlatıyordu, ’Yılbaşı gecelerinde yakın dostlar gece yarısı 12’den sonra birbirine külot hediye eder. Bir yılbaşı gecesinde bana da verdiler ve ben hemen oracıkta bunu giyiverdim. Fotoğrafımı çekmişler. Hınzır gazeteciler bunu yayımladı. Bu da
haber mi yani?..’ Ben söze girdim, ’Elbette haber ya! Her zaman giymezsin ki.’ (s. 274)"