Güncelleme Tarihi:
Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Erdoğan Teziç ile Silivri Cezaevi'ne yaptıkları ziyaret ile ilgili açıklamalarda bulunan Yüzbaşıoğlu, eski rektörlerin moralinin hapishane koşullarında ne kadar olabilirse o kadar iyi olduğunu söyledi.
Yüzbaşıoğlu, eski Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu ve eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran'ın, “soruşturmada yöneltilen sorulara göre, tutuklanmamızı haklı kılacak hiçbir sebep yoktu” dediklerini belirtti.
Tutuklu bulunan eski rektörlerin, “Avukatlarımız 'soruşturma böyle geçerse sizi tahliye ederler' dediler, niye tutuklandık anlayamıyoruz” dediklerini ifade eden Yüzbaşıoğlu, “Yani 'bizim kaçma durumumuz yok, yerimiz yurdumuz belli, bize gösterilen deliller de ellerinde, telefon kayıtları, toplantılar da ellerinde. O halde bizi neden tutukladılar' noktasında sıkıntıları var” diye konuştu.
Yüzbaşıoğlu, “henüz iddianamenin hazır olmaması ve duruşmanın ne zaman yapılacağının belli olmamasının” eski rektörleri kaygılandırdığını ve tutukluluk sürelerinin uzamasından endişe ettiklerini söyledi.
Üç eski rektörün de “sorgulamada görevliler tarafından kendilerine onur kırıcı davranışta bulunulmadığını söylediğini” belirten Yüzbaşıoğlu, “Şikayetleri, özgürlüklerinden yoksun kalmak ve böyle bir muameleye tutulmuş olmak. Ailelerini merak ediyorlar. Onların üzülmelerine üzülüyorlar. Yani 'haketmediğimiz bir muameleye tabi olduk' diye düşünüyorlar ve onu kabullenememenin bir stresi var üzerlerinde” dedi.
“KİŞİSEL SORUMLULUĞUMU YERİNE GETİRDİM”
Eski rektörlerin “Avukat desteği taleplerinin” hatırlatılması üzerine Yüzbaşıoğlu, “Onlar şuna inanıyorlar, 'bize sorguda sorulan sorulara göre,
bizim tutuklanmamızı haklı kılacak bir şey yok' diyorlar. 'Tutuklanmamanız gerekir dediler ama biz tutuklandık acaba kendimizi iyi savunamadık mı?' diyorlar. Periyodik aralıklarla tahliye talebinde bulunuyorlar, çünkü 'acaba o aşamada kendimizi daha iyi anlatabilir miyiz, bu tutukluluk hali sona erebilir mi' şeklinde arayış içindeler” diye konuştu.
Necmi Yüzbaşıoğlu, tutukluluğun koşulları olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Kaçma ihtimali vardır, delilleri yok edecekse falan... 'Nereye kaçacağız? Ergenekon soruşturması başlayalı ne kadar zaman oldu? Biz kaçsaydık kaçardık' diyorlar. 'Delilleri karartmak gibi bir durumda söz konusu değil. E o zaman biz neden tutuklandık', durmadan söyledikleri bu. Kendilerinin tutuksuz yargılanmaları gerektiğini düşünüyorlar ve bundan rahatsızlar. Acaba iyi savunamadık mı kendimizi, daha iyi avukat bulsak mı arayışları da bu nedenle?”
“Ziyaretinizi YÖK Genel Kurulu'nda anlatacak mısınız?” sorusunu Yüzbaşıoğlu, şöyle yanıtladı:
“Hayır. Benim ziyaretimin YÖK üyeliğiyle hiçbir ilgisi yok. Onlar kaç yıldır üniversiteleri yöneten, tanıdığım arkadaşlar. Moral, destek vermek ve insani bir vefa borcu, arkadaşlık dostluk borcudur. Benim YÖK üyeliğimle ilgisi yok. YÖK üyesi olmasaydım gidip hatırlarını sormak, ihtiyacınız var mı demek böyle bir sorumluluk hissederdim. Kişisel sorumluluğumu yerine getirdim. Bunun ne YÖK üyeliğiyle alakası var, ne hocalığımla alakası var. Hatta daha çok insani amaçlı. Bir vefa borcudur.”
Yüzbaşıoğlu, “YÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan tutuklu olan rektörlerle ilgili YÖK Genel Kurulu'nda değerlendirmede bulundu mu?” sorusuna, “Bununla ilgili bir şey söylemeyim” karşılığını verdi.