Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL’un en eski semtlerinden Vefa’ya dadanan hırsızlar semt sakinlerini isyan ettirdi. İlk olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin karşısında bulunan, Mimar Sinan’ın “Çıraklık eserim” dediği Şehzade Cami’nin bahçesindeki medresenin çatısındaki kurşun kaplamalar çalındı. Ardından 1480 yılında yapılan Molla Hüsrev Camisi’nin kapısının yanındaki tarihi çeşmenin üzerinde bulunan mermer levha, hırsızların hedefi oldu. 3 gün önce de restorasyonu devam eden Ekmekçizade Ahmet Paşa Medresesi’nin tunçtan yapılmış parmaklıkları çalındı. Semt esnafı Adnan Manav (60), defalarca polisi ve belediyeyi aradığını, ancak kimsenin ilgilenmediğini belirterek, şunları söyledi: “Burası tarihi bir semt. Her gece hırsızlık oluyor. Tarihi eserlere kendimiz göz kulak olmaya çalışıyoruz. Hırsızlarla karşılaşan mahalle sakinlerimiz var. Ancak bize bıçak ve silah çekiyorlar. Polisin burada önlem alması gerekiyor. Molla Hüsrev Camisi’nin dış cephe duvarlarına kamera koydurduk. Onları bile çaldılar. Bunlar milli servettir.” Hırsızlıkların ardından gerekli birimleri sürekli bilgilendirdiğini söyleyen Kemal Şeker (78) de, “Gelmiyorlar. Burası kaderine terk edilmiş bir semt. Tarihi eserlerimize sahip çıkılmıyor” diye konuştu.
İstanbul 1’inci
VAKIFLAR Genel Müdürlüğü, 2002 yılında çalınan eserlerin bulunması için Kaçakçılıkla Mücadele Bürosu’nu kurdu. Büro çalışanları Vakıflar Genel Müdürlüğü’nde kaydı bulunan tarihi eserleri fotoğraflayarak arşivledi. Kayıtlara göre hırsızlığın en çok yaşandığı İstanbul’da dini mekanlardan 434 tarihi eser çalındı. Çalınan eserler arasında çiniler 1’inci sırada yer alıyor. 2002 yılından 2011 yılının sonuna kadar da Türkiye’de 3 bin 117 tarihi eser çalındı.