Güncelleme Tarihi:
Birinci “anketin” toplu sonuçları şöyle:
İnternet | % | 20.2 |
Cep telefonu | % | 19.5 |
Bilgisayar | % | 14.0 |
Televizyon | % | 13.4 |
Otomobil | % | 10.7 |
Tatiliniz | % | 9.4 |
Alışveriş keyfi | % | 4.9 |
Aşk kaçamağınız | % | 4.4 |
Spor salonu | % | 2.0 |
Estetik, botoks | % | 0.8 |
Diyet mönünüz | % | 0.6 |
Demek ki, günümüz insanı için (ki siz, internet kullanıcılarının böyle bir cevap vermesi ‘normel’ !) iletişim hayatî önem taşıyor.
İlk iki sırayı, az farkla, internet ve cep telefonu alıyor. (Toplam % 40 civarında.)
İkinci grup, aslında yine iletişimle ilgili (çünkü bilgisayarın “bilgi depolamak ve işlemek” fonksiyonundan çok “iletişim” fonksiyonu öne çıkıyor bugün....), belki bunlara birer “mecra” demek yanlış olmaz: Bilgiyarar ve televizyon. (Toplam % 30’un biraz altında.)
Üçüncü grup da ilginç. “Tatil kültürü” olan Batı ülkelerinde otomobil “mobilite” ve özgürlük sembolüdür. Tatil kültürünün vazgeçilmez bir parçasıdır. Siz de üçüncü sıraya (daha doğrusu 5. ve 6.sıralara peşpeşe) otomobil ve tatili yerleştirmişsiniz. (Toplam % 20 kadar yaklaşık.)
Bundan sonra, küçük alışkanlıklar geliyor:
Alışveriş keyfiniz (% 5 kadar), aşk kaçamağınız (% 4,4) ve bakımınız (spor, estetik, diyet, toplam % 3,4)
Bana çok mantıklı, çok ilginç geldi bu “anket” !
*
Bir önceki ankette de “2003 yılında Türk televizyonlarında size GINA GETİREN neydi?” diye sormuştum. Cevaplarınız şöyleydi :
Dizinin bitmesine 2 saniye kalan giren reklamlar | % | 34.2 |
Evlendirme, gözetleme programları | % | 21.2 |
H.Avşar'lı, İbo'lu magazin haberleri | % | 15.8 |
Üçer kere tekrarlanan diziler | % | 9.9 |
Bitmez tükenmez reklamlar | % | 6.5 |
Az sonra... diyen anonslar | % | 5.8 |
Söylediği anlaşılmayan spikerler, sunucular | % | 2.7 |
Futbol maçları ve spor geyikleri | % | 1.8 |
Her sorusu 10 dakika süren yarışmalar | % | 1.4 |
Bol profesörlü tartışma programları | % | 0.6 |
Burada yoruma gerek yok sanırım.
Şu kadarını ilave edeyim ki, ben tek oyumu “Söylediği anlaşılmayan spikerler, sunucular” şıkkına kullandım. Diğerlerinin hepsine, modadır, paradır, bizim seyircimiz böyledir... benzeri gerekçelerle “geçer, düzelir” diye sabrediyorum, ama Türkçe bilmeyen, telaffuzu bozuk, konuşma özürlü televizyon sunucuları, hatta “yıldızları” inanın beni deli ediyor.