Güncelleme Tarihi:
İzmir Menemen’de 93 yıl önce katledilen Şehit Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki için vefatlarının yıldönümünde tören düzenlendi.
HÜKÜMET BİLGİLENDİRSİN
Programda Irak’ın kuzeyinde PKK’lı teröristlerin saldırısı sonucu şehit olan askerlere ilişkin açıklama yapan Özel, şunları söyledi: “Bugün 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı Cumhuriyet’in değerlerine ve Atatürk’e karşı bir yobazın işlediği bir cinayet sonucunda şehit Kubilay’ın huzurundayız. Çok ağır duygular içindeyiz. Dün akşam (cuma) 6 kahraman askerimizin şehit edildiği haberini aldık. Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar bu bayrak dalgalansın, bu topraklar üzerinde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenliği sürsün diye kendi hayatlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizi rahmetle anıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti güçlü bir devlettir. Teröre karşı da Cumhuriyet düşmanlarına karşı da bu vatanı ve bu bayrağı savunmaya devam edeceğiz.”
Özel dün ise “Dün aldığımız acı haberin ardından bugün bir kez daha kahrolduk. Şehit altı askerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve milletimize başsağlığı diliyorum” açıklamasını yaptı. Hükümetin Milli Savunma Bakanı aracılığıyla, siyasi parti gruplarını ve Meclis’i son yaşananlar konusunda bilgilendirmesi gerektiğini söyleyen Özel ayrıca milli yas ilan edilmesi gerektiğini de belirtti.
‘KUBİLAY’IN TEĞMENLERİ’
Atatürkçü Düşünce Derneği, CHP ve İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından gerçekleştirilen törende de konuşan Özel, burada da özetle şöyle dedi: “10 Kasım törenlerinde Atatürk’ün resmini yakasına asmayı reddeden sözde üç tane teğmene karşı, onlara karşı çıkan, müdahale eden dört teğmen Kubilay’ın teğmenleridir, Atatürk’ün teğmenleridir, benim teğmenlerimdir. Yakasına Atatürk resmi takmayanlara hadlerini bildirenleri, görevlerini hatırlatanları, Atatürk’ün ordusuna meydan okuyanlara had bildirenleri; o resmi asmayanlarla bir kefeye koymak, birlikte disipline vermek ve onlara ‘cuntacı teğmenler’ demek hadsizliktir. Bu hadsizliği kabul etmiyoruz. Herkes haddini bilecek. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin de birtakım cemaatleri, tarikatları sivil toplum örgütleri olarak nitelemiş ve onlarla yapılan protokolleri savunmuş ve bundan sonra da devam edeceklerini söylemiştir. Yusuf Tekin’e sesleniyoruz; çalışkan, namuslu, yoksul ailelerin çocuklarını alıp ideolojik bir zemin yaratmak için istismar etmenize izin vermeyeceğiz.”