Güncelleme Tarihi:
Kimimiz ekmek parası derdinde kimimiz sevdiklerini görme telaşında kimimiz de sürekli ertelediği hayallerini en yakın zamanda gerçekleştirmek için gün sayıyor. Ama hepimizin ortak bir özlemi var: "Doyasıya dışarıda olabilmek." İşte pandemide en çok özlenenler ve pandemiden sonra ilk yapılmak istenenler…
DOĞANIN, DENİZİN VE GÖKYÜZÜNÜN RENKLERİNİ YENİDEN KEŞFETMEK İSTİYORUM
Cihan Aygül (32) / Mali Müşavir: "Biraz tedirginlik, çokça korku ve yitirdiğimiz nice can... Maskelerin ardına hapsolmuş nice gün, hafta ve ay... Pandemiden sonra tablet, telefon ve bilgisayarların gölgesinden soyutlanıp, sevdiklerimle doğanın, denizin ve gökyüzünün renklerini yeniden keşfetmek istiyorum. Açık hava konserleri, tiyatro, doğa yürüyüşleri ve bolca deniz manzarası listemin ilk sıralarında uzun bir süre yer alacak. Tüm hayaller gerçeğe evrilene kadar beden ve ruh sağlığımız kadar umudumuzun da bağışıklığını korumalıyız."
UYANIR UYANMAZ GALATA KULESİ’NDE PİJAMALARIMLA YÜRÜYÜP DANS EDECEĞİM
Seda Öztürkoğlu (36) / İdari ve İnsan Kaynakları Asistanı: “Pandemi süresince maskesiz uzun yürüyüşlere çıkamadım. Uzun yürüyüşleri çok sevmeme rağmen maskeyle çıkmak zorunda olduğumdan aynı tadı alamadım. Benzer şekilde dans etmeyi ve şarkı söylemeyi de çok seviyor, ruhuma iyi geldiğini düşünüyorum. Pandemiden sonra ilk önce bu iki hobimi birleştirip uyanır uyanmaz sabahın ilk ışıklarıyla Galata Kulesi’ne yürüyüp, yalınayak pijamalarımla dans etmek istiyorum. Bunu hep isterdim ama bir türlü cesaret edememiştim. Pandemiyle birlikte çoğu insan gibi hayallerimi ertelememeyi öğrendim. Hayat biraz cesaret seviyor!”
Beyza Alkor (30) / Bankacı: "Benim 1 yaşında bir kızım var. O doğduktan kısa bir süre sonra ülkemizde ilk vaka açıklanmıştı. Dolayısıyla bu bir yıl bizim için oldukça izole bir şekilde geçti. Salgın sona erdikten sonra en çok yapmak istediğim şey gönül rahatlığıyla, acaba hasta olur muyuz endişesi taşımadan kızımla birlikte çocuk parklarına giderek bol bol oyun oynamak ve onun yaşıtlarıyla bir araya geldiğini ve iletişim kurduğunu görmek."
İLK YAPACAĞIM ŞEY SEVDİKLERİME DOYASIYA SARILMAK OLACAK
Koral Mazmanoğlu (33) / İşletmeci: "Pandemi bittikten sonra ilk yapacağım şey sevdiğim insanlara doyasıya sarılmak olacak. Bu benim ilk arzum. Ardından AVM'ye gidip alışveriş yapmak, vakit geçirmek isterim. Daha sonra da tatile gitmek isterim. Çünkü son bir yıldır tatil planlarımı ertelemek durumunda kaldım. Bu nedenle korkusuzca tatile gitmeyi istiyorum"
Makbule Erdoğan Bayrak (32) / İdari İşler ve İK Uzmanı: "Sanırım herkes gibi öncelikle aile büyüklerimi ve sevdiklerimi ziyaret etmek isterdim. Bu süreçte en çok aile, arkadaş özlemi çektim. En ufak bir bahane ile yaratılan, ansızın oluşturulan o uzun yemek sofralarını çok özledim. Ayrıca bu özlem, 'huzur' kavramımı sorgulamama sebep oldu. Huzur bahsedildiği gibi yalnızlıktan, dinginlikten mi oluşuyordu? Çünkü huzur denilince aklıma teklik ve azlık geliyor. Halbuki huzur; kalabalık olmaktan, paylaşmaktan, bol gülüşmelerden geçiyormuş. Evet, kesinlikle kalabalık bir aile ortamında olmak isterdim."
MASKESİZ NEFES ALMANIN KEYFİNİ DOYASIYA YAŞAYACAĞIM
Simay Yeryaran Kaplan (29) / İletişim Danışmanı: "Pandemi biter bitmez yapılacak çok şey var! İlk olarak ortalıkta ne kadar kolonya varsa yok edeceğim. Zorunlu olmadıkça ömrümün sonuna kadar bir daha kullanmayacağım. Nerede insan çoksa oraya gideceğim. Tiyatro salonları, konser alanları, restoranlar, vapurlar, metrobüsler... Bulunduğum her mekanın kokusunu doya doya içime çekecek, karşılaştığım her tanıdığıma doyasıya sarılacağım. Kapı kollarını korkmadan kullanacağım. Bol bol ruj süreceğim. Maskemi unutma korkusu olmadan evden çıkıp, maskesiz nefes almanın keyfini doyasıya yaşayacağım."
UMUYORUM YİNE MASKESİZ DOLAŞABİLECEĞİMİZ GÜNLER GELİR
Pınar Yıldırım (38) / Pilates Eğitmeni: “Karantinadan sonra yapacağım çok özlediğim iki şey var. Birincisi ve en önemlisi seyahat etmek. Ülkelerin getirdiği birçok kısıtlamadan sonra vizelerimiz pasaportlarımızda birer süs olarak yer alıyor, bir türlü kullanamadık. Dolayısıyla dört gözle seyahat etmeyi bekliyorum. İkincisi ise; maske kullanmayı bırakabilmek. Çünkü maskenin gerçek düşünce ve duygularımızı zaman zaman göstermemize engel olduğunu düşünüyorum. Ve bu da iletişim bozukluklarına sebep oluyor. Umuyorum yine maskesiz dolaşabileceğimiz günler gelir.”
PARAŞÜTLE ATLAMAK İSTİYORUM
Merve Yunusoğlu (33) / Kurumsal İletişim Yöneticisi: “Geçtiğimiz yıl herkes gibi benim için de zorlayıcı ama bir o kadar yaşamın, anın tadına varmam gerektiğini, her şeyin benim kontrolümde olamayacağını öğrendiğim bir yıldı. Hayatım boyunca hep kontrollü ve sakin bir insan oldum. Bunun tamamen bir hata olduğu sonucunu çıkarttım bu süreçte. Çılgınca şeyler yapmaya, gençliğin verdiği enerjiyle daha aktif bir yaşamı kucaklamam gerektiğini gördüm. Bu süreç bitince ilk yapacağım şey bol bol seyahat etmek, herkesten ve her şeyden bir süre uzaklaşmak. Karavanla canım nerede durmak istiyorsa durup konaklamak, paraşütle atlamak ve tüm Ortadoğu’yu karış karış gezmek gibi planlarım var. Dünya eşsiz bir deneyim ve deneyimin içinde kaldığım, hayatı uzaktan seyretmediğim bir yaşamım olacak. Yaşımız kaç olursa olsun bu süreç bize içimizdeki gücü açığa çıkarmamız gerektiğini ve anda kalarak daha başarılı ve öz güvenli bireyler olacağımızı öğretti. Bence herkes içindeki sese sarılmalı.”
Ahmet Güllü (49) / Fabrika Montaj Takım Lideri: “Pandemi nedeniyle işin stresini attığımız sosyal çevremiz de kısıtlanmak durumunda kaldı. İş dışında bir sohbet ortamı yakalamak çok zor. Kısıtlamalardan sonra ilk yapacağım şey arkadaşlarımla mangal partisi yapmak! Türk milleti olarak sofralarda çok şey paylaşıyoruz ve eminim ki temiz havada mangal sohbetlerini çoğumuz özledik.”
EVİMDEKİ SES SİSTEMİNİ DIŞARI ÇIKARIP ÇOCUKLARI EĞLENDİRECEĞİM
Tülay Polat Oral (34) / Anaokulu Öğretmeni: “Ben de pandemi sürecinde evimde öğrencilerimle online eğitimdeydim. Bu süreçte bir bebek sahibi oldum ve dolayısıyla sağlığımıza bir kat daha fazla dikkat etme baskısı içindeydim. Ayrıca mesleki açıdan ebeveynlere çocukların doğayla iç içe geçmesi gerektiğini, teknolojiden mümkün olduğunca uzak kalması gerektiğini söylerken, bir anda hepimiz kendimizi içeride ve teknolojinin içinde bulduk. Salgın bittiğinde en başta evimdeki ses sistemini dışarıya çıkarıp mahalledeki tüm çocukları eğlendirmeyi planlıyorum. Çünkü bu süreçte en çok fedakârlık gösteren bence çocuklar. Çok sıkıldılar, evde çok uzun süre kaldılar. Ve ben bu süreç bittiğinde hepsini teker teker eğlendirmek, hepsine sarılmak istiyorum. Sarılmayı milletçe çok özledik.”
Eda Yürenk Odabaş (33) / Mimar ve İç Mimar: "Ben gözümü kapatıp maskesiz bir dünya hayal ettiğimde şunları görüyorum: Dışarıda virüsü düşünmeden sadece "Bu yemeği yapan temiz miydi ya da elleri iyi yıkanmış mıydı? Amaan... Çok da lezzetli" diyerek yemek yemek istiyorum. Yürürken bir insanın bana değmesi düşüncesiyle uzağından geçmek değil, yanımdan geçerken kibarca dokunup gülümsemesini sadece gözlerinden anlamamayı istiyorum. Maskesiz yürüyüşe çıkmak ve ciğerlerim yanana kadar oksijeni içime çekmek, doyasıya nefes vermek istiyorum doğaya. Ama ilk yapacağım şey ailemle, arkadaşlarımla bir araya gelerek onlara sımsıkı sarılıp öpmek ve bir süre kucaklaşmayı devam ettirmek istiyorum."
TRENLE DÜNYAYI DOLAŞACAĞIM
Belgin Duman (60) / Mimar: “Pandemi süreci boyunca zorunlu kısıtlamalar nedeniyle ertelemek zorunda kaldığımız, hatta tamamen değiştirdiğimiz alışkanlıklarımız oldu. Hayallerimiz de bunlara dahil. Bu süreç bittiğinde yapmak istediğim ilk şey dokunamadığım aileme sevdiklerime doyasıya sarılmak olacak. Ancak kendi adıma hayat içerisinde sürekli ertelediğim bir hayalim var: Trenle Avrupa ve dünya seyahati! Bu salgın sürecinin bize en çok öğrettiği şey hayallerimizi ertelememek ve sevdiklerimizin kıymetini bilmek oldu sanırım. Öyleyse hayallerimize sımsıkı sarılalım, sevdiklerimize de…”
Esat Kutlu (35) / Girişimci: “Bu zorlu süreçten en çok etkilenen esnaflar olarak ben de ayakta kalmaya çalışanlardanım. Manevi etkilerinin yanında bir de maddi hasarın etkileri olduğu bir gerçek. Pandeminin geçmesini ve artık piyasaların bir an önce hareketlenmeye başlamasını diliyorum. Bu yüzden de kısıtlamalardan ve salgının geçmesinin ardından yapacağım ilk şey müşteri ziyaretlerim olacak. Çünkü insan ilişkilerinin hayatın her dalında önemli olduğunu düşünüyorum.”
PANDEMİDE PAZARCILIK SEYİRCİSİZ FUTBOL MAÇI GİBİ
Rahmi Öztürk (55) / Pazarcı: “35-40 yıldır pazarcılık yapıyorum. Pandemi süreci ülkede ve dünyada her sektör gibi bizi de etkiledi. Şu anda en hareketli çalıştığımız hafta sonu pazarlarımız kapalı. Hafta arasında kurulabilen pazarlar da tatsız tuzsuz, tıpkı seyircisiz futbol maçı gibi… Dileğimiz pandemi sürecinin bir an önce bitmesi ve cıvıl cıvıl pazarlarımıza geri dönebilmek. İlk iş, açamadığımız pazar yerlerimizi bir an önce yeniden açmak olacak. Eski terazileri boyamak, çiçekle böcekle uğraşmak her ne kadar güzel olsa da artık sıkıcı olmaya başladı.”
Fatma Gelgeç (42) / Üretim Sorumlusu: “Pandemi eğer bitebilirse, ilk önce arkadaşlarımı görmek istiyorum. Göremediğim bir sürü insan var, onlarla buluşmak istiyorum. Ayrıca tiyatroya gitmeyi çok özledim. Hatta seyahati de yapılacaklar listesine ekleyebilirim. Hepsini birden bir güne sığdırma gibi bir planım var. Rahat, özgürce planlar yapabilmeyi bile özledik, umarım hepsini kısa sürede yapabiliriz.”