Vatan sol olsun

CHP’nin devleti geçmişte kaldı, AKP yeni bir devlet kurdu. AKP’nin kurduğu yeni Türkiye, eşitlikçi ve özgürlükçü değil. Eşitlikçi ve özgürlükçü yeni bir Türkiye kuracağız. CHP, bu konularda iki arada bir derede kalmış bir parti.

CHP politik eksenini daha solda tanımlar, eşitlikçi özgürlükçü değerleri öne çıkarırsa yerel seçimlerde CHP ve Kürt hareketini de içine alabilen bir gücü AKP’nin karşısına dikebiliriz. Örneğin ortak aday çıkarıp AKP’nin elinden İstanbul ve Ankara’yı almak solun önünü açar.
Samandağ’da belediye başkanımız var. Bütün olanaksızlıklara rağmen iyi bir belediyecilik yürütüyor. Hopa’da öldürülen Metin Lokumcu ÖDP’nin Hopa’daki seçim çalışmalarına katılan bir arkadaşımızdı. ?imdi Hopa’ya çevik kuvvet kurdular. Zaten Türkiye bir açıkhava cezaevine dönüştü. Bu kadar gözaltı, bu kadar uzun süreli tutukluluk, ha bire operasyon... Buna karşı durmamız lazım. Bir gizli tanık çıkar hiç alakanız olmasa bile atarlar cezaevine. Çok insan öyle yatıyor. O kadar kolay ki!
Şimdi bir de kentsel dönüşüm adı altında büyük bir yıkıma giriştiler. Örneğin Sulukule’de insanlar mağdur edilmekle kalmadı, Sulukule kültürü de yok edildi. Marka şehirler diyorlar ama AKP’nin 2023 cumhuriyet hedefinin altında yatan beton cumhuriyeti. AKP iktidarını inşaatlarla ayakta tutuyor. Kentsel dönüşümlerde insanlara ufak kırıntılar verseler de büyük rantlar dönüyor oralarda.

ÜNİVERSİTE
Her bahar cezaevine girerdik

1985’te İstanbul Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu kazandım. 1991’de mezun oldum. Aradaki kesintilerin nedeni gözaltılar. ‘Biz her bahar aşık oluruz’, hikâyesi. Biz de her bahar cezaevine girer, sonbaharda çıkardık. 1989’daki kanlı 1 Mayıs’ta da tutuklandık. Siyasi mahkûmların özgürlük için cezaevlerinde tünel kazdığı dönemdi. Bizi siyasi mahkûmların yanına koymalarını istedik. “Oraya gönderemeyiz, her tarafı kazılmış” dediler. Tünel yüzünden de bu kez baskı artmış. Baskılara karşı açlık grevine katıldım. 1 Aralık 1989’daki okul işgalinde davanın bir numaralı sanığıydık. Hürriyet beni birinci sayfaya koymuştu, ‘İşte öğrencilerin elebaşısı’ diye.

MESLEK
Profesyonel devrimcilik düştü bana

Futbolu severdim, futbol oynardım. Pazarspor’da oynadım. Üniversiteyi kazanınca Okmeydanıspor’a geldim. Zeytinburnuspor’dan transfer teklifi gelmişti, tutuklanınca kaldı tabii. Okuldan sonra bir dönem pazarlamacılık yaptım. Beykoz’a yerleştim. Oranın yerel sorunlarına sahip çıktık. 1996’da ÖDP kurulunca ilçe yöneticisi oldum. Son dönemde Birgün gazetesine danışmanlık yaptım. Hayatta işbölümü gereği devrimci bir siyasi çalışma düştü bana. Doğrusunu söylersek eski tabirle ‘profesyonel devrimci’ oldum. Onun dışında bir mesleğim olmadı.

ÖZGÜRLÜKÇÜ LAİKLİK
Müslüman sosyalistler olumlu

Biz Adalet Partili olmadık ama babam ÖDP’li oldu. Namaz kılmamamızı büyük eksiklik görüyor. Bunu giderirsek sıçrama yapacağımıza inanıyor. Doğrudur, dindarlığın sağ ile özdeşleşmesini kırmamız lazım. Biz sosyalistler, dil, din farkı bilmeyiz. Sadece devletin dinsel esaslarla yönetilmesine karşıyız. Türkiye’de devletçi laiklik anlayış şekillendi. Diyanet İşleri’nin olduğu yerde laiklikten söz edilemez. Buna karşı özgürlükçü laiklik mücadelesi veriyoruz. Antikapitalist Müslüman grubunun çıkması o kesimde sorgulama başladığını gösteriyor. Tabii tek başına antikapitalist olmak yetmez. Bir de laik devletten yana olacaklar mı?

KÜRT SORUNU
Çözüm paketimiz hazır

Anadilde eğitim başta, bütün kimlik ve kültür haklarının Kürtlere verilmesi gerektiğini savunuyoruz. Kongremizde ÖDP hükümet olsa ne yapacağını ifade eden bir çözüm paketi benimsedik. PKK’ye, “Silahı bırak, biz de operasyonları durduralım” diyeceğiz. Özellikle Türkiye’nin batı yakasında halkı çözüme hazırlamak için psikolojik çalışmalar yapacağız. Çatışma dönemindeki insanlık suçlarıyla ilgili bir duyarlılık geliştireceğiz. Sonra da genel af çıkaracağız.

İNANANLARIN YERİ
Ula Alper nereye kaldun

Sosyalizm halkımıza maddiyatçılık olarak anlatıldı ama devrimciler çok güçlü maneviyata sahiptir. Bir röportajda, “Öldüğünüzde cennete giderseniz Tanrı’nın size kapıda ne söylemesini istersiniz” sorusuna, “Ula Alper ne haber? Nereye kaldun?” cevabı vermiştim.  ?imdi maneviyatçı olduğunu iddia eden bir parti AK Parti. Dünya nimetlerine hayır demedikleri gibi gözlerini para hırsı bürümüş. Doğayı katlediyorlar, insanları ilkel koşullarda çalıştırıyorlar. Gerçek inananların yeri soldur. İslam, bir ekonomi sistemi sunmaz ki. Bunu ifadelendiren sosyalizm. Hani, “Vatan sağ olsun” derler ya, biz de “Vatan sol olsun” diyoruz.

BABAM
İmam hatipteyken devrimci oldum

Eski genel başkanım Hayri Kozanoğlu beni takdim ederken, “Tayyip Erdoğan Rizeli ise Alper de Rizeli. O Kasımpaşalı ise Alper Okmeydanılı. Alper de imam hatipli, uzun boylu, o da futbolcu” demişti. O manada benzerlik var ama aslında çok farklıyız. Doğrudur, ilkokuldan sonra imam hatipin ortaokul kısmına başladım. Beş kardeştik, babamın muradı birimizin iyi bir din hocası olmamızdı. Babamın talebini kırmadım ama zamanla imam hatipteki tabloyla fikirlerim arasında çelişkiler çıkmaya, derslerde tartışmalara başladım. Politikleşince imam hatipte kalamayacağımı anlayıp, birkaç arkadaşla düz liseye geçtik. Namaz kılmayı da o zaman bıraktım.

YUNANİSTAN
Syriza bİze başarma duygusu verdi

İklimin solun lehine değiştiği bir döneme giriyoruz. Kapitalist merkezlerde başlayan ekonomik kriz, serbest piyasacı neoliberal politikaların sorgulanmasına yol açtı. Dünyanın her yerinde arayışlar, direnişler artıyor. Krize karşı direnişin içinde yer alan Syriza gibi neo liberal politikaları sorgulayan, emeğin Avrupası’nı savunan bir parti, Yunanistan’da ikinci parti oldu. Muhtemelen bu seçimde birinci parti olacaklar. Onlarla Ege’nin iki yakasında Türkiye ve Yunanistan devletlerinin silahsızlanması kampanyaları düzenledik. Başkanları Alexis geçen yıl 15. yıl etkinliğimize de katılmıştı. Syriza’nın başarısı, “Neden biz de başaramayalım” duygusunu verdi bize.

SLOGAN
Başkansın artık atma diyorlar

Öğrencilik dönemimde ve partide slogancıydım. Ajitatör mü derler? Bütün mitingleri ben yönetirdim, o özelliğim gelişti. Bazen yine hevesleniyorum. “Attırma, sen artık başkansın, ağır ol” diyorlar. Zaten genel başkan seçildiğimde arkadaşlara söyledim; sizin Karadeniz şiveli bir sözcünüz olacağım. Karadenizli erkek sesinin yanına daha güzel Türkçeli bir kadın sesi eklersek daha iyi olur dedik. Bu kongrede eş genel başkanlık sistemine geçtik. Bir kadın eş genel başkan seçtik: Bilge Seçkin Çetinkaya.

ÖDP
Biçtiğimiz misyonda farklılaştık

Ufuk Uras ve bazı arkadaşlar, ÖDP’nin artık sola dönerek daha fazla yol alamayacağını, sosyal demokrasiye dönmesi gerektiğini savundular. Memleketin bir sosyal demokrat partiye ihtiyacı var, doğru. Ama bu sosyalistlerin işi değil. Yani ÖDP’ye biçtiğimiz misyonda farklılaştık. Ne kadar farklılaştığımız da ortada. Onların kurduğu EDP, referandumda evet dedi, biz Türkiye’nin demokratikleşmeyeceğini savunarak hayır dedik.