Güncelleme Tarihi:
Ordu’nun Altınordu ilçesinde bir süredir kalp ritmi bozukluğu sebebiyle tedavi gören İç Mimar Tuğçe Aktürk (22), bir hafta önce rahatsızlanınca Ordu Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Buradan Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen genç kız, yoğun bakıma alındı. Bir hafta boyunca yoğun bakımda tedavi gören genç kız, ailesine vefat etmesi halinde organlarının bağışlanmasını vasiyet etti. 25 Mayıs Çarşamba günü saat 16.00 sıralarında beyin ölümü gerçekleşince ailesi kızlarının vasiyetini yerine getirerek organlarını bağışladı.
06.00'DA KALBİ DURDU
Bunun üzerine Ordu Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Organ ve Doku Nakli Koordinatörlüğü, genç kızın 2 böbrek, 2 kornea ve bir karaciğerinin nakil yapılabileceğini Samsun Organ ve Doku Nakli Merkezi’ne bildirdi. Samsun Organ ve Doku Nakli Merkezi ile Ankara arasında yapılan görüşmelerde hastanın kan değerleri incelendi. İncelemede hastanın kreatini ve hemodinami değerlerinin bağış için uygun olmadığı belirlendi. Genç kızın kalbi saat 06.00 sıralarında durdu.
Genç kızın babasının doğum gününde hayatını kaybetmesi ise ilginç bir tesadüf oldu. Baba Murat Aktürk, hem kızını kaybetmesi hem de vasiyetini yerine getirememesi sebebiyle iki üzüntüyü birden yaşadı. Genç kızın organ nakli gerçekleşmeyince ailesi cenazeyi aldı. Genç kız, Ordu Orta Camii’nde öğle namazının ardından kılınan cenaze namazı sonrası toprağa verildi.
Genç kızın amcası Zeki Aktürk, “Vasiyeti gereği organları bağışlandı. Ekip bekledik. Kalbi durunca zaten organ nakli gerçekleşmedi. Biz de hastamızı aldık. Kendisi üniversiteden yeni mezun olmuştu” dedi.
“ORGANLAR KULLANILAMAZ HALE GELMİŞTİ”
Organ ve Doku Nakli Samsun Bölge Koordinasyon Merkezi (BKM) Sorumlusu Dr. Mehmet Kazak yaptığı açıklamada, “Hastanın beyin ölümü gerçekleşir gerçekleşmez bize haber verildi. Biz de konuyu Ulusal Organ ve Doku Nakli Merkezi’ne bildirdik. Hastanın Ordu’dan tıbbi inceleme raporları da geldi. Onları inceledik. Ancak beyin ölümü gerçekleşen hastanın kreatini sürekli yükseliyordu. Buna paralel olarak hemodinamisi de sürekli düşüyordu. Bu durumu Ankara Böbrek Nakli İzleme Merkezi Başkanlığı’na bildirdik. İncelemelerde böbreklerin alınmasına onay verilmedi. Bu böbreklerin alınması ve başka hastaya takılması halinde o hastaya zarar verecekti. Bu durumda diğer organları da kullanılamaz hale gelmişti” diye konuştu.