Varlık içinde yokluk...

BAYRAMDA aktüalitenin baskısı yani haber genelde az olur. Ondan yararlanıp yıllardır ‘Hem hemşerimizsin, hem de sorunlarımızı dile getirmiyorsun’ diyen Ordululara borcumun hiç değilse bir kısmını ödeyeyim dedim. Ama dünkü yazımda yanlışlıkla, Ordu’nun yıllık bal üretiminin 90 bin ton olduğunu yazmışım.Oysa Ordu yılda 10 bin ton (bazılarına göre 30 bin ton) bal üretiyormuş.Ama ister 10 ister 30 bin ton olsun tartışılmayan bir gerçek var:Ordu sadece fındık üretiminde değil, bal üretiminde de Türkiye’nin birincisi...İyi de... Fındığı bol, balı bol; hayvancılığa çok uygun; sahilde kurulmuş; florası (bitki çeşitliliği) ve faunası (hayvan çeşitliliği) yönünden çok zengin; tabiat güzelliği yönünden gıpta edilecek kadar şanslı; Argonotların sığındığı Yason Burnu gibi tarihi kalıntılarıyla ve harikulade yaylalarıyla turizme çok uygun olan bu ilin kişi başına düşen geliri neden ulusal ortalamanın (3600 ABD Doları) yarısından bile az?İşte bu da biz Orduluların başarısı(!)Gerçekten bu kadar olanağın içinde bu kadar yoksul kalabilmek kolay değildir...Nitekim somut olayların üstüne gidince insan bazı gerçekleri daha iyi görüyor:Hadi geride kaldı diye fazla üstünde durmayalım ama, 1992’de Türkiye’nin her iline gökten üniversite yağarken (o yıl 23 üniversite birden kuruldu) Ordu’nun o tarihteki milletvekillerinin bu fırsatı nasıl kaçırabildiklerini anlamak ve anlatmak mümkün değil... Sırf bu örnek bile anlayana bir şeyler söylüyor olmalı...Bir başka somut örneği Ordu’da önceki gün gördük:Ordu Valisi Kemal Yazıcıoğlu’nun Özel İdare’den verdiği büyük destekle Türkiye’nin ilk ve tek Arıcılık Araştırma Enstitüsü binası nihayet tamamlanmış. Bakanlık tarafından yöneticiler atanmış. Araştırmalar için gerekli elektronik cihazlarla malzemelerin çoğu getirilmiş. Toplantı salonunun koltukları bile konulmuş. Tamamına ihtimal 3-4 trilyon lira (belki daha fazla) masraf yapılmış.Ancak Enstitü yöneticileri bal üretenlerin hile yapıp yapmadıklarını -örneğin arıların balı şerbetten mi, çiçekten mi yaptıklarını- veya o balın hangi yörenin çiçeklerinden olduğunu tahlil edecek C-13 cihazını almak için 300 milyar lirayı Tarım Bakanlığı’ndan temin edememişler. Oysa hileli üretim yapanlardan herkes şikáyetçi... Ama ona engel olacak Araştırma Ensitüsü, cihaz yerine koltuk getiren yöneticiler yüzünden bekliyor. Belli ki Enstitü’nün başına ‘araştırmacı’ değil, tipik bir ‘memur’ koymuşlar. Vali de, yetkisi dışında kalan bu duruma müdahale edemediği için olayın beli kırılmış.Ordu’nun elbet ‘üniversite’yi, Karadeniz’i Akdeniz’e bağlayacak Dereyolu’nu, limanı devletten istemesi lazım. Ama en çok fındık Ordu’da yetişiyor, en çok bal orada üretiliyor, Ordu yine de yoksulluktan kurtulamıyorsa Orduluların ‘Biz nerede yanlış yapıyoruz?’ demelerinde yarar var.