Güncelleme Tarihi:
Henüz 5 yaşındayken düğme biriktirmeye başlayan, daha sonra para ve antika eşyalara merak salan Gezer, 30 yıldan bu yana topladığı paralarla oluşturduğu koleksiyonunu evindeki bir odada sergiliyor.
Bir kurumda asgari ücretle çalıştığını ve çocukluğundan bu yana eski eşyalara merakının olduğunu anlatan 45 yaşındaki Gezer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, özellikle nadir bulunan paralara ilgi duyduğunu söyledi.
Gezer, en son Sultan Vahdettin dönemine ait bir paranın eline geçtiğini belirterek, şöyle konuştu: "Normalde en son padişah olmasına rağmen, Vahdettin'in paraları toplatılmış. Toplanan paralar eritildiği için, piyasada bu paralardan pek kalmamış. Bu nedenle elimde bulunan Vahdettin dönemine ait 5 mecidiye, nadir bulunan bir paradır. Bu şekilde paraları toplamaya devam ederken bir gün, 'batan geminin malları' deyimiyle bilinen İsmet İnönü dönemine ait 50 kuruş buldum. Bunun hikayesi de çok ilginç. İnönü, o dönem paraları İngiltere'de bastırıyor. Paraları alan gemi, 1941 yılında Yunanistan'a yaklaşırken batıyor ve içindeki paralar su yüzeyine çıkıyor. Yunanistan halkı da bu paraları toplayıp, 'batan geminin malları' diyerek piyasaya sürüyor. İsmet İnönü de o dönemde başka para bastırıyor. O döneme ait bu para bir arkadaşımın vasıtasıyla elime geçti."
"KOLEKSİYONUMU KORUYAMAMAKTAN KORKUYORUM"
Paraların yanı sıra gümüş takı, eski kartpostal, antika malzemeler ve kitap da topladığını dile getiren Gezer, "Yıllarımı vererek bir araya getirdiğim eşya ve paralardan oluşan koleksiyonumu koruyamamaktan korkuyorum. Çünkü bir çelik kasa dahi alamıyorum. Sürekli yerlerini değiştirdiğim için de bir çoğu kayboldu, bazıları da zarar gördü." diye konuştu.
500 YILIK "VAN PARASI"NI MÜZEYE BAĞIŞLAYACAK
Sosyal medya üzerinden Amerika'da yaşayan Ermeni asıllı bir koleksiyoncu ile tanışan Gezer, kısa sürede dost edindiği koleksiyonerden eski paralar hakkında önemli bilgiler aldığını aktardı.
Gezer, arkadaşının elinde 500 yıl önce Van'da kullanılan bir paranın bulunduğunu ve bunu kendisine armağan etmek istediğini anlatarak, şöyle devam etti: "Ermeni arkadaşımın bu haberi beni çok heyecanlandırdı. Bunun üzerine ona adresimi verdim. O da elindeki parayı gönderdi. 500 yıllık parayı müzeye hediye edeceğim. Daha sonra yaptığım bir araştırmada neticesinde aynı paradan müzemizde de bir tane bulunduğunu ve Safeviler dönemine ait olduğunu öğrendim. Daha önce de Urartu dönemine ait bazı süs eşyalarını, 2. Süleyman dönemine ait dirhemleri müzemize teslim etmiştim. Bu parayı da müzeye teslim etmek benim için gururdur. Şimdi de Osmanlı dönemine ait orijinal bir barutluk buldum."
Paraları ve bulduğu eşyaları araştırdıkça tarihe olan ilgisinin de arttığını vurgulayan Gezer, "Paraların tarihini öğrendiğimizde o paranın hangi padişah dönemine ait olduğunu anlamış oluyoruz. Bu sayede padişahlarımızı, tarihimizi, kayme, mangır ve mecidiyenin ne olduğunu öğrendim. Bu koleksiyon bana çok güzel şeyler öğretti." dedi.
Gezer, topladıkları eşya ve paraları sergiye dönüştürmek istediğini belirterek, "İnsanlara bu paraları toplamalarını tavsiye ederim. Kahvehane
köşelerinde oturmaktansa bu tarihe sahip çıkmak çok önemli. Ben tarihi kitaplardan ziyade bu paralardan öğrendim. Benim nazarımda bunlara değer biçilemez. Sigaraya vereceğim parayı bunlara veriyorum. Onlara iyi bakmaya çalışıyorum. Hatta çocuklarım bile kıskanıyor." ifadelerini kullandı.