Vani Mehmed Efendi’nin torunu: Bari ikizini koruyun
Güncelleme Tarihi:
Vaniköy Camisi’ni 1665’te inşa ettiren Vani Mehmed Efendi, 1674’te de Bursa Kestel’de benzer bir cami inşa ettirmiş. İki caminin de mimarı yapıları ve yapı malzemeleri birbirinin aynısı. Hürriyet’e konuşan Vani Mehmed Efendi’nin torunu Mehmet Vanioğlu, “İnşallah o daha iyi korunur” dedi.
İstanbul Boğazı’ndaki 355 yıllık Vaniköy Camisi’nin kül olmasının ardından gözler benzer nitelikteki camilere çevrildi. Vani Mehmed Efendi’nin torunlarından Mehmet Vanioğlu, büyük dedesinin Bursa’nın Kestel köyünde (şimdi ilçe) 1674 yılında yaptırdığı ve kendi adını taşıyan camiye dikkat çekti. Bu cami Vaniköy’deki caminin ‘ikizi’ niteliğinde. Vaniköy’dekinden biraz daha büyük olan Kestel’deki camide de ahşap, yapı malzemesi yoğun kullanılmış. Tavan da aynı şekilde düz ahşap bir tavan. Herhangi bir yangın halinde bu caminin de Vaniköy’deki ikizi gibi kül olması işten bile değil. Vani Mehmed Efendi’nin mezarı da bu caminin içinde. Torun Mehmet Vanioğlu İzmir’de yaşıyor. Ama İstanbul’a da sık sık geliyor. Her gelişinde de Vaniköy’deki camiyi mutlaka ziyaret ettiğini söylüyor. En son geçen yaz ziyaret etmiş. “Biraz bakımsızdı” diye sitem ediyor. Dedesi tarafından Bursa Kestel’de yaptırılan camiye dikkat çeken Vanioğlu Hürriyet’e şunları söyledi: “Ben Kestel’deki camiye de gittim. Vaniköy’ün benzeri. Biraz daha büyük. Bari ona bir şey olmasın. İnşallah o daha iyi korunur ve herhangi bir kazaya uğramaz.
AVİZE ŞÜPHESİ
Evvelden kristale benzer bir avize vardı. Caminin boyutlarıyla da orantılı bir avizeydi bu. Sonradan yaptığımız bir ziyarette bir baktım avize değişmiş. Büyükçe ve garip, metalik bir avize gördük. Açıkçası şaşırdık. Yakışmamıştı hiç. İmama sorduk. Değiştirildiğini söyledi. ‘Eskisi nerede?’ diye sordum, depoya kaldırdıklarını söyledi. Oradaki elektrik aksamı o avizeyi kaldırabilir mi diye de endişe etmiştik. O an öyle geçti aklımızdan. Çünkü metal malzeme herhangi bir elektrik kaçağı sırasında elektriği kolayca iletir.”
KIYMETLİ HATLAR
Bu arada camideki tarihi eserlerin listesi de ortaya çıktı. Camiye ilişkin kayıtlara göre camide Hattat Hasan, Hattat Mehmet ve Hattat Sami tarafından yazılmış levhalar, 19. yüzyıldan kalma bafon gaz lambaları, iki ayaklı bir saat, şamdan ve Darphane-i Amire kâtibi Ali Efendi ve şair Fazıl Rızai’nin hazırladığı kitabeler vardı. II. Mustafa’nın kendisinin yazdığı, uğur getirmesi maksadıyla camiye astığı levha ise yıllar önce kaybolmuş.