Van ve Hakkari'de andımız kaldırılsın eylemi
Güncelleme Tarihi:
Behçet DALMAZ -Gülay ÖZEK- Murat ÇAĞLAR/ VAN-HAKKARİ,(DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2011 16:22
OKULLARIN bugün açılmasıyla birlikte Van ve Hakkari’de Mazlum-Der ile Kurdi-Der tarafından ’Andımız’ın kaldırılması ve ana dilde eğitim ile ilgili basın açıklaması yapıldı. Mazlum-Der Van Şubesi Başkanı Fuat Değer, etnik kimlikleri farklı olan insanlara okutulan ’And’ın ayrımcı ve dışlayıcı olduğuna belirtirken, Kurdi-Der Hakkari Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Eyüp Bor, hükümet ve devletin Kürt dili üzerindeki yaptığı baskıların kabul edilemez olduğunu söyledi.
Van Sanat Sokağı’nda toplanan Mazlum-Der Van Şubesi üyeleri ilkokullarda okutulan ’Andımız’ın kaldırılması için basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına yaklaşık 50 kişi katıldı. Toplanan grup ellerinde, Türkçe, Kürtçe ve Arapça ’Andımız Kaldırılsın’ yazılı pankartları taşıdı. Yeni Yasama Yılında "Andımız"ı Meclis Başkanı Okusun, Milletvekilleri Yüksek Sesle Tekrarlasın! Yanlış Okuyanlar Danıştay Önünde Tek Ayak Üstünde Beklesin’ sloganıyla yapılan basın açıklamasını Mazlum-Der Van Şubesi Başkanı Fuat Değer okudu. Etnik kimlikleri farklı olan insanlara okutulan bu "And"ın ayrımcı ve dışlayıcı olduğuna iddia eden Değer şöyle konuştu:
"Türkiye’nin taraf olduğu başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere, birçok sözleşmeye, doğal ve ilahi hukuka aykırı, Cumhuriyetin alışkanlığı olan toplum mühendisliğinin tek tipleştirici, farklılıkları yok sayan hatta zor kullanarak değiştiren, Türkleştirme politikasının esas alındığı, ilkel milliyetçi dayatmanın militarist toplum kurma özleminin ürünü bir anttır. Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü bir yapısı olduğu gerçeğinin artık bilinmelidir. Yasal, hukuki ve fiili tüm değişikliklerin bir an önce gerçekleştirilmesini ve bu doğrultuda "Andımız" olarak adlandırılan bu metnin artık ilköğretim okullarında okutulmamasını talep etmekteyiz."
Van’da ikinci açıkmada Kurdi-Der tarafından yapıldı. Anadilde eğitim için yürüyüş düzenlendi. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar düzenlenen yürüyüşe BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Kurdi- Der Van Şubesi Başkanı Levent Ürün ve yaklaşık 200 kişi katıldı. Yürüyüş kortejinin önünde taşınan büyük pankartta Kürtçe ’Biz anadilde okumak istiyoruz’ pankartı dikkat çekti. Yürüyüşe katılanlar Kürtçe, ’Anadilsiz olmaz’ sloganları atarak Milli Eğitim Müdürlüğü önüne kadar geldi. Yürüyüş sırasında alınan yoğun güvenlik önlemleri ise dikkat çekti. Açıklamayı Kürtçe ve Türkçe okuyan Van Kurdi-Der Başkanı Levent Ürün, "Her taraftan ırkçılık kokan bu andın en azından bazı yerlerinin değiştirilmesi gerekir. Her sabah 7 yaşındaki çocuğa Türküm doğruyum yemin ediyorum dedirtmek ırkçılıktır" dedi.
Hakkari’de de Kurdi-Der tarafından yapılan basın açıklamasına ise BDP Hakkari Belediye Başkan Vekili Abdullah Kılıç, BDP’li Hakkari İl Başkanı Orhan Koparan, BDP Hakkari Merkez ilçe Başkanı Ali Aydın, Kurdi-Der Hakkari Şube Başkanı Vasfi Ak ve Kurdi-der üyeleri ile bazı öğrenciler bulunduğu 100 kişi katıldı. Hakkari Kız Meslek Lisesi önüne ellerindeki Kürtçe pankartlarla yürüyen grup, burada basın açıklaması yaptı.
Kürtçe olarak yapılan basın açıklamasının metnini okuyan Kurdi-Der Hakkari Yönetim Kurulu üyesi Eyüp Bor, okullarda her gün okunan Türküm, Doğruyum, çalışkanım’ söylemlerinin artık kaldırılması gerektiğini belirterek, "Her sabah okul önlerinde okutulan Türküm, Doğruyum, çalışkanım sözleriyle artık kimse benliğini başka bir ulasa armağan etmesin. Diğer yandan Kürt Halk önderi sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulmalı ve yapılan askeri operasyonlar da sona ermeli. AKP hükümeti ve devletin Kürt Dili üzerindeki yaptığı baskılar kabul edilemez. Kürt halktını kandırmak için TRT Şeş ve Artuklu Üniversitesi bünyesinde açılan Kürdoloji Bölümü ise hiç bir anayasal temeli bulunmuyor. Artık inkar politikasından vazgeçilmelidir. Son olarak yapılan ev baskınları da kabul edilemez bir durum. Bunun devam etmesi halinde Kürt halkı onurlu bir direnişle kendi doğal haklarına kavuşacaktır" dedi. Yapılan basın açıklamaları olaysız bir şekilde son buldu.
"Türkiye’nin taraf olduğu başta Çocuk Hakları Sözleşmesi olmak üzere, birçok sözleşmeye, doğal ve ilahi hukuka aykırı, Cumhuriyetin alışkanlığı olan toplum mühendisliğinin tek tipleştirici, farklılıkları yok sayan hatta zor kullanarak değiştiren, Türkleştirme politikasının esas alındığı, ilkel milliyetçi dayatmanın militarist toplum kurma özleminin ürünü bir anttır. Türkiye’nin çok kimlikli, çok kültürlü bir yapısı olduğu gerçeğinin artık bilinmelidir. Yasal, hukuki ve fiili tüm değişikliklerin bir an önce gerçekleştirilmesini ve bu doğrultuda "Andımız" olarak adlandırılan bu metnin artık ilköğretim okullarında okutulmamasını talep etmekteyiz."
Van’da ikinci açıkmada Kurdi-Der tarafından yapıldı. Anadilde eğitim için yürüyüş düzenlendi. Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar düzenlenen yürüyüşe BDP Van Milletvekili Nazmi Gür, Van Belediye Başkanı Bekir Kaya, Kurdi- Der Van Şubesi Başkanı Levent Ürün ve yaklaşık 200 kişi katıldı. Yürüyüş kortejinin önünde taşınan büyük pankartta Kürtçe ’Biz anadilde okumak istiyoruz’ pankartı dikkat çekti. Yürüyüşe katılanlar Kürtçe, ’Anadilsiz olmaz’ sloganları atarak Milli Eğitim Müdürlüğü önüne kadar geldi. Yürüyüş sırasında alınan yoğun güvenlik önlemleri ise dikkat çekti. Açıklamayı Kürtçe ve Türkçe okuyan Van Kurdi-Der Başkanı Levent Ürün, "Her taraftan ırkçılık kokan bu andın en azından bazı yerlerinin değiştirilmesi gerekir. Her sabah 7 yaşındaki çocuğa Türküm doğruyum yemin ediyorum dedirtmek ırkçılıktır" dedi.
Hakkari’de de Kurdi-Der tarafından yapılan basın açıklamasına ise BDP Hakkari Belediye Başkan Vekili Abdullah Kılıç, BDP’li Hakkari İl Başkanı Orhan Koparan, BDP Hakkari Merkez ilçe Başkanı Ali Aydın, Kurdi-Der Hakkari Şube Başkanı Vasfi Ak ve Kurdi-der üyeleri ile bazı öğrenciler bulunduğu 100 kişi katıldı. Hakkari Kız Meslek Lisesi önüne ellerindeki Kürtçe pankartlarla yürüyen grup, burada basın açıklaması yaptı.
Kürtçe olarak yapılan basın açıklamasının metnini okuyan Kurdi-Der Hakkari Yönetim Kurulu üyesi Eyüp Bor, okullarda her gün okunan Türküm, Doğruyum, çalışkanım’ söylemlerinin artık kaldırılması gerektiğini belirterek, "Her sabah okul önlerinde okutulan Türküm, Doğruyum, çalışkanım sözleriyle artık kimse benliğini başka bir ulasa armağan etmesin. Diğer yandan Kürt Halk önderi sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin son bulmalı ve yapılan askeri operasyonlar da sona ermeli. AKP hükümeti ve devletin Kürt Dili üzerindeki yaptığı baskılar kabul edilemez. Kürt halktını kandırmak için TRT Şeş ve Artuklu Üniversitesi bünyesinde açılan Kürdoloji Bölümü ise hiç bir anayasal temeli bulunmuyor. Artık inkar politikasından vazgeçilmelidir. Son olarak yapılan ev baskınları da kabul edilemez bir durum. Bunun devam etmesi halinde Kürt halkı onurlu bir direnişle kendi doğal haklarına kavuşacaktır" dedi. Yapılan basın açıklamaları olaysız bir şekilde son buldu.