Güncelleme Tarihi:
Gevaş ilçesinin Altınsaç Mahallesi'nde, 27 Haziran günü saat 22.00 sıralarında, kuzenler Sedat ve Medeni Akbaş'ın teknesi, Van Gölü’nde içindeki kaçak göçmenlerle birlikte battı. Tekneden yüzerek kurtulan Medeni Akbaş'ın verdiği bilgiler doğrultusunda Sahil Güvenlik, Sualtı Arama Kurtarma (SAK), Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ve Jandarma iç güvenlik timleri yoğun bir çalışma başlattı. Yapılan yoğun çalışmalar sonucu 11 gün sonra batan teknenin yeri Çarpanak Adası'na 1 kilometre uzaklıktaki, gölün 107 metre derinliğinde tespit edildi. Bölgede yapılan çalışmalarla şu ana kadar 60 kaçak göçmenin cansız bedenine ulaşıldı. Bölgede arama çalışmaları sürüyor.
Cesetleri bulunan kaçakların kimliğini belirlemek için yapılan çalışmalar devam ederken, Afganistan, İran ve Pakistan’da yaşayan 9 aile, olayın yaşandığı günden beri haber alamadıkları yakınları için Van Barosu’na müracaat ederek yardım istedi. Van Barosu Göç ve İltica Komisyonundan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Mahmut Kaçan, yakınlarına ulaşmak isteyen ailelerin sosyal medya üzerinden kendileri ile irtibat kurduklarını söyledi. Avukat Kaçan, ailelerin kaybolan yakınlarının kimlik fotoğraflarını kendilerine gönderdiğini belirterek, "13 Temmuz tarihi itibariyle çocuklarından haber alamayan aileler sosyal medya üzerinden bizimle iletişime geçti. 7 kişi Pakistan’dan 1’i İran’da yaşayan 1 Afgan aile, yine İran’dan İngiltere'deki bir akademisyen aracılığı ile ulaşan başka bir aile bize ulaşarak yardım istedi" dedi.
Tekne kazasında hayatını kaybeden göçmenlerin arasında çocukları ve kadınların olduğu bilgisinin olduğunu belirten Avukat Kaçan, "Şu an itibariyle 2 kadın ve 2 çocuğun tekneden çıkarıldığı bilgisi var elimizde. Kuvvetle muhtemel bu çocuklar aileleri ile birlikte yolculuk yapıyorlardı. Refakatsiz çocuklar olmadıklarını düşünüyoruz. Özellikle Pakistan ve Afganistan'da insanlar kimlik tespiti veya cenazelerini almak üzere gelme koşullarına sahip değiller, çünkü bu ailelerin birçoğu oldukça yoksul ve köylerde yaşayan insanlar. Dolayısıyla bizim de Van Baro Göç ve İltica Komisyonu olarak bu kimlik tespitlerin yapılmasında bir katkımızın olması ve en azından varsa bir kimlik tespiti sunduğumuz belgeler ışığında hayatını kaybeden kişiler var ise konsolosluklar aracılığıyla ülkelerine gönderilip orada defnedilmelerini sağlamak. Ancak şu anda edindiğimiz bilgilere göre kimlikleri tespit edilemeyen bir kısım cenazenin Van'da bulunan Kimsesizler Mezarlığı'na defnedilmeye başlandığını öğrendik" dedi.
İNCELEME RAPORU HAZIRLANACAK
Van Barosu Göç ve İltica alanında çalışan komisyonunun ve bu konuda çalışan gönüllü avukatlarla birlikte Van Gölü'nde meydana gelen kazalar üzerine bütün bu hususları, gözlemleri, tespitleri ve önerileri içerecek şekilde ayrıntılı bir rapor yayınlama hazırlığında olduklarını da belirten Avukat Kaçan, "Raporumuzu Türkçe, İngilizce, Kürtçe ve Farsça olmak üzere 4 dilde hazırlayacağız. Tabi bu biraz vakit alabilir. Sonuç itibariyle bu olay özelinde genel olarak Van ve çevre illerinde meydana gelen Göçmen ölümleriyle ilgili somut bazı tespit ve önerilerimiz olacaktır. Bu konuda biz geçen yıl da 20 Haziran 2019 tarihinde, yine özellikle sınırda donarak hayatını kaybeden göçmenlerle ilişkin yine bir rapor hazırlamıştık. Bu raporumuzu gerek hukuk kuruluşlarıyla, ulusal ve uluslararası ilgili tüm kuruluşlarla paylaşıyoruz. Bu raporumuzu da yine aynı şekilde özellikle göç ve mülteci alanına duyarlı STK'lar yine Büyük Millet Meclisi'nde olan siyasal partilerle ve bu konuda İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü gibi tüm ilgili kurum, kuruluş ve ilgili uluslararası kurumlarla paylaşacağız. Ancak bunun için öncelikle arama kurtarma çalışmalarının nihayete ererek gerçekte bu olayda kaç insanın hayatını kaybettiği verisi elimizde olduktan sonra basınla ve kamuoyuyla paylaşmayı düşünüyoruz" dedi.