Van’da TOKİ göçü

Güncelleme Tarihi:

Van’da TOKİ göçü
Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2013 22:17

İlki 7.2 ile 23 Ekim 2011’de, ikincisi 5.6 ile 9 Kasım 2011’de vurmuştu.

Haberin Devamı

644 kişinin hayatını kaybettiği depremde binlerce bina yıkılmış, ağır hasar görmüştü. Türkiye Vanlı kardeşlerinin yaralarını sarmak için seferber olurken devlet de tüm imkânlarını Van için kullanmıştı. Depremin 2’nci yıldönümünde Van’daydık. İki yılda neler olup bittiğini, bitmediğini gördük, dinledik.

DEPREM sonrası kentin harabe halinden eser yok. Van, “Doğu’nun Paris’i” olduğu günlere dönmek için çok yol kat etmiş. Cadde ve sokaklarda yeni binalar sıralı. Arada karşılaştığımız enkâzı temizlenmiş boş arsalar, eksik diş gibi o uğursuz günü hatırlatıyor. “Tarz” giyimli gençler piyasa yapıyor. Kafelerin, restoranların sokaktaki masaları tıklım tıklım. Konteyner kentler İşlevini tamamlamış. Dağlar taşlar TOKİ olmuş. Vanlıların en çok konuştuğu da TOKİ. Daire sahibi olan da olamayan da şikâyetçi.

DAĞ BAŞINDA HASTANESİZ

Depremzedeler için Van’a 22 kilometre uzaklıkta en büyük TOKİ yerleşkesi yapılmış. 5 bin 250 daireli 14 etaptan oluşan binalar, çok modern ve estetik. Merkezi ısıtmalı, güneş enerjili ancak dağ başında. Kuş uçması da kervan geçmesi de zor. Burada yaşayan 40 bine yakın insan, dik yolları otobüs çıkamadığı için minibüslere binmek zorunda. 14 etaba 14 cami yapılmış ama ne sağlık ocağı ne de hastane düşünülmüş. Acil durumlarda şehirdeki hastanelere taksiyle gidip dönmenin bedeli 100 lira. Çoğu işsiz ve yoksul aileler için bu çok büyük bir rakam. Her etapta yaklaşık 5 bin kişi yaşamasına rağmen bir bakkal var. Ekmek kalmadığında o öğün ekmek yok demek. Fırın eksikliği önemli sorunlardan biri. Altyapının en önemli eksiklerinden biri de içme suyu yokluğu. Tankerlerle getirilen sular, depolara aktarılıyor. Kesintilerden şikâyet eden TOKİ sakinleri, suyun ne kadar sağlıklı olduğundan, kaynağından da emin değil. Ağaçsız, yeşilsiz bu geniş alanlardaki tek renk, her etaba yapılan çocuk parkları.

‘HASARLI EVE TAŞINACAĞIZ’

Kemal Halburcu (31), TOKİ’de 3+1 dairede 10 nüfusa bakıyor. Ailede tek çalışan. “Alışamadık” diyor. Nedenlerini anlatıyor. Şehirdeki işyerine çok uzak. Minibüsle günde 4 lira vermek çok pahalı geliyor. Asgari ücretle çalışıyor. “Ben de herkesin yaptığını yapıp hasarlı evlere kiraya çıkacağım. En kötüsü, ağır hasarlı evimin bahçesine çadır kurarım.” Ablası Naciye Hanım, “Keşke prefabrikte kalsaydık. Bu dağın başında yürüyerek gidecek yer de yok. Eski komşularım da enkaz altında kaldı” diyor. TOKİ’den şehre ulaşımı, Edremit Minibüs Kooperatifi’nin 45 minibüsü sağlıyor. Şoför Metin Dik (38), “Yolcuların çoğu işsiz. En çok da öğrencileri bedava götürüyorum. Akşamları da müşteriden çok gıda poşeti taşıyorum. Burada ne bir market ne AVM var.”

HOBİ BAHÇELİ PREFABRİK

Yeni TOKİ binalarının sağ tarafındaki dağda, 5 yıl önce yapılan TOKİ yer alıyor. Yolları, işleyen otobüsleri, yeşil alanları, sağlık merkezi ve marketleriyle cıvıl cıvıl. Üst tarafta AFAD’ın (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) yaptığı Prefabrik Polis Lojmanları var. Tek katlı evlerin önündeki sebze ve çiçek tarları, dağ başındaki vaha gibi. Çevik Kuvvet polisi Cihan Karakaş (30), “Deprem travmasını hobi bahçeleri ve psikolog yardımıyla atlattık. Kendimizi toparladık çok şükür. Çoğu arkadaşım şark hizmetini uzatıyor bu evler sayesinde. Artçılar hâlâ devam ediyor, bazen 5’in üstüne çıkıyor ama deprem korkusu yok burada.” Arka taraftaki dağların eteklerinde, yeni TOKİ inşaatları devam ediyor. O kadar uzak ve ulaşması zor ki...

Haberin Devamı

Aylık bedeli 780 lira

Haberin Devamı

3+1 dairede yaşayan depremzedenin aylık zorunlu gideri: 230 TL ısınma, 350 TL taksit, 100 TL su, 100 TL elektrik= 780 TL. Bin lira maaşlı ve ortalama 6 nüfusa bakan aile reisinin mutfak, ulaşım, sağlık, çocuklarının okul masraflarını nasıl ödeyeceği meçhul. Bu nedenle TOKİ konutlarından göç arttı. Evini kiraya verip şehir merkezindeki hasarlı evlere kiraya çıkmayı tercih ediyorlar. “Böyle giderse fakirlerin hepsi çadırlara dönecek” diyorlar.

Ev verilsin açlık grevi son bulsun

DEPREM sonrası kurulan 3 konteyner kentteki 892 evden 90’ında aileler yaşamaya devam ediyor. Boşaltmaları için 65 gündür elektriği kesik olan evlerinden çıkmamakta direniyorlar. Vali Aydın Nezih Doğan, süresiz kira yardımında bulunacakları sözü vermesine karşılık “Bu para ev taksiti olarak verilsin” diyorlar. Bahçede yaktıkları lastik tekerleklerle ısınıyorlar. Dönüşümlü olarak yaptıkları açlık grevinin 57’nci günündeler. Sözcüleri Ali Ahi (33) 3.5 aydır işsiz, üç çocuklu. “İkinci sınıf görülmeye alışmıştık. Suriyeli mültecilere tanınan ayrıcalıklardan sonra üçüncü sınıf olduk. Kalıcı konut istiyoruz. Bu mesele siyasallaşmasın, çözümlensin istiyoruz” diyor.


VAN’da 2 yıl önce meydana gelen 7.2 büyüklüğündeki depremin unutulmasını istemeyen Fırat Baylar, Erciş karayolu üzerindeki marketine 7.2 ismini verdi. Güveçli köyünde oturduğunu ve depremde köyden 15 kişinin yaşamını yitirdiğini belirten Baylar, “İsim çok popüler oldu” dedi. DHA

Haberin Devamı

Depremzede Çağlar minibüsün altında kaldı

23 EKİM 2011’deki Van depremi ardından Bolu’ya yerleşen Gümüş ailesinin 6 yaşındaki çocukları Çağlar Gümüş, okula giderken Cengiz E.’nin kullandığı minibüs çarpması sonucu öldü. Gümüş’ün kaza yerinde çanta ve ayakkabısı kaldı. Çimento fabrikasında çalışan baba Yaşar Gümüş, hastanede acı olayı öğrendi. 9 aylık hamile olan anne Esma Gümüş ise sinir krizleri geçirdi. Hamile olduğu için oğlunun cenazesinin bulunduğu hastaneye getirilmeyen Esma Gümüş doğum ihtimaline karşı İzzet Baysal Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Mutlu YUCA-Taner BAYAR / DHA

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!