Güncelleme Tarihi:
İSRAİL’in güneyindeki Aşkelon yakınlarında, küçük bir tepenin ardındaki Gazze Şeridi’ne kuş uçuşu 1500 metre mesafedeki Zikim Askeri Üssü’nde bir bomba patlıyor. Beton bloklar ve kanalizasyon malzemesinden oluşan derme çatma bir bina yerle bir olurken enkazdan dumanlar yükseliyor. Sirenlerin çalmaya başlamasından saniyeler sonra olay yerine gelen İsrail ordusuna ait
ambulans yaralıları enkazdan çıkarırken, beton kesicileri ve kurtarma köpekleriyle yardıma koşan askeri kurtarma ekibi işe koyuluyor.
Film setini andıran üste yaşananlar bir tatbikat. Enkazın karşısında, İsrail hükümetinin davet ettiği bir grup Türk gazeteci plastik sandalyelerde temaşayı izliyor. İsrail ordusuna bağlı Ulusal Arama Kurtarma Birimi’nin iki numaralı komutanı olan Albay Amir Golan, Türk grupla konuşurken, “Van’a çağırsaydınız Türkleri de yine böyle kurtaracaktık” der gibi.
Askeri üste film seti
1999’daki Körfez depremi sırasında Golan’ın da bulunduğu bu birim bölgedeki çalışmalara katılmış, o süreçte iki halk birbirine yaklaşmıştı. Bugün şartlar farklı. İsrailli albay, “Van depremi sırasında yeniden Türkiye’ye gitmek için hemen hazırlandık, fakat Ankara’nın ilk aşamada yardım tekliflerini reddetmesi nedeniyle İsrail’de kaldık. Bu kez bizi çağırmamaları sorun değil. Biz siyaset yapmıyoruz, hayat kurtarıyoruz”
Elif’i 18 saatte çıkarmıştık
61 yaşındaki Golan, 1993’ten beri katıldığı tüm kurtarma çalışmalarında kendisini en çok etkileyenin 1999’da Çınarcık’ta enkaz altından 80 saat sonra çıkardıkları 10 yaşındaki Elif Gündüz olduğunu söylüyor. Elif’i 18 saat süren çabanın ardından enkazdan çıkarabildiklerini belirten Golan, “Binanın üst katında yaşamasına rağmen depremin ardından onu alt kattaki otoparka park etmiş bir otomobilin tekerleği altından çıkardık. Bu bir insaniyet meselesi” diyor.