Valide Sultan Köprüsü sökülecek

Güncelleme Tarihi:

Valide Sultan Köprüsü sökülecek
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 23, 2000 00:00

Haberin Devamı

Haliç'teki temiz su akışını önlediği için üç ay önce dubalarından bir kısmı açılan Valide Sultan Köprüsü'nün diğer bölümleri de sökülecek. Koruma Kurulu kararına göre Haliç'ten çıkarılamayan köprüye uygun yer aranıyor.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Valide Sultan Köprüsü'nün dubalarının temiz Karadeniz suyunun Haliç'in iç kesimlerine girişini engellediğini açıkladı. Ortadaki iki büyük dubanın açılmasından sonra Haliç suyunda çok hızlı bir değişim yaşandığını belirten Öztürk, köprünün bu haliyle kalmasının organik yaşamın oluşumunu geciktirdiğini söyledi. Dubaların bir bariyer gibi su akışını önlediğini söyleyen Prof. Dr. Öztürk, köprü için Haliç'te uygun bir yer arandığını ifade etti.

Sandallar yosun tutuyor

5 Mayıs 2000'de kolektörlerin devreye girmesi ve son üç aydır Valide Sultan Köprüsü'nün dubalarının bir kısmının kaldırılmasıyla Haliç suyunda hissedilir bir değişim yaşanıyor. Yıllardır unutulan iyot kokusu duyulmaya, bölgeyi terkeden martılar sürüler halinde geri dönmeye başladı.

Eyüp İskelesi'nde kefal sürülerinin görüldüğü şu günlerde, kıyıya ve dubalara bağlanmış sandalların altlarının da yosunlanmaya başladığı, bunun suda hayatın başlamasına işaret olduğu belirtiliyor. Haliç'teki sandal sahiplerini yosunlanmaya karşı uyaran Büyükşehir Belediyesi, kayıkların muntazam olarak kalafatlanmaması ve boyanmaması durumunda çürümeyle karşılaşacaklarını ilan etti.

Yetkililer, geceleri sık sık ağ balıkçılığı yapıldığına dair ihbarlar geldiğini söylüyor. Haliç'teki balıkçılar da dışarıdan gelip kefal avı yapan başka kıyıların balıkçılarından şikayetçi.

Çevre Daire Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, yaptıkları son ölçümlerde Karadeniz suyundaki tuzluluk oranıyla, Eyüp'teki Haliç Adaları kıyısındaki tuzluluk oranının aynı olduğunu açıkladı. Öztürk, önümüzdeki kış Kağıthane girişine de bir iskele yapacaklarını söyledi.

Sıra son 200 metrede

Büyükşehir Çevre Dairesi Başkanı Prof. Dr. Mustafa Öztürk, Haliç'in son 200 metrelik alan dışında tamamıyla aerobik (havalı-oksijenli) ortama kavuştuğunu söyledi. Dubalar kaldırılmadan önce Valide Sultan Köprüsü ile Kağıthane havzasındaki Sünnet Köprüsü arasındaki 7 kilometrelik bölümde anarobik (oksijensiz) bir ortamın hakim olduğunu belirten Prof. Dr. Öztürk, ‘‘Yaptığımız son ölçümlerle, bu bölümün 6800 metrelik bölümünde aerobik ortamın oluştuğunu ve yaşamın yeniden organize olmaya başladığını gördük’’ dedi.

Prof. Dr. Öztürk, Haliç Adaları ile Sünnet Köprüsü arasında kalan son ölü ortamda yaşamın oluşması için teknik bir müdahalaya ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Sünnet Köprüsü'nün bulunduğu bölgeye 6 aerotör (havalandırma aracı) yerleştireceklerini açıklayan Öztürk, iki-üç ay içinde bu bölgenin de yaşama kavuşacağını savundu. ‘‘Aerotörler Haliç'e hayat öpücüğü verdikten sonra onları sökerek Kurbağalı Dere'ye yerleştireceğiz’’ diyen Öztürk, bu aletlerin İstanbul'daki tüm ölü noktalarda kullanılacağını ifade etti.

Kirli su boşaltan yakalanacak

Cendere'deki 12 sorunlu noktaya su ölçüm ve gözlem istasyonu kurduklarını açıklayan Mustafa Öztürk, önümüzdeki günlerde bu istasyonların bilgisayar sistemine bağlanacağını açıkladı. Büyükşehir'deki odasında bulunan bilgisayar ekranından her saat sudaki değişimi izleyeceğini belirten Öztürk, böylece dereye hangi noktadan kirli su deşarj edildiğinin anında tespit edileceğini savundu. Öztürk, bu aşamadan sonra kirli su deşarjı yapan fabrikaların uyarılmaksızın kesin kapatma cezasına çarptırılacağını ilan etti.

Çevre Müdürü MustafaÖztürk

Haliç’e hayat geldi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Geliştirme Daire Başkanı Prof. Dr.Mustafa Öztürk, sudaki son değişim sürecini şöyle anlattı:

‘‘Valide Sultan Köprüsü'nün dubaları bir bariyer oluşturarak temiz Karadeniz sularının Haliç'in iç bölgelerine geçişini engelliyordu. Biz üniversitelerden aldığımız raporlara dayanarak bu köprünün kaldırılmasını talep ettik. Ama, konu yetkili kurullarda görüşülürken acil tedbirler almak zorundaydık. Köprünün ortasına denk gelen iki büyük dubayı çekerek, bariyerin bir kısmını ortadan kaldırdık. 15 gün sonra uzmanlarla birlikte bir tekneye binip Haliç Adalarına kadar bir yoculuk yaptığımızda, Eyüp İskelesi'nin önlerinde sürüler halinde kefallerin dolaştığını gördük. Artık hayat geri dönmüştü. Hemen bölgede iki istasyon kurarak düzenli su ölçümleri yapmaya başladık ve sonuçlar Karadeniz'deki tuzluluk oranıyla Haliç'in sonundaki oranın aynı olduğunu gösteriyordu. Aerobik bakteriler, uzun yıllardır bu bölgenin hakimi olan anarobik bakterilere karşı Karadeniz suyunun desteğiyle zafer kazanmaya başladı.’’

Kefaller çoğaldı avlamak yasaklandı

Büyükşehir Çevre Dairesi, bir bildiri yayınlayarak, Haliç'te av ve tirol avcılığının kesinlikle yasak olduğunu, İstanbullular'ın yasağı delmeye çalışanları ihbar etmeleri istendi. Özellikle son birkaç hafta içinde geceleri ağ atılarak kefal avcılığı yapıldığına dair duyumlar alındığının belirtildiği bildiride, ‘‘Kefaller bir nevi mıntıka temizliği yapan balıklardır. Onlar denizdeki hayatın öncü güçleridir. İlkin kefaller gelerek bölgedeki son zararlı bakterileri yok eder, ardından temizlenen bölgeye diğer balıklar akın etmeye başlar’’ denildi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!