Güncelleme Tarihi:
Samsun Valisi İbrahim Şahin, Serra Otel’de düzenlenen, ’2’nci Ulusal Biyoyakıtlar Sempozyumu’ açılış törenine katıldı. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından 27-30 Eylül 2016 tarihleri arasında düzenlenen sempozyumda bir konuşmasını yapan Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Dr. Kibar Ak, "Türkiye petrol ve petrol ürünleri açısından dışa bağımlı bir ülkedir. Özellikle enerjide dışa bağımlı olan ülkeler için önemli bir fırsat olan yeni ve yenilenebilir enerji kaynakları Türkiye için de önemli bir itici unsur durumuna gelmiştir. Ülkemiz yenilebilir enerji kaynakları bakımından zengin sayılabilecek durumda olmasına rağmen mevcut potansiyelini yeterince kullanamamaktadır. Yenilebilir enerji konusunda çalışmaların hızlı ve yoğun olarak yapılması gerekmektedir. Bu sebeple bu tür bilimsel etkinlikler büyük önem kazanmaktadır" dedi.
Samsun Valisi İbrahim Şahin’de yaptığı konuşmada ülkede nükleer santrallere karşı bir duruş olduğunu belirterek, "Bir yandan biyogaz, biyodizel ve biyoetanoller üretilirken aslında bu sürecin hızlandırılmasıyla da ne kadar enerji temin edebiliriz. Belki bunun çalışması burada veya bundan sonrada değerli hocalarımızın katkılarıyla yürütülecek. Ülkemizde nükleer santrallere karşı bir duruş var. Biz bunları konuşurken dünya bazı yerlerde sessiz sedasız nükleer santraller inşaa ederken, bazı batılı ülkeler kurdukları nükleer santrallerin sayısını düşürüyorlar, donduruyorlar ve yahut ise yenisini yapıyorlar. Her şeye rağmen güneşin az olduğu Almanya güneş enerjisinden veya yenilebilir enerjiden ne kadar yararlandıklarını gördüğümüzde ise şaşkınlık yaşıyoruz" dedi.
Dünyada biyokütle üretildiğini belirten Vali İbrahim Şahin, "Tabi Samsun gibi özellikle Bafra ve Çarşamba ovasının olduğu yerlerde biyokütle üretimi konusunda ciddi mesafeler alıyoruz. Belki biliyorsunuzdur, Balıkesir’de hayvan gübresiyle biyokütlenin birleşimi dolasıyla oluşturdukları ciddi anlamda bir tesiste biyodizel üretmeye başladılar. Bugün Kandil’i çok duyuyoruz ama sadece terör örgütünün yuvalandığı yer gibi görüyoruz. Aslında Kandil’de de çok ciddi anlamda doğalgaz ve petrol rezervlerinin olduğu ve orayı PKK’lı teröristlerin kamp gibi kullandığı aldatmacasıyla bizi götürüyorlar. 15 Temmuz bize bir şey gösterdi. Malum çetenin silahlı kuvvetlerde yapılanması dolayısıyla biz terörle mücadele ediyormuşuz gibi gözükmemizden sonra bazı şeyler ortaya çıktı. Türkiye bu konuda kararlılığını ortaya koydu. Silahlı kuvvetlerle beraber Kandil de önümüzdeki dönemde nasıl Suriye’ye girilmişse, belli bir derinliğe kadar Kandil’e de girilecek ve oranın altında yatakları kullanımı için belki de ülkemize fırsat sunulacak" diyerek şöyle konuştu:
"İsrail’in Gazze bölgesindeki tatsız mücadelesinin altında Güney Kıbrıs’ın alt taraflarındaki çok zengin doğalgaz rezervlerine bir şekilde rahat ulaşması ve onun başka Avrupa ülkelerine satılması noktasında bir koridor açılması çalışması vardı. Onun için bakıyorsunuz tüm ülkeler bu bölgede bir bakışta menfaati olmuyor gibi gözüken batılı ülkeler, Amerika burada cirit atıyorlar, bazı terör örgütlerini destekliyorlar. Bunun arkasında tamamen günü geldiğinde ihtiyaç duyacağı yakıtı buradan almak ya da enerjiyi buradan alıp başka şekilde satmak ve para kazanmak gibi bir dertleri var. Onun için biz hem bu anlamda gözümüzün açık olması gerekiyor hem farklı enerji türlerini elde etmek ile ilgili ciddi çaba sarf etmemiz gerekiyor."
Hakan ÇELİKBAŞ/DHA