Vali Güler’i az daha Almanlar kapıyormuş

Güncelleme Tarihi:

Vali Güler’i az daha Almanlar kapıyormuş
Oluşturulma Tarihi: Şubat 07, 2003 00:00

GAZİANTEPLİLER, İstanbul'a atanan Vali Muammer Güler'i hiç unutmamışlar.Zira bir sürü ‘‘ilk’’i Güler''in uzun yıllar süren valilik döneminde yaşamışlar. İlk opera resitali, ilk kitapçı, Zeugma'ya ilk kazma.Anekdotu, Gaziantep Sabah Gazetesi'nin sahibi, sevgili dostum Aykut Tuzcu aktardı.Almanya'da Freiburg Üniversitesi'nde müzik profesörü Ramon Walter, Kilisli soprano eşi Meral Bilgen ile birlikte günün birinde şehri ziyaret etmeye karar verince Vali Güler, Gaziantep Rotary Kulübü'nün desteğiyle bir resital için önayak oluyor.Bilgen resitale razı ama şehirde doğru dürüst piyano yok.(Fazıl Say'ın Gaziantep Üniversitesi'nde çaldığı piyano o tarihlerde henüz ortada değil.)Nihayet Tuğcan Oteli'nde akordu hayli bozuk bir piyano bulunuyor.Üç günlük tamirden sonra soprano Meral Bilgen, piyano başka bir yere taşınamadığı için otelin lobisinde, Gaziantepliler'in günlerce konuştuğu bir resital veriyor.Vali Muammer Güler, her şeyle o kadar yakından ilgileniyor ki Profesör Ramon Walter ‘‘Ben hayatımda sanata bu kadar değer veren bir yönetici görmedim. Acaba Güler benim oturduğum Freiburg şehrine vali olur mu’’ demekten kendini alamıyor.Valinin Gaziantep'in ilk ve tek kitapçı dükkanının açılışında yaptığı konuşmada ‘‘Beş fabrikanın açılışını yapsaydım, bu kadar sevinmez ve mutlu olmazdım’’ dediği de akıllarda.Bir de Zeugma meselesi var.Jandarmanın ihbarı üzerine Zeugma'daki buluntuları anında incelemeye alan ve Özel İdare'nin mütevazı bütçesiyle antik şehirdeki villaların ilk kez gün ışığına çıkmasını sağlayan da vali olmuş.Aykut Tuzcu ‘‘Sanayiciye sahip çıktığı gibi kültür hayatımıza da büyük katkıları oldu. İnanılmaz uzlaşmacı kişiliğiyle aşmadığı, çözmediği sorun olmadı’’ diye anlatıyor.Vali Güler, önceki günkü Hürriyet'te, İstanbul'da kapkaç olaylarını da çözeceğine dair söz vermiş.Ricam şu: Bizim mahallede bir günde sekiz ev soyan hırsızlar için de bir şeyler düşünebilir mi?Coca-Cola, Afganistan’da üretime başlayacakUZUN zaman değil, sadece bir yıl önce Afganistan'ı konuşuyorduk.Şimdi Irak'a odaklandık.Davos'ta iki yıl önce gazetecilerin peşini bırakmadığı Afganistan'ın genç Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah'a baktım, bu sefer pek yüz veren olmadı.Afganistan, Coca- Cola'nın Davos'ta verdiği davette karşılaştığım Coca- Cola Avrasya ve Ortadoğu Bölüm Başkanı Ahmet Bozer ile sohbette gündeme geliyor. 11 Eylül'den sonra bölgesinde yüzde 20 oranında bir büyüme kaydedildiğini anlatan Bozer ‘‘Yakında Afganistan'da üretime geçebiliriz’’ deyince tahmin edeceğiniz gibi şaşırıyorum.Afganistan'a halen Pakistan ve Özbekistan üzerinden sevkıyat yapılıyormuş. 2002 yılında Coca-Cola satışı, Taliban öncesi satışlara ulaşmış. Şu anda 22 milyon Afgan yılda 3 milyon litre Coca-Cola tüketiyormuş.Pakistan'ın tükettiği miktar ise 180 milyon litre.Bozer, ‘‘Yılların yoksulluğuna rağmen ekonomide önemli bir hareketlenme var. Yerleşik bir dağıtım ağımız mevcut, uygun yatırımcı bulduğumuz takdirde 1 yıl içersinde üretime geçebiliriz’’ diyor. Üretim için su dağıtımı, yol gibi altyapıya gereksinim var. Kabil, Kandehar, Herat gibi büyük şehirlerin arasındaki yolların yapımına ABD, Japonya ve Suudi Arabistan'ın ayırdığı para 180 milyon dolar.Hiç kuşkunuz olmasın, karayollarının yapımında Türk şirketlerin de önemi payı var.Halen Kandehar-Kabil karayolunun yapımında çalışan Türk şirketler, bu yıl içersinde açılacak pek çok karayolu ihalesine katılmayı planlıyormuş.Afganistan Devlet Başkanı Karzai, hükümetin başına geçtiğinde önceliklerini şöyle sıralıyormuş: ‘‘Eğitim, yolların yapımı ve sağlık.’’Şimdi ise öncelik ‘‘yönetime işlerlik’’ kazandırmak imiş.Hayaller ve gerçek uyuşmuyor daima.Pakistan ve İran'dan Afganistan'a dönen mültecilerin sayısı neredeyse 2 milyon yakın.Coca-Cola'nın yatırımı derken neden buralara geldim?Hemen yanıbaşımızda sonu belirsiz bir savaşa sürüklenirken ‘‘Peki ama Afganistan acaba ne durumda’’ diye belki merak etmişsinizdir diye.BİR KİTAP20. Yüzyılda Ortadoğu Ekonomileri TarihiHAFTA başında, Marmara Grubu Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'nın toplantısında dinlediğim tarihçi Bernard Lewis'e göre, yaşadığımız günler, İstanbul'un fethi ya da Amerika'nın keşfi gibi tarihi bir dönemeç. Irak Savaşı'yla yanıbaşımızdaki bölge yeniden şekillenecek.Bugünlere nasıl gelindiğini kavramak için elbet Bernard Lewis'e kulak vermek gerek.Lewis'in tespitleri siyasi, sosyolojik gelişmeler için önemli.Peki ya Ortadoğu ekonomileri?Boğaziçi Üniversitesi öğretim görevlilerinden Profesör Şevket Pamuk ile Harvard Üniversitesi'nden Profesör Roger Owen'in ‘‘20. Yüzyılda Ortadoğu Ekonomileri Tarihi’’ kitabı işin bu yanına ışık tutuyor.Sabancı Üniversitesi tarafından yayınlanan kitap, Ortadoğu bölgesindeki ulusal ekonomileri 1918 yılından günümüze kadar inceliyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!