Güncelleme Tarihi:
Özdemir, Meclis Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, “76 tane vakıf üniversitesinin 47’si İstanbul’da. Arz talebin üzerine çıktı. Donanım ve altyapıya bakılmaksızın plansızca kontenjanların artmasına rağmen yerleşen öğrenci sayısı düşmekte” dedi. Özdemir, özetle şunları söyledi:
AİLE ŞİRKETİ GİBİ
“Ülkemizin ihtiyaç duyduğu bilimsel araştırma ve nitelikli insan gücünü yetiştirmesi gereken kurumlar maalesef bir ticarethane, bir aile şirketi olarak görülmeye başlanmıştır. Maalesef az sayıda vakıf üniversitesi kurumsallaşmasını tamamlayarak, nitelikli eğitim vererek bilim ve teknolojiye katkı sunmaktadır. Akademisyen ve idari personelin ağır çalışma koşulları ve özlük hakları maalesef çok ciddi sorunlar içermektedir. Bu üniversiteler kurucu vakıfları ile aile ilişkilerini, çok önemli yönetimsel sorunları ortaya çıkarmakla birlikte kurumsallaşma, nitelik, liyakat ve çok önemlisi ‘üniversite, kâr ve eğitim’ ilişkilerini tartışmaya açmıştır. Özellikle de kontrol edilemez boyutlara ulaşan öğrenim ücretleri dikkatle gündeme alınması gerekmekte.
MECLİS DEVREYE GİRSİN
Vakıf üniversitelerinin öncelikli olarak gerçek anlamda bir üniversite olup olmadığının araştırılması amacıyla, nitelikli eğitim verip vermediği, bilimsel araştırmaları destekleyip desteklemediğinin, özellikle kurucu vakıflarıyla yönetimsel ilişkilerinin, akademisyenlerin ve idari personelin, öğrencilerin, velilerin sorunlarını gündeme alarak bir an önce Meclis’in devreye girmesi, alarm veren vakıf üniversitelerinin içinde bulunduğu durumun araştırılmasını önemsiyoruz.” m ANKARA