Vahşetin tanığı

Güncelleme Tarihi:

Vahşetin tanığı
Oluşturulma Tarihi: Mart 25, 2007 00:00

1917 yılı sonları ile 1918 yılının ilk aylarında, Erzurum 2. Ermeni-Rus Kale Topçu Alay Komutanlığı yapan Rus Yarbay Tverdohlebov'un el yazısıyla tuttuğu günlüğü, Genelkurmay Başkanlığı tarafından, "Gördüklerim Yaşadıklarım" başlığı ile kitap haline getirildi. Türkçe, İngilizce, Fransızca ve Rusça hazırlanan kitapta Ermenilerin akıl almaz katliamları gözönüne seriliyor.

GENELKURMAY Başkanlığı, Ermenilerin doğu cephesinde yaptıklarına görgü tanıklığı eden Rus yarbayın günlüğünü yayımladı. Genelkurmay ATASE Başkanlığınca yayımlanan "Gördüklerim Yaşadıklarım" adlı anı kitabında, Birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917 yılı sonları ile 1918 yılı ilk aylarında, Erzurum'da 2. Ermeni-Rus Kale Topçu Alay Komutanlığı yapan Rus Yarbay Tverdohlebov'un el yazısıyla tuttuğu günlüğündeki notlarına yer veriliyor. Rus yarbayın günlüğünde Ermeni vahşetinin boyutları, akıl almaz katliamları gözler önüne seriliyor. Tverdohlebov'un anılarına yer verilen kitap, Türkçe, İngilizce, Fransızca ve orijinalin tıpkı basımı (Rusça) şeklinde hazırlandı. Tverdohlebov'un anılarına yer verilen kitabı sitesinde yayınlayan Genelkurmay, daha önce de Nevruz afişini kendi sitesinden kamuyonua duyurmuştu.

ERMENİLER HEP MAZLUMU OYNARLAR

Anılarda, "Avrupa ve Rus kamuoyununca da bilinen, şu an devam eden savaşa kadar ki eski Türk-Ermeni düşmanlığı meselesi muhtemelen şimdiki göründüğü yerden çok farklı bir yerdedir. Ermenilerin Türklere karşı nefreti eskiden beri bilinmektedir. Ermeniler daima kendilerinin mazlum ve ezilen bir millet olduklarını iddia etmişlerdir. Her zaman kendilerini hiç suçları yokken sürgün edilmiş, dinleri ve kültürlerinden dolayı ağır işkencelere maruz kalmış bir millet olarak sunmayı başarmışlardır" deniliyor. Ermenilerle aynı ortamlarda yaşamış ve ilişki kurmuş olan Rusların, onların medeniyet seviyeleri ve yetenekleri hakkında tamamen farklı düşüncelere sahip olduklarının belirtildiği kitapta, Rus Yarbay, yapılan zulüm karşısında Rus askerlerin Ermenileri aşağıladığını da anlatıyor. Özetle, kitaptan bazı bölümler şöyle:

KATLİAMI BİR DOKTOR ÖRGÜTLEDİ

"İhtilalden sonra tüm engeller kalkınca, Ermeniler Erzurum ve çevresine geniş dalgalar halinde saldırmışlardır. Ermeni birlik komutanları, askeri birlik temsilcileri, oldukça hassasiyet göstererek, bütün halkın onurunun Ermeni ayak takımından az sayıdaki uğursuzun yaptıklarıyla ilişkilendirilemeyeceğini, bu ayak takımının Türklerden eski zorbalıklarının intikamını almaya çalıştıklarını, fakat aydın kesiminin tüm gücüyle buna müsaade etmemeye gayret gösterdiğini içeren itirazlarını dile getirdiler. En sonunda kendileri de, Ermeniler arasında, başıboş Ermenilerin kanun dışı hareketleriyle kararlı ve kapsamlı mücadele yöntemlerini uygulamaya geçirme kararlarını dile getirdiler. Bundan bir süre sonra Ermenilerin Türklere yaptıkları Erzincan katliamına dair haberler geldi. Bu vahşetin ayrıntılarını ordu komutanım General Odişelidze'den öğrendim. Olay şöyle gerçekleşmiş. Katliam bir doktor ve müteahhit tarafından organize edilmiş. Yani her halükarda ayak takımı birisi tarafından yöneltilmemiş. Bu katliamı düzenleyenlerin soyadlarını tam olarak hatırlayamadığımdan onların isimlerini yazamıyorum.

80 KİŞİ ÇUKURDA 10 TÜRK DAHA KESİN

800'den fazla silahsız sivil öldürülmüş. Öldürülenlerin kendilerini korumak için karşı koyarlarken yalnızca bir Ermeni ölmüş. İnsanları koyun gibi kesmişler. Tutsak edip ölüme mahkum ettikleri insanlara kendi elleriyle büyük çukurlar açtırmışlar. Bu çukurların başına insanları gruplar halinde götürmüşler ve hayvan boğazlar gibi kestikten sonra çukurlara doldurmuşlar. Çukur başındaki bir Ermeni arsız arsız çukurdaki cesetleri sayarak, ’Burası 80 kişi mi oldu? Bir 10 kişi daha alır! Bir 10 daha kes' deyince, on kişi daha kesip çukura atmışlar ve üstünü toprakla kapatmışlar. Bu Ermeni müteahhit, sırf eğlence olsun diye bir binadan Türklerin teker teker çıkmalarını emretmiş. Dışarıya çıkanların kafalarını keserek, böylece yaklaşık 80 kadar insanı katletmiş.

ARABALARINI SÜREN KÜRTLERİ ÖLDÜRDÜLER

Erzincan'dan Erzuruma ricat eden Ermeni sürüsü, yollarının üzerinde önlerine çıkan tüm Müslüman nüfusu katletmişlerdi. Lojistik destek hatlarından çekilen, muharebe teçhizatına dahil toplar üstü kapalı at arabalarında naklediliyordu. At arabalarını, işlerini itina ile yapan kiralık, sivil, silahsız Kürtler idare ediyordu. Erzurum'a yaklaştıkça Ermeni kaçaklar ve askerler mola yerlerinde bu Kürtleri öldürmeye başladılar. Katliamlar hayvani bir şekilde yapılıyordu.

KADININ KALBİNİ BAŞINA ÇİVİLEDİLER

Ermeniler canlı bir Türk kadınını duvarın önünde çarmıha germişler. Göğsünü yarıp kalbini çıkarıp başının üstüne çivilemişler. İstisnasız bütün Ermeni aydınların suçlu olduğunu söylemek istemiyorum ve yapamam da. Olaylar bizzat Ermeni halkına ve onun aydın kesimine ne tür unsurların ve ne tür iç güdülerin galip geldiğini göstermişler. Hiç kimse olup biteni olmamış gibi sayamaz. Ermeniler rüzgar ektiler, fakat rüzgar ekenin fırtına biçeceğini unuttular."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!