‘Uzun süren OHAL iyi mesaj vermez’

“Türkiye tarihinde çeşitli darbe girişimleriyle, darbelerle karşı karşıya kaldı ama 15 Temmuz’da yaşanan çok büyük bir tehditti ve biz bu tehdidin çok net bir şekilde Birleşik Krallık Hükümeti tarafından görüldüğünün, tanındığının bilinmesini istedik. Tabii ki söz konusu darbe girişimine dahil olan insanlar için bir müdahale yapılması gerekiyordu ve bu müdahale zaman aldı. Ve Gülen hareketinin bu darbe girişimine dahil olduğu yönünde çok net kanıtlar da var. Ama bu süreçte muhakkak ki demokrasinin sağlanması, korunması ve adli sürecin uygun, düzenli şekilde işlenmesinin sağlanması çok önemli, ki insanlar Türkiye’nin istikrarlı bir ülke olduğunu, iş için hâlâ güzel bir ortam olduğunu görebilsinler, kendilerini bu konuda güvende hissedebilsinler.

KALICI OLACAK BİR OHAL..

Tabii ki kalıcı olacak, çok çok uzun yıllar devam edecek bir OHAL iyi bir mesaj vermemektedir Türkiye adına. Eğer OHAL sonlandırılabilirse, sözkonusu tehditle eşit ve adil bir şekilde mücadele edilebildiği mesajı da verilmiş olacaktır. Çünkü nihayetinde bu tehditle ilişkilendirilen onbinlerce insan var ve zannediyorum adli yargı süreçlerinde bu kişilerin bireysel vakaları ele alınabilirse, eşit bir şekilde adalet dağıtılabilirse Türkiye adına çok olumlu mesajlar olacaktır.

BİZİM DE ENDİŞELERİMİZ OLUYOR

Nihayetinde tabii ki bizim de zaman zaman endişelerimiz oluyor. Örneğin Af Örgütü ile ilgili tutuklamalar Birleşik Krallık’ta büyük tepki çekti. Zira Af Örgütü Birleşik Krallık’ta çok büyük destek gören bir kurum. Dolayısıyla bu tip gözaltılar, tutuklamalar bizim açımızdan zorluklar yaratmakta. Sanıyorum Türkiye’nin şu anda vermesi gereken en önemli mesajlardan veya yapması gereken işlemlerden biri, bağımsız yargı ilkelerine sadık bir şekilde adaletin herkese eşit, adil ve düzgün şekilde dağıtılmasını sağlamak olacaktır.”

KILIÇDAROĞLU MESAJI: TUTUKLANIRSA ENDİŞELER HIZLA BÜYÜR

“SEÇİLMİŞ politikacılar tutuklanacak, gözaltına alınacak olursa endişelerin hızla büyümesi kaçınılmaz olacaktır. Nihayetinde böyle bir girişimi işleyen bir demokrasinin ilkeleriyle uzlaştırma, açıklama imkânınız pek olmaz. Tabii ki böyle bir konu gündeme gelecek olursa biz hükümet yetkililerini çok dikkatli ve temkinli davranmaya, adım atmaya davet edeceğiz. Herkesin takdir edeceği şekilde eğer bir kişinin devleti tehdit ettiği veya hükümete karşı bir eylem veya bir çaba içerisinde olduğu veya darbe girişimine direk dahil olduğu, darbe hazırlığında olduğu net kanıtlarla ortaya konulursa tabii ki o kişi için bir adli sürecin başlatılmasında, gözaltı ve farklı adım atılmasında gariplik olmaz. Mesela aynı şeyi terör faaliyetlerinde bulunan kişiler için de yapıyoruz. Türkiye’de PKK ve değişik pek çok terör örgütü var. Ancak bir insanı, farklı bir görüşe, fikre sahip olduğu için herhangi bir adli yargı sürecine dahil etmek, tutuklamak, gözaltına almak işleyen bir demokrasinin kuralları ve ilkeleriyle bağdaşmaz.”

‘SİZ DE EFSANESİNİZ’

Duncan, Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Hande Fırat’a, “Size bu röportajı veriyor olmak benim için çok büyük bir keyif. Başka birisiyle bu röportajı yapmayı tercih etmezdim. Çünkü siz de söz konusu darbe girişimi yaşandığı gece bu çalışmaların bertaraf edilmesinde çok büyük, önemli rol oynadınız, bir parçasısınız, yani siz de bir efsanesiniz aslında bu açıdan” övgüsünde bulundu.

BERLİN KRİZİNE YORUM

“BİZ çıkarken Türkiye’nin AB’ye girmesinin faydaları konusunda uzun bir konuşma yapmamız belki çok yerinde olmayacaktır. Ama Birleşik Krallık ve Türkiye’nin önümüzdeki süreçteki ilişkilerinden bahsedecek olursak, bence geleceği çok parlak ve ben önümüze çıkacak fırsatları iyi değerlendireceğimiz konusunda da çok iyimserim. Tabii ki Almanya ve Türkiye arasındaki gerginliğin çeşitli nedenleri, gerekçeleri oldu, referandum kampanyasında yaşanan bir takım olaylar oldu. Dolayısıyla benim yaklaşımım hangi iki taraf arasında olursa olsun bu gerginliğin azalmasını görmeyi tercih ederim. Ama biz eğer Birleşik Krallık olarak Türkiye ile en iyi ilişkilere sahipsek, en güçlü ilişkileri biz kurmuşsak benim için hiç sorun yok, diğerlerini çok da önemsemeyebilirim. Şöyle diyelim, en iyi dost biz isek bu harika, en iyi dost olmaya devam edelim.”

DOST OLARAK SÖYLÜYORUZ

İkili ilişkilerimiz muhakkak ki çok güçlü ama tabii ki açık ve dürüst konuşmalar da yapmamız gerekecek. Türk yetkililerle ve endişelerimizden bahsetmemiz gerekecek. İnsan hakları, uzun süreli tutuklamalar, demokrasinin tam işlenmesi gerektiği alanlar ve adil yargı gibi bazı konularda görüşlerimizi açık yüreklilik aktaracağız. Buraya gelip her şey mükemmel deme imkânımız yok, çünkü zor dönemden geçiyor Türkiye. Çok zor sınamalarla karşı karşıya ve ümit ediyorum ki hükümet yetkilileri ve liderler bu sözlerimize saygı duyacaklardır. Çünkü biz gerçekten Türkiye’nin dostuyuz.

KİMSE TERÖRİSTİ BİLİNÇLİ KORUMAZ

(Batılı ülkelerin FETÖ ve PKK’lıları koruduğu iddiaları) Dürüst olmak gerekirse Avrupa’da herhangi bir ülkenin, bir teröristi bilinçli olarak korumaya çalışacağını düşünmüyorum. Şu da bir gerçek bir teröriste karşı herhangi bir müdahalede bulunabilmeleri veya eyleme geçebilmeleri için somut kanıtlara ihtiyaçları var ki yargı sürecini başlatabilsinler.