Uzun saç asalet simgesiydi

Güncelleme Tarihi:

Uzun saç asalet simgesiydi
Oluşturulma Tarihi: Kasım 08, 2005 11:05

Viyana'daki Österreichisches Arkeoloji Enstitüsü'nden Isabella Benda Weber, MÖ 5. Yüzyıl'da Likya topraklarında yaşayan erkekler için uzun saçın “asalet simgesi” olduğunu belirterek, “Likyalı erkekler uzun saçı o kadar seviyorlardı ki saçlarını kestirmektense vergi ödemeyi tercih ediyorlardı” dedi.

Haberin Devamı

Antalya'da düzenlenen 3. Uluslararası Likya Sempozyumu'na katılan Isabella Benda Weber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, MÖ 4-5. Yüzyıl'da Likya'da yaşayan erkekler için, uzun saçın “asalet” simgesi olduğunu söyledi.

Ekonomik durumu iyi olmayanlar ile esir erkeklerin kısa saçlı olduğunu belirten Weber, şöyle dedi:“Saçın uzun olması, kişinin zengin ve asil olduğunun göstergesiydi. Dolayısıyla Likyalı erkekler uzun saçı o kadar seviyorlardı ki saçlarını kestirmektense vergi ödemeyi tercih ediyorlardı.”

Erkeklerin uzun saça verdikleri öneme yazılı kaynaklarda da rastlandığına dikkati çeken Weber, sözlerini şöyle sürdürdü: “Likyalılar'ın uzun saça verdikleri önem, diğer bölgelerde yaşayan erkekler tarafından da biliniyordu. Zira Likya'ya başka bölgelerden gelen yabancı erkekler, fark edilmemek için kafalarına peruk takarak dolaşıyorlardı. Ayrıca saçı olmayan erkekler de asaletlerini simgelemesi için peruk takıyorlardı.”

Haberin Devamı

Sempozyumda sunumunu yaptığı “Likya Kıyafetleri, Analizler ve Rekonstrüksiyonlar” konusunda tüm rölyef ve yazılı kaynakları taradığını anlatan Weber, rölyefleri bilgisayar ortamında yeniden canlandırdıklarını belirtti. Buna göre, farklı kesimlerde ve yaşlardaki kişilerin farklı saç modellerine sahip olduğunu belirten Weber, çocuk ve gençlerin kafalarının belirli bölümlerinin tıraş edildiğini, evlilik çağına gelen genç kızların saçlarını gevşek şekilde ördüğünü, evli ve çocuklu kadınların da saçlarına örgülü topuz yaptıklarını bildirdi.

Weber, kafalara yapılan kısmi tıraşın Likya'nın genelinde rastlanan bir uygulama olduğunu, aynı uygulamaya farklı sosyal tabakalarda rastlandığını vurguladı.

Isabella Benda Weber, kafanın özellikle yan kesimlerinin tıraşlanmasının çocukları yetişkinlerin dünyasına hazırlayan bir adet olduğunun sanıldığını belirterek, “Farklı saç modelleriyle farklı yaş dönemleri anlatılıyor. Bugün de bazı Afrika halklarında, Asya'da, Arap aleminde buna benzer uygulamalar var” diye konuştu.

Kadınların toplumda bulundukları yere göre saçlarına altın ve gümüş süsler taktığını kaydeden Weber, kadının sosyal statüsüyle saçı arasında da bir bağ bulunduğuna dikkati çekti.
  
 
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!