Güncelleme Tarihi:
Yüz binlerce öğrenci 2 Haziran Pazar günü Liselere Geçiş Sistemi (LGS) kapsamındaki merkezi sınavda hayallerindeki lise eğitimi için ter dökecek. Uzun hazırlık sürecinin meyvelerini ‘başarıyla’ toplamak isteyen adaylar kadar ebeveynler de heyecanlı. Bugünden sonra sınava sadece bir gün kalıyor yani artık ders çalışmak, test çözmek gibi hazırlıklara son vermek gerekiyor. Ama diğer yandan bu bir gün hem çocuklar hem de ebeveynler için heyecan ve strese epeyce açık bir gün. Uzmanlar sınav öncesinde de sınav sırasında bu heyecan ve stresin dizginlenmesinin çok önemli olduğunu ifade ediyor ve önerilerini 5 madde halinde sıralıyor.
Uzun bir hazırlık sürecinin ardından LGS maratonunun en önemli etaplarından biri olan merkezi sınava artık günler değil saatler kaldı. Pazar sabahı gerçekleştirilecek sınav öncesinde adaylar bugün, yarın ve sınav sabahı neler yapmalı ve sınavı oluşturan oturumlar ile bu oturumlar arasındaki 45 dakikalık molayı nasıl geçirmeli?
3- KAYGINIZI ÇOCUKLARINIZA YANSITMAYIN
Ebeveynlerin bu günlerde kendilerini kontrol etmeleri lazım. Yüz ifadelerine, mimiklerine bile dikkat etmeleri gerekir. ‘Evladım sen güzel güzel sınavına gir, sonuç ne gelirse biz keyifle kabul ederiz’ şeklinde konuşmak iyi olur. ‘Kötü geçerse yandık, teyzenin çocuğundan geri kalırsan mahvolduk’ gibi cümlelerin çocuk üzerindeki olumsuz etkileri bilinirken, bunu ima eden bir beden dili, duruş, bakış bile çocukta kaygı yaratmaya yeterli olur. Çocuğu bildiğinden uzak tutan da ‘kaygı’ denen kelepçedir. Kaygı, becerileri siler süpürür.
SINAV SABAHI VE SINAV
4- İLK DAKİKALARDA SAĞLAM DURUN
Her işin ilk adımları, ilk teması zordur. Adaylar sınavda ilk 5-10 dakikayı iyi yönetir sağlam dururlarsa avantaj elde ederler. Kahvaltı çok önemli. Sınav sabahı en kötü ihtimalle kayısı, incir, ceviz yemek gerekli. Beyin sınavda çalışacak, müthiş şeker tüketecek. Şeker belli bir seviyenin altına düşünce hafızadan bilgi gelmez. Midesine iyi bakan, ilk 10 dakikayı yöneten çocuk hakkı neyse onu alır.
İKİ OTURUM ARASI
5- MOLADA KONSANTRASYONUNUZ BOZULMASIN
Çocuklar iki oturum arasındaki 45 dakikalık molada ebeveynlerini görme şansını yakalayabiliyor. Burada en önemli unsur o sırada anne babaların çocuğa stres yüklememesi. Unutmayın çocuğun önünde bir sınav daha var. İlk oturum iyi geçmiş olsa da çocuk o araya ister istemez belli bir kaygı ve belirsizlik duygusuyla çıkar. Ailelerin rolü burada sadece çocukları rahatlatmak olmalı. ‘Sınav nasıl geçti’ sorusu sorulmamalı, yorum yapılmamalı. Bu değerlendirmenin yeri kesinlikle o dakikalar değil.
Çocuklar da bu molada kendi aralarında sınavın birinci oturumu hakkında konuşmaktan kaçınmalı. Çünkü bu arada yaptığı bir yanlışla yüzleşen çocuğun ikinci oturum öncesi motivasyonu düşebilir. Öğrenci ‘eyvah sınavım kötü geçmiş’ gibi olumsuz bir düşünceye kapılabilir. Bu düşünce de ikinci oturumda performansını olumsuz etkiler.