Oluşturulma Tarihi: Şubat 24, 2001 00:00
Ekonomik sıkıntılar, bireysel sorunlar ve hayal kırıklıklarının toplumda kaygı düzeyini arttırdığı bildiriliyor. Uzmanlar bu durumun, çalışma ahenginin bozulması, üretkenliğin düşmesi ve tartışmaların artmasıyla kendini gösterdiğini belirterek, ülkeyi yönetenlerin, toplumu teselli etmesi gerektiğini vurguluyor.
Nöropsikiyatri Merkezleri Müdürü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, son günlerde yaşanan gerginliklerin toplumda 'Kaygıdüzeyini' artırdığını, bununda çalışma ahenginin bozulmasına ve üretkenliğin düşmesine neden olacağını bildirdi.
Prof. Dr. Tarhan, bireysel sorunlarla uğraşmaktan, ekonomik sıkıntılardan, hayal kırıklıklardan, uğranılan haksızlıklardan dolayı güler yüzlü insanların azaldığını söyledi.
İtaatsizlik artar
Dünyada yaşanan gelişmelerin de medya aracılığıyla topluma aktarılmasının olumsuz sonuçlar doğurduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Tarhan, "Ülkeyi yönetenler zaman zaman ruhları karartan yaklaşımlar sergiliyor. Eski yıllara göre, daha zenginiz, daha kültürlüyüz ama mutlu değiliz. Nedenlerin psiko-sosyal analizlerinin geniş araştırmalar ile uygulanması gerekir'' diye konuştu.
Prof. Dr. Tarhan, toplumda kaygı düzeyinin yükseldiğinin belirtilerini şöyle sıraladı:
''Tartışmalar, şikayetler artar, çalışma ahengi bozulur, kurallara önem verme azalır, üretkenlik düşer, eleştiriye duyarlılık artar, hastalık başvuruları ile otoriteye saygısızlık ve itaatsizlik artar.
Grup stresindeki bu yükselme uzun sürerse toplumsal patlamalar ortaya çıkar, sporda şiddet, aile içinde şiddet, adli suçlar ve adli olaylarda artış olur, hastane ve adliyelerce iş yoğunluğu artışı toplumun acı çektiğini gösterir.''
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ülkeyi yönetenlerin olaylara şefkatli birhekim gibi yaklaşması ve önce teşhis koyması gerektiğini belirterek, ''Toplumu, insanları teselli etmenin yollarını bulmalı'' dedi. (aa)