Güncelleme Tarihi:
Avrupa ülkelerinde kan yönetimini en uygun şekilde yapmayı hedefleyen “Kan ve Ötesi” girişiminin Türkiye raporu, düzenlenen bir toplantıyla açıklandı. Kanser Savaşcıları, Talasemi Federasyonu, Bristol Myers Squibb’in katkıda bulunduğu raporun proje yöneticiliğini ise ZAY Strateji üstlendi. Toplantıda raporun sonuçlarını açıklayan Prof. Dr. Mustafa Çetiner, COVID dönemi ve sonrasında yaşanan doğal afetlerin kanın önemini bir kez daha gösterdiğini belirtti. Bunların dışında Türkiye’deki her 3 transfüzyondan (kan nakli) birinin kronik olduğunu belirten Çetiner şöyle devam etti:
“Dolayısıyla transfüzyon bağımlısı hiç de azımsanmayacak bir nüfus var. Artık kan ürünlerinin nasıl kullanıldığına bakmak lazım. Ne kadar kan israf ediliyor? Kan da ilaç gibi. Nasıl yanlış ilaç kullanımı söz konusu olduğunda uyarıyorsak, buna da öyle bakmak lazım. Akılcı olmalıyız. Kan bir ilaçtır ve gelişigüzel kullanılmamalı. Bunun eğitimleri iyi verilmeli. Türkiye çok yol katetti, devam etmeli. Yeni tedaviler de kan ve kan ürünleri ihtiyacını azaltacak. Bu alandaki gelişmelere yoğunlaşmak gerekir.”
‘TALEBİ DÜŞÜRMELİYİZ’
ZAY Strateji Yönetim Kurulu Başkanı Zafer Ali Yavan ise kan ihtiyacının arttığını belirtti. Yavan şunları söyledi:
“Yılda 3.5 - 4 milyon ünite kan toplanıyor. İmha edilen tutar ise yüzde 2-3’e kadar geriledi. Talepte yaşanabilecek bir şok durumu, arzın talebi karşılamama riskini artırabilir. Yetersiz kan arzı ölümcül sonuçlara yol açabilir. Odaklanılması gereken en etkili yöntem ise kan talebinin yüzde 30 - 40 arasında azaltılmasını sağlayabilecek yenilikçi alternatif tedaviler olmalı. Yenilikçi tedavilerle yetersiz kan arzı riskini yüzde 24’ten yüzde 2’ye kadar düşürebiliriz.”
Gönüllü kan bağışçılarının nüfusa oranı ise gelişmiş ülkelerde yüzde 5 olurken, Türkiye’de ortalama yüzde 1.5 - 2 olarak açıklandı.